Lynozid 600 mg 10 film tablet

Güncelleme: 14 Eylül 2018
  • Geri Ödeme KoduA16222
  • Raf Ömrü24 ay
  • Üretim DurumuÜretiliyor
4. KLİNİK ÖZELLİKLER
4.1. Terapötik endikasyonlar
LYNOZİD preparatları aşağıda belirtilen mikroorganizmaların duyarlı suşları tarafından
oluşturulan aşağıdaki enfeksiyonların tedavisinde endikedir. LYNOZİD'in Gram negatif
patojenlere karşı klinik etkinliği yoktur ve Gram negatif enfeksiyon tedavisinde endike
değildir. Eş zamanlı bir Gram negatif patojen saptanırsa ya da şüphelenilirse spesifik bir
Gram negatif etkili antibakteriyel tedavi gerekir.

- Vankomisine-dirençli Enterococcus faecium enfeksiyonları: Bakteriyeminin eşlik ettiği
vakalar da dahil olmak üzere.
- Nozokomiyal pnömoni: Staphylococcus aureus (metisiline duyarlı ve dirençli suşlar) veya
Streptococcus pneumoniae (çoklu-ilaç dirençli suşlar [MDRSP] dahil) tarafından oluşturulan.
- Deri ve deri yapılarına ait komplike enfeksiyonlar (diyabetik ayak enfeksiyonları dahil,
osteomiyelitin eşlik etmediği): Staphylococcus aureus (metisiline duyarlı ve dirençli suşlar),
Streptococcus pyogenes veya Streptococcus agalactiae tarafından oluşturulan. LYNOZİD
komplike deri ve yumuşak doku enfeksiyonlarında sadece, mikrobiyolojik testler ile
1 / 29

enfeksiyonun duyarlı Gram pozitif bakterilere bağlı olduğu kanıtlandığı durumlarda
endikedir. LYNOZİD Gram negatif patojenlere bağlı enfeksiyonlarda etkin değildir.
LYNOZİD, komplike deri ve yumuşak doku enfeksiyonlarında Gram negatif organizmalara
bağlı enfeksiyonlar eşlik ettiği biliniyor veya şüpheleniliyor ise sadece başka bir alternatif
tedavi seçeneğinin olmadığı durumda kullanılmalıdır. Bu durumda, Gram negatif
organizmalara karşı tedavi eşzamanlı olarak başlatılmalıdır. LYNOZİD dekübitus ülserli
hastalarda çalışılmamıştır.
- Deri ve deri yapılarına ait komplike olmayan enfeksiyonlar: Staphylococcus aureus
(sadece metisiline duyarlı suşlar) veya Streptococcus pyogenes tarafından oluşturulan.
- Toplumdan edinilmiş pnömoni: Bakteriyeminin eşlik ettiği vakalar da dahil olmak üzere
Streptococcus pneumoniae (çoklu-ilaç dirençli suşlar [MDRSP] dahil) veya Staphylococcus
aureus (sadece metisiline duyarlı suşlar) tarafından oluşturulan.

MDRSP aşağıda belirtilen antibiyotiklerin iki ya da daha fazlasına dirençli suşları
belirtmektedir: penisilin, ikinci kuşak sefalosporinler, makrolidler, tetrasiklin ve
trimetoprim/sülfametoksazol.

4.2. Pozoloji ve uygulama şekli
Pozoloji/uygulama sıklığı ve süresi:
Yetişkinler:
Enfeksiyonların tedavisi için, LYNOZİD formülasyonlarının önerilen dozajları aşağıdaki
tabloda verilmiştir. LYNOZİD dozları 12 saatte bir uygulanır. Metisiline dirençli
Staphylococcus aureus enfeksiyonu olan erişkin hastalar 12 saatte bir LYNOZİD 600 mg ile
tedavi edilmelidir.

LYNOZİD için dozaj şeması
Dozaj ve uygulama yolu Önerilen
tedavi
süresi
Enfeksiyon* Pediyatrik Yetişkinler ve
hastalar Gençler
(0-11 yaş)** (12-18 yaş arası)
Bakteriyeminin eşlik ettiği vakalar da
8 saatte bir 10
dahil olmak üzere vankomisine dirençli 12 saatte bir 600 14 - 28 gün
mg/kg IV veya
Enterococcus faecium enfeksiyonları mg IV veya oral†
oral†

2 / 29


Nozokomiyal pnömoni 8 saatte bir 10 12 saatte bir 600 10 - 14 gün
mg/kg IV veya mg IV veya oral†
oral†
Deri ve deri yapılarına ait komplike

enfeksiyonlar
Bakteriyeminin eşlik ettiği vakalar da
dahil olmak üzere toplumdan edinilmiş
pnömoni
Deri ve deri yapılarına ait komplike < 5 yaş: 8 Yetişkinlerde: 12 10 - 14 gün
olmayan enfeksiyonlar saatte bir 10 saatte bir 400 mg
mg/kg IV veya oral†
oral† Gençlerde: 12
5-11 yaş: 12 saatte bir 600 mg
saatte bir 10 oral†
mg/kg IV veya
oral†
* Belirtilen patojenler sonucu oluşan (bkz. Bölüm 4.1.Terapötik endikasyonlar)
† LYNOZİD film tablet ile oral kullanım
** 7 günden küçük prematüre (gebelik süresi < 34 hafta) yeni doğanlarda tedaviye 12 saatte
bir 10 mg/kg ile başlanmalıdır. Klinik cevap yetersizliğinde 8 saatte bir 10 mg/kg dozuna
çıkılması değerlendirilmelidir. Tüm yeni doğanlarda,doğumun 7. gününden itibaren doz 8
saatte bir 10 mg/kg olmalıdır.

Kontrollü klinik çalışmalarda, tüm enfeksiyonlar için tedavi protokolünde tanımlanan süre 7 -
28 gündür. Toplam tedavi süresi, tedavi eden klinisyen tarafından enfeksiyonun yerine,
şiddetine ve hastanın klinik cevabına göre belirlenmiştir.
İntravenöz uygulamadan oral uygulamaya geçildiğinde doz ayarlaması gerekli değildir.
LYNOZİD IV enfüzyon solüsyonu ile tedaviye başlanan hastalar, klinik olarak gerekli olduğu
zaman, klinisyenin takdirine bağlı olarak LYNOZİD film tablet'e geçebilirler.

Uygulama şekli:
Tabletler oral olarak alınır.
Yemeklerle birlikte veya yemeklerden bağımsız alınabilir.

Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:
Böbrek yetmezliği:
Doz ayarlamasına gerek yoktur (bkz. 5.2 Farmakokinetik özellikler ve 4.4 Özel kullanım
uyarıları ve önlemleri).

3 / 29

İleri derecede böbrek yetmezliği (kreatinin klerensi < 30 ml/dk): Doz ayarlamasına gerek
yoktur. İleri derecede böbrek yetmezliği olan hastalarda, klinik önemi bilinmemekle beraber,
LYNOZİD'in iki başlıca metabolitine maruz kalma miktarının (10 katına kadar) artması
nedeniyle, LYNOZİD, bu tip hastalarda sadece potansiyel yarar teorik riskin üzerindeyse
dikkatle kullanılmalıdır.
Hemodiyaliz tedavisinin ilk üç saatinde LYNOZİD dozunun yaklaşık %30'u uzaklaştırıldığı
için, bu tedaviyi gören hastalarda LYNOZİD, diyaliz işleminden sonra kullanılmalıdır.
LYNOZİD'in primer metabolitleri hemodiyalizle bir miktar uzaklaştırılsa da, ileri derece
böbrek yetmezliği olan hastalarda diyaliz sonrasında bu metabolitlerin plazma
konsantrasyonları, normal böbrek fonksiyonu veya orta dereceye kadar böbrek yetmezliği
olan hastalara oranla çok daha yüksektir.
Sonuç olarak, diyaliz tedavisi gören ileri derece böbrek yetmezliği olan hastalarda, LYNOZİD
sadece potansiyel yarar teorik riskin üzerindeyse dikkatle kullanılmalıdır.
Bugüne kadar, böbrek yetmezliği için sürekli ayakta peritonal diyaliz (CAPD) ya da alternatif
tedavi gören hastalarda LYNOZİD kullanımına dair bir bilgi yoktur.

Karaciğer yetmezliği: Doz ayarlamasına gerek yoktur. Ancak, sınırlı klinik veri
bulunmaktadır ve sadece potansiyel yarar teorik riskin üzerindeyse LYNOZİD kullanılması
önerilmektedir (bkz. 5.2.Farmakokinetik özellikleri; 4.4 Özel kullanım uyarıları ve önlemleri).

Pediyatrik popülasyon:
LYNOZİD dozu pediyatrik hastalarda yaş ve vücut ağırlığına göre belirlenir (bkz bölüm 4.2
Pozoloji/uygulama sıklığı ve süresi, LYNOZİD için dozaj şeması)

Geriyatrik popülasyon:
Doz ayarlamasına gerek yoktur. (bkz. 5.2.Farmakokinetik özellikleri; 4.4 Özel kullanım
uyarıları ve önlemleri)

Diğer:
Cinsiyete göre doz ayarlaması gerekli görülmemektedir.

4.3. Kontrendikasyonlar
LYNOZİD formülasyonları, linezolide veya bileşiminde içerdiği maddelerden birine karşı
aşırı duyarlılığı olan kişilerde kontrendikedir.
4 / 29



Monoamin Oksidaz İnhibitörleri:
LYNOZİD, halen monoamin oksidaz A veya B'yi inhibe eden ilaçlarla (ör: fenelzin,
izokarboksazid, selegilin, moklobemid) tedavi gören veya iki hafta öncesine kadar kullanmış
olan hastalarda kullanılmamalıdır.

Yüksek Kan Basıncı Oluşturabilen Potansiyel Etkileşimler:
Hastanın kan basıncı takip edilmediği takdirde, kontrol altına alınmamış hipertansiyonda,
feokromasitomada, tirotoksikozisde ve/veya belirtilen ilaçları kullanan hastalarda LYNOZİD
kullanılmamalıdır: Direkt veya indirekt sempatomimetik etki gösteren ajanlar (ör: adrenerjik
bronkodilatörler psödoefedrin, fenilpropanolamin), vasopressör ajanlar (ör: epinefrin,
norepinefrin), dopaminerjik ajanlar (ör: dopamin, dobutamin) (bakınız 4.5 Diğer tıbbi ürünler
ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri).

Potansiyel Serotonerjik Etkileşimler:
Serotonin sistemi üzerinde etki eden ilaç kullananlarda LYNOZİD kullanımı serotonin
sendromuna sebep olabilir. Bu nedenle serotonin geri-alım inhibitörleri, trisiklik
antidepresanlar, serotonin 5HT-1 reseptör agonistleri (triptanlar), meperidin veya buspiron,
doğrudan ya da dolaylı sempatomimetik etkili ajanlar (adrenerjik bronkodilatörler,
psödoefedrin ve fenilpropanolamin dahil), vazopressör ajanlar (epinefrin, norepinefrin gibi);
dopaminerjik ajanlar (dopamin, dobutamin) ve petidin (bakınız 4.5 Diğer tıbbi ürünler ile
etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri) gibi ilaçlar kullananlarda, karsinoid sendromu
olanlarda veya serotonin sendromunun belirti ve bulgularının yakından takip edilemeyeceği
durumlarda kullanımından kaçınılmalıdır.

Serotonin sistemi üzerinden etki eden ilaç kullananlarda hayatı tehdit edici enfeksiyon
varlığında LYNOZİD tedavisi başlanarak ilaç kesimi takip eden uzman tarafından
değerlendirilmelidir.

Bipolar depresyon, şizoaffektif bozukluk ve akut konfüzyonel durumlara sahip olan hastalarda
LYNOZİD kullanılmamalıdır.

5 / 29

Yapılan hayvan çalışmalarına göre linezolid ve metabolitleri anne sütüne geçebilir. Bu yüzden
LYNOZİD kullanımı öncesi ve sırasında emzirme durdurulmalıdır.

4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri
LYNOZİD alan hastalarda miyelosüpresyon (anemi, lökopeni, pansitopeni ve trombositopeni
dahil) rapor edilmiştir. Takip edilmiş vakalarda, etkilenen hematolojik parametreler,
LYNOZİD tedavisi bırakıldığında tedavi öncesi değerlere doğru yükselmiştir. Bu etkilerin
riskinin tedavi süresi ile ilgili olduğu görülmektedir. Tam kan sayımı, LYNOZİD alan
hastalarda, özellikle iki haftadan daha uzun süreyle kullananlarda, daha önceden
miyelosüpresyonu olanlarda, birlikte miyelosüpresyon yapan başka ilaç alanlarda, kronik
enfeksiyon için daha önce veya birlikte antibiyotik tedavisi alanlarda, haftada bir izlenmelidir.
Miyelosüpresyon gelişen veya şiddeti artan hastalarda LYNOZİD tedavisinin kesilmesi
düşünülmelidir.

Linezolid ile tedavi edilen yaşlı hastalar, kan diskrazileri oluşumu açısından genç hastalara
göre daha yüksek risk altında olabilir. Diyaliz alıp almamalarından bağımsız şekilde, ağır
böbrek yetmezliği olan hastalarda trombositopeni daha sık meydana gelebilir. Bu nedenle,
aşağıdaki hastalarda kan sayımının yakından izlenmesi önerilmektedir: mevcut anemisi,
granülositopeni veya trombositopenisi olan; hemoglobin düzeylerini düşürmesi, kan sayımını
azaltması veya trombosit sayısını ya da fonksiyonunu istenmeyen şekilde etkilemesi olası
ilaçları eş zamanlı kullanan; ağır böbrek yetmezliği olan; 10-14 günden fazla tedavi alan
hastalar. Linezolid bu tip hastalarda yalnızca, hemoglobin düzeylerinin, kan sayımının ve
trombosit sayısının yakından izlenmesi mümkün olduğunda uygulanmalıdır.

Linezolid tedavisi sırasında önemli düzeyde miyelosüpresyon meydana gelirse tedavi
sonlandırılmalıdır; tedaviye mutlaka devam edilmesinin gerektiği durumlarda, kan sayımı
dikkatli şekilde izlenmeli ve uygun tedavi stratejileri kullanılmalıdır.

Buna ek olarak, linezolid alan hastalarda başlangıçtaki kan sayımından bağımsız şekilde,
haftada bir kez tam kan sayımının (hemoglobin düzeyleri, trombosit sayısı ve toplam ile
farklılaşmış lökosit sayıları) izlenmesi önerilmektedir.

İnsani amaçlı ilaca erken erişim çalışmalarında, önerilen maksimum 28 günlük tedaviden
daha uzun süre linezolid alan hastalarda ciddi anemi insidansı daha yüksek bildirilmiştir. Bu
6 / 29

hastalarda daha sık olarak kan transfüzyonu gerekmiştir. 28 günden daha uzun linezolid
tedavisi alan hastalarda daha fazla olgu meydana gelmesiyle birlikte, kan transfüzyonu
gerektiren anemi olguları pazarlama sonrası dönemde de bildirilmiştir.
Pazarlama sonrası dönemde sideroblastik anemi olguları bildirilmiştir. Başlangıç zamanı
bilinen durumlarda, hastaların çoğu 28 günden fazla linezolid tedavisi almıştır. Hastaların
büyük bölümü, anemileri için tedavi uygulansın veya uygulanmasın, linezolidin
sonlandırılmasının ardından tamamen veya kısmen iyileşmiştir.

İntravasküler kateterle ilişkili ciddi enfeksiyonu olan olan hastalarda yapılan; linezolidi
vankomisin/ dikloksasilin / oksasilin ile karşılaştıran açık etiketli çalışmada, LYNOZİD ile
tedavi edilen hastalarda daha fazla mortalite görülmüştür [ 78/363 (%21.5)'e oranla 58/363
(%16.0)]. Mortalite oranını etkileyen başlıca faktör, başlangıçtaki Gram pozitif enfeksiyon
durumuydu. Mortalite oranları, sadece Gram pozitif organizmaların (Odds oranı 0.96; % 95
güven aralığı: 0.58-1.59) neden olduğu enfeksiyonlu hastalarda benzer olmuştur, ancak
başlangıçta Gram pozitif dışında herhangi bir patojeni olan veya hiç patojen saptanmamış
olan (Odds oranı 2.48; % 95 güven aralığı: 1.38-4.46) linezolid tedavi grubundaki hastalarda
belirgin ölçüde (p=0.0162) daha fazla bildirilmiştir. En büyük dengesizlik tedavi sırasında ve
ilacın kesilmesini takiben 7 gün içinde olmuştur. Çalışma sırasında Gram negatif patojenlerin
edinilmesi ve Gram negatif patojenler ve polimikrobiyal enfeksiyonların neden olduğu ölüm,
linezolid grubundaki hastalarda daha fazla görülmüştür. Bundan dolayı, komplike deri ve
yumuşak doku enfeksiyonlarında, LYNOZİD Gram negatif organizmalara bağlı
enfeksiyonların eşlik ettiği biliniyor veya şüpheleniliyor ise, sadece başka bir alternatif tedavi
seçeneğinin olmadığı durumda kullanılmalıdır (bkz. Bölüm 4.1 Terapötik endikasyonlar). Bu
durumda, Gram negatif organizmalara karşı tedavi eşzamanlı olarak başlatılmalıdır.

LYNOZİD'in Gram negatif patojenlere karşı klinik etkinliği yoktur ve Gram negatif
enfeksiyon tedavisinde endike değildir. Eş zamanlı bir Gram negatif patojen saptanırsa ya da
şüphelenilirse spesifik bir Gram negatif etkili antibakteriyel tedavi gerekir (bkz. Bölüm 4.1
Terapötik endikasyonlar).

Antibakteriyel ajanların (linezolid dahil) hemen hepsiyle, ciddiyeti hafiften, yaşamı tehdit
eden dereceye kadar değişebilen psödomembranöz kolit rapor edilmiştir. Bu nedenle,
herhangi bir antibakteriyel ajanın uygulamasını takiben diyare ortaya çıkan hastalarda, bu tanı
göz önünde bulundurulmalıdır. Antibiyotik ile ilişkili kolit varlığında veya şüphesinde
7 / 29

linezolid kullanımının durdurulması gerekli olabilir. Uygun yaklaşımlar değerlendirilmelidir.
Bu durumda, peristaltizmi inhibe eden ilaçlar kontrendikedir.

Clostridium difficile ile ilişkili diyare (CDAD), linezolid dahil çoğu antibakteriyel ajanların
kullanımıyla rapor edilmiştir ve hafif dereceli diyareden fatal kolite kadar değişkenlik
gösterebilir. Antibakteriyel ajanlar ile tedavi, C. Difficile'nin aşırı çoğalmasını sağlayacak
şekilde kolonun normal florasını değiştirmektedir.

C.difficile, CDAD'ya neden olan A ve B toksinleri üretir. C.difficile'in aşırı toksin üreten
suşları, artmış morbidite ve mortaliteye sebep olur; bu enfeksiyonlar antimikrobiyal terapiye
refrakter olabilirler ve hastalar kolektomiye gereksinim duyabilirler. Antibiyotik kullanımı
sonrası diyare gelişen tüm hastalarda CDAD olasılığı göz önünde bulundurulmalıdır.
CDAD'nın antibakteriyel ajanların verilişinden 2 ay sonra ortaya çıktığı rapor edildiği için
medikal hikayeye dikkat edilmelidir.

Antibiyotik ilişkili diyare veya antibiyotik ilişkili kolitten şüphelenildiğinde veya tespit
edildiğinde antibiyotik tedavisi kesilmelidir.

CDAD teşhisi konduktan sonra, uygun tedavi yöntemlerine başlanmalıdır. CDAD hafif
vakaları genellikle sadece ilacın kesilmesine cevap verir. Ortadan ciddi dereceye kadar olan
vakalarda sıvı ve elektrolit tedavisi, protein takviyesi ve Clostridium difficile'ye karşı klinik
olarak etkili antibakteriyel ajan ile tedavi dikkate alınmalıdır.

Linezolid (geri dönüşümlü non selektif MAO inhibitörü) tedavisi ile birlikte insülin veya oral
hipoglisemik ajan alan diabetes mellitusu olan hastalarda pazarlama sonrası semptomatik
hipoglisemi rapor edilmiştir. Bazı MAO inhibitörleri insülin veya hipoglisemik ajan kullanan
diyabet hastalarında hipoglisemik epizod ile ilişkilendirilmiştir. Linezolid ve hipoglisemi
arasında ilişki belirlenmemiş olsa da diyabet hastaları linezolid kullanırken potansiyel
hipoglisemik reaksiyon riskine karşı dikkatli olmalıdır. Hipoglisemi ortaya çıkarsa insülin
veya oral hipoglisemik ajan dozunun düşürülmesi ya da insülin, oral hipoglisemik ajan veya
linezolid tedavisinin durdurulması gerekebilir.

8 / 29

Linezolid, mitokondriyel protein sentezini inhibe eder. Bu inhibisyonun sonucunda laktik
asidoz, anemi ve nöropati (optik ve periferik) gibi advers olaylar meydana gelebilir; ilaç 28
günden uzun süre kullanıldığında bu olaylar daha yaygın görülür.

LYNOZİD ile tedavi edilen hastalarda periferik nöropati, optik nöropati ve bazen görme
kaybına kadar ilerleme gösteren optik nörit rapor edilmiştir. Bu hastaların çoğu önerilen en
uzun tedavi süresi olan 28 günden daha fazla süreyle tedavi gören hastalardır. Özellikle 28
günden uzun süre LYNOZİD kullanan hastalarda, periferik ve optik nöropati vakaları
bildirilmiştir.

Periferik veya optik nöropati oluşması durumunda, LYNOZİD kullanımına devam edilmesi,
potansiyel risklere karşı değerlendirilmelidir.

Görüş keskinliğinde değişiklikler, görüşte renk değişiklikleri, bulanık görme veya görme alanı
bozukluğu gibi görüş bozukluğu belirtileri ortaya çıkarsa, derhal bir oftalmik inceleme
yapılması önerilir. Uzun süreyle (3 ay veya daha fazla) LYNOZİD alan tüm hastalarda ve
LYNOZİD tedavisinin uzunluğuna bakmaksızın görmede yeni bozukluk belirtileri rapor
edilen tüm hastalarda görme fonksiyonu izlenmelidir.

Güncel olarak veya yakın zamanda tüberküloz tedavisi için antimikrobiyal ilaçlar alan
hastalarda linezolid kullanıldığında nöropatilerin riski artabilir.

LYNOZİD kullanımı ile laktik asidoz rapor edilmiştir. LYNOZİD alan hastalarda rekürren
bulantı veya kusma, karın ağrısı, düşük bikarbonat düzeyi veya hiperventilasyon dahil belirti
ve semptomlar gelişen hastalara acil tıbbi müdahale uygulanmalıdır. Laktik asidoz oluşması
durumunda, linezolid tedavisine devam edilmesinin yararları, potansiyel risklere karşı
değerlendirilmelidir.

LYNOZİD ile tedavi edilen hastalarda konvülsiyonlar rapor edilmiştir. Bunların çoğunda,
nöbet hikayesi veya nöbet oluşturacak risk faktörleri olduğu bildirilmiştir. Hastalar herhangi
bir nöbet hikayeleri olması durumunda doktoruna bu konuda bilgi vermelidir.

Linezolid, monoamin oksidazın (MAOI) geri döndürülebilir seçici olmayan bir inhibitörüdür;
bununla birlikte, bakteriyel tedavi için kullanılan dozlarda herhangi bir anti-depresif etki
9 / 29

göstermez. MAO inhibisyonu açısından risk oluşturabilen altta yatan hastalığı ve/veya eş
zamanlı ilaç kullanımı olan hastalara uygulandığında linezolidin güvenliliği konusunda ve ilaç
etkileşim çalışmalarından elde edilen veriler çok sınırlıdır. Bu nedenle, ilacı kullanan kişinin
yakından gözlenmesi ve takibi mümkün olmadıkça, bu koşullar altında linezolid kullanımı
önerilmemektedir (bkz. bölüm 4.3 Kontrendikasyonlar ve 4.5 Diğer tıbbi ürünler ile
etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri).

Selektif serotonin geri alım inhitörleri (SSRI) gibi antidepresanlar dahil serotonerjik ajanların
linezolid ile birlikte alınmasıyla ilişkili olarak serotonin sendromu rapor edilmiştir. Bu yüzden
çok gerekli olmadıkça linezolid ve serotonerjik ajanların birlikte kullanımı kontrendikedir.

LYNOZİD ve serotonerjik ajanların birlikte alınması klinik olarak uygun olduğu durumda,
hastalar, kognitif fonksiyon bozukluğu, hiperpireksi, hiperrefleksi ve koordinasyon bozukluğu
gibi serotonin sendromu bulgu ve belirtileri bakımından yakinen izlenmelidir. Bulgu ve
belirtilerin ortaya çıktığı durumlarda, ilaçlardan birinin veya her ikisinin de kesilmesi
düşünülmelidir. Serotonerjik ajanın birlikte alımına son verildiyse, kesilme belirtileri
gözlenebilir.

Sağlıklı gönüllülerde, linezolidin rifampinle beraber verilmesi sonucu linezolidin C
maks
değerinde %21 azalma ve EAA değerinde %32 azalma gözlenmiştir. Bu etkileşimin klinik
önemi bilinmemektedir.
Hastalar, tiramin açısından zengin gıdalardan bol miktarda tüketmemeleri konusunda
uyarılmalıdır (bkz. bölüm 4.5 Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri).

Linezolid tedavisinin normal floraya olan etkisi klinik çalışmalarda değerlendirilmemiştir.

Antibiyotik kullanımı zaman zaman şüpheli olmayan organizmaların aşırı çoğalmasına neden
olur. Örneğin klinik çalışmalar sırasında, önerilen linezolid dozunu alan hastaların yaklaşık
%3'ünde ilaçla ilişkili kandidiyazis meydana gelmiştir. Tedavi sırasında süperenfeksiyon
oluşması durumunda uygun önlemler alınmalıdır.

LYNOZİD, kontrol edilmemiş hipertansiyonu, feokromositoması, karsinoid sendromu veya
tedavi edilmemiş hipertiroidizmi olan hastalarda dikkatli bir şekilde kullanılmalıdır.
Özel popülasyonlar
10 / 29

Linezolid, ağır böbrek yetmezliği olan hastalarda dikkatli şekilde kullanılmalı ve yalnızca,
beklenen yararın teorik riskten fazla kabul edilmesi durumunda verilmelidir (bkz. bölüm 4.2
Pozoloji ve uygulama şekli ve 5.2 Farmakokinetik Özellikler)
Linezolidin, ağır karaciğer yetmezliği olan hastalara yalnızca, beklenen yararın teorik riskten
fazla olması durumunda verilmesi önerilmektedir (bkz. bölüm 4.2 Pozoloji ve uygulama şekli
ve 5.2 Farmakokinetik Özellikler)

Fertilite bozukluğu
Linezolid, insanlarda beklenene yaklaşık olarak eşit düzeyde maruz kalan yetişkin erkek
sıçanlarda geri döndürülebilir şekilde fertiliteyi azaltmış ve anormal sperm morfolojisine
neden olmuştur; linezolidin erkek bireylerde üreme sistemi üzerindeki olası etkileri
bilinmemektedir (bkz. bölüm 5.3 Klinik öncesi güvenlilik verileri).

Klinik çalışmalar
Güvenlilik ve etkililik 28 günden uzun periyotlarda uygulandığı durumlarda belirlenmemiştir.

Kontrollü klinik çalışmalar; dekübitus veya iskemik lezyonları, ağır yanıkları veya gangreni
olan hastaları içermemiştir. Bu nedenle, bu durumların tedavisinde linezolidin kullanımıyla
ilgili deneyimler sınırlıdır.

Bu tıbbi ürün her dozunda 23 mg'dan daha az soydum ihtiva eder. Yani esasında "sodyum
içermez”.

4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
Normal kan basıncına sahip sağlıklı gönüllülerde LYNOZİD, psödoefedrin ve
fenilpropanolamin hidroklorürün sebep olduğu kan basıncındaki yükselmeyi arttırmıştır.
LYNOZİD'in psödoefedrin veya fenilpropanolamin ile beraber uygulanması sonucunda,
sistolik kan basıncında ortalama 30-40 mmHg artış gözlemlenmiştir (karşılaştırma için, bu
değer tek başına linezolid kullanımında 11-15 mmHg, psödoefedrin veya fenilpropanolamin
tek başına kullanıldığında 14-18 mmHg ve plasebo ile 8-11 mmHg olmuştur). Benzeri
çalışmalar hipertansif hastalarda yürütülmemiştir. Dopaminerjik ajanlar dahil vazokonstrüktif
etkisi olan ajanların başlangıç dozları düşük tutulmalı ve istenen cevap elde edilene kadar
dikkatle titre edilmelidir.

11 / 29

Olası serotonerjik etkileşimler
Sağlıklı gönüllülerde dekstromethorfan ile ilaç-ilaç etkileşim çalışması yapılmıştır.
Gönüllülere linezolid ile beraber veya tek başına dekstromethorfan (4 saat aralıklarla 2 kez 20
mg doz) verilmiştir. Linezolid ve dekstromethorfan alan normal gönüllülerin serotonin
sendromu etkileri (konfüzyon, deliryum, huzursuzluk, tremor, kızarma, terleme, hiperpireksi)
görülmemiştir.

Pazarlama sonrası deneyimler: Linezolid ve dekstromethorfan alırken serotonin sendromuna
benzer etkiler deneyimleyen bir hastaya ait tek bir rapor mevcuttur. İlaçların her ikisinin de
kesilmesi ile çözülmüştür.

Linezolidin, seçici serotonin geri alım inhibitörleri (SSRI'lar) gibi antidepresanlar dahil
serotonerjik ajanlarla birlikte klinik kullanımı sırasında, serotonin sendromu olguları
bildirilmiştir. Bu nedenle, eş zamanlı uygulama kontrendike olduğunda (bkz. bölüm 4.3
Kontrendikasyonlar), linezolid ve serotonerjik ajanlarla tedavinin yaşamsal önem taşıdığı
hastalara yönelik tedavi bölüm 4.4 Özel kullanım uyarıları ve önlemleri'nde açıklanmaktadır.

Sitokrom P450 ile metabolize olan ilaçlar
LYNOZİD insan sitokrom P450 sistemi ile saptanabilecek miktarda metabolize olmamakta ve
klinik olarak önemli CYP izoformlarının (1A2, 2C9, 2C19, 2D6, 2E1, 3A4) aktivitelerini
inhibe etmemektedir. Bu nedenle LYNOZİD'in CYP450 ile indüklenen ilaçlarla etkileşimi
beklenmemektedir.

Antibiyotikler
Rifampisin: Rifampisinin linezolid farmakokinetiği üzerindeki etkisi, 16 sağlıklı gönüllü
erkekte 2.5 gün süreyle, günde iki kez 600 mg linezolid; 8 gün süreyle, günde bir kez 600 mg
rifampin verilerek çalışılmıştır. Rifampin, linezolidin Cmaks değerini ortalama% 21 (%90 CI,
15,27), EAA değerini ortalama %32 (%90 CI, 27,37) düşürmüştür. Bu etkileşimin
mekanizması ve klinik önemi bilinmemektedir.

Aztreonam
LYNOZİD ve aztreonam birlikte uygulandıklarında farmakokinetikleri değişmez.

Gentamisin
12 / 29

LYNOZİD ve gentamisin birlikte uygulandıklarında farmakokinetikleri değişmez.


Monoamin oksidaz inhibisyonu
LYNOZİD monoamin oksidazın geri dönüşümlü, seçici olmayan inhibitörüdür. Bu nedenle
adrenerjik ve serotonerjik ajanlarla etkileşme potansiyeli vardır. MAO inhibisyonu açısından
risk oluşturabilen altta yatan hastalığı ve/veya eş zamanlı ilaç kullanımı olan hastalara
uygulandığında linezolidin güvenliliği konusunda ve ilaç etkileşim çalışmalarından elde
edilen veriler çok sınırlıdır. Bu nedenle, ilacı kullanan kişinin yakından gözlenmesi ve takibi
mümkün olmadıkça, bu koşullar altında linezolid kullanımı önerilmemektedir.

Adrenerjik ajanlar
LYNOZİD kullanan bazı bireylerde, indirekt etkili sempatomimetik ajanlara, vazopressör
veya dopaminerjik ajanlara verilen cevaplarda geri dönüşümlü bir artış oluşabilir. Dopamin
veya adrenalin gibi adrenerjik ajanların başlangıç dozları düşük tutulmalı ve istenen cevap
elde edene kadar titre edilmelidir.

Tiramin açısından zengin gıdalarla kullanım
Linezolid ve 100 mg'den düşük tiramin alan olgularda önemli düzeyde bir pressör yanıt
gözlenmemiştir. Bu durum, tiramin içeriği yüksek yiyecek ve içeceklerin (örn. eski peynir,
maya ekstraktları, distile edilmemiş alkollü içecekler ve soya sosu gibi fermente soya
fasülyesi ürünlerinin) aşırı miktarda tüketiminden kaçınılması gerektiğini göstermektedir.

Varfarin
Kararlı durumda linezolid tedavisine varfarin eklendiğinde, eş zamanlı uygulamayla ortalama
maksimum INR'de %10'luk azalmayla birlikte EAA INR'de %5'lik azalma meydana
gelmiştir. Varfarin ve linezolid alan hastalara ait veriler, bu bulguların, varsa klinik
anlamlılığını değerlendirmek için yetersizdir.

LYNOZİD ile birlikte tramadol kullanıldığında nöbet riski artar.
Miyolosüpresan diğer ilaçlarla birlikte kullanıldığında miyolosüpresyon oluşturma riski artar.

İlaç-laboratuar testi etkileşimleri
Bugüne kadar bildirilmiş ilaç-laboratuar testi etkileşimi yoktur.
13 / 29




Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler
Böbrek/Karaciğer yetmezliği:
Herhangi bir etkileşim çalışması tespit edilmemiştir.

Pediyatrik popülasyon:
Herhangi bir etkileşim çalışması tespit edilmemiştir.

4.6. Gebelik ve laktasyon
Genel tavsiye
Gebelik kategorisi C'dir.

Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)
Tedavi sırasında etkin bir doğum kontrol yöntemi kullanılmalıdır.

Gebelik dönemi
Gebe kadınlarda yeterli ve iyi kontrollü çalışma yoktur. LYNOZİD gebelik sırasında, ancak,
olası yararın, olası risklerden daha fazla olması durumunda uygulanmalıdır.
LYNOZİD ile tedavi edilen fare ve sıçanlarda üreme yeteneği üzerine yapılmış çalışmalarda
teratojenik etkiler kanıtlanmamıştır. Farelerde sadece maternal toksik doz seviyelerinde hafif
fetal toksisite gözlenmiştir. Sıçanlarda, fetal toksisite fetal vücut ağırlığında ve sternebranın
kemikleşmesinde (genellikle vücut ağırlığının azalması ile beraber görülür) azalma olduğunda
belirgindir. Bu durum, sıçanların yavrularının hayatta kalma şansını azaltır ve yavruların
olgunlaşmasını biraz geciktirir. Çiftleşme olduğunda aynı yavrularda preimplantasyon
kayıpların doza bağlı ve geri dönüşümlü olarak arttığı görülmüştür.

Linezolidin gebe kadınlarda kullanımına ilişkin yeterli veri mevcut değildir.
Hayvanlar üzerinde yapılan araştırmalar üreme toksisitesinin bulunduğunu göstermiştir (bkz
bölüm 5.3 Klinik öncesi güvenlilik verileri). İnsanlara yönelik potansiyel risk bulunmaktadır.

Laktasyon dönemi
14 / 29

Hayvanlar üzerinde yapılmış olan çalışmalar linezolidin ve metabolitlerinin süte geçtiğini
göstermektedir. Buna göre uygulama öncesi ve sırasında emzirme durdurulmalıdır.


Üreme yeteneği/ Fertilite
Hayvan çalışmalarında linezolid fertilitenin azalmasına neden olmuştur. (bkz. Bölüm 5.3)

4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
LYNOZİD araç ve makine kullanımına etkisi değerlendirilmemiştir. LYNOZİD alan
hastalarda baş dönmesi veya görsel bozukluk belirtileri (bölüm 4.4. Özel kullanım uyarıları ve
önlemleri ile 4.8. İstenmeyen etkiler'de tarif edildiği gibi) muhtemel olduğundan, bu belirtiler
ortaya çıktığında araç ve makine kullanmamaları gerektiği hususunda uyarılmalıdırlar.

4.8. İstenmeyen etkiler
Aşağıdaki tabloda listelenmiş advers reaksiyonlar sıklıkları ile birlikte, 2000'den fazla erişkin
hastanın 28 güne kadar tavsiye edilen LYNOZİD dozlarını kullandığı klinik çalışmalardan
elde edilen tüm nedensellik verilerine dayanmaktadır.

En yaygın olarak bildirilmiş olan advers reaksiyonlar; diyare (%8.4), baş ağrısı (% 6.5 ),
bulantı (% 6.3 ) ve kusma (%4) olmuştur.

Tedavinin durdurulmasını gerektirecek ilaç ile ilgili çok yaygın olarak kaydedilmiş
istenmeyen etkiler; baş ağrısı, diyare, bulantı ve kusmadır. Yaklaşık % 3 hastada ilaç ile ilgili
istenmeyen bu etkiler oluştuğundan tedavi durdurulmuştur.

İstenmeyen etkiler aşağıdaki kategorilere göre listelenmiştir:
Çok yaygın (≥ 1/10); yaygın (≥ 1/100 ila <1/10); yaygın olmayan ( ≥ 1/1.000 ila <1/100);
seyrek (≥ 1/10.000 ila <1/1.000); çok seyrek (<1/10.000); bilinmiyor: eldeki verilerden
hareketle tahmin edilemiyor.

Enfeksiyon ve enfestasyonlar
Yaygın : Kandidiyaz (özellikle oral ve vajinal kandidiyaz) veya mantar
enfeksiyonları
Yaygın olmayan : Vajinit
15 / 29

Seyrek : Antibiyotik ile ilişkili kolit (pseudomembranöz kolit dahil)*

Kan ve lenf sistemi hastalıkları
+
Yaygın : Anemi*
Yaygın olmayan : Eozinofili, lökopeni*, nötropeni, trombositopeni*
Seyrek : Pansitopeni*
Bilinmiyor : Miyelosüpresyon*, sideroblastik anemi*

Bağışıklık sistemi hastalıkları
Bilinmiyor : Anaflaksi

Metabolizma ve beslenme hastalıkları
Yaygın olmayan : Hiponatremi
Bilinmiyor : Laktik asidoz*

Psikiyatrik hastalıklar
Yaygın : İnsomnia

Sinir sistemi hastalıkları
Yaygın : Baş ağrısı, tat almada değişiklik (metalik tat), sersemlik
Yaygın olmayan : Konvülsiyon*, hipoestezi, paraestezi
Bilinmiyor : Serotonin sendromu**, periferal nöropati*

Göz hastalıkları
Yaygın olmayan : Bulanık görme*
Seyrek : Görme alanı bozukluğu*
Bilinmiyor : Optik nöropati*, optik nörit*, görüş kaybı*, görüş keskinliğinde azalma*,
görüşte renk değişiklikleri*

Kulak ve iç kulak hastalıkları
Yaygın olmayan : Kulak çınlaması

Kardiyak hastalıklar
Yaygın olmayan : Aritmi (taşikardi)
16 / 29


Vasküler hastalıklar
Yaygın : Hipertansiyon
Yaygın olmayan : Geçici iskemik atak, flebit/tromboflebit.
Gastrointestinal hastalıkları
Yaygın : Diyare, bulantı, kusma, lokal veya genel karın ağrısı, konstipasyon, dispepsi
Yaygın olmayan : Pankreatit, gastrit, abdominal şişkinlik, ağız kuruluğu, glosit, yumuşak
gaita, stomatit, dilde renk değişikliği veya bozukluğu.
Seyrek : Dişte yüzeysel renk değişikliği

Hepato-bilier hastalıkları
Yaygın : Anormal karaciğer fonksiyon testleri AST,ALT ve alkalin fosfataz artışı
Yaygın olmayan : Toplam bilirubinde artış

Deri ve deri altı doku hastalıkları
Yaygın : Döküntü, kaşıntı
Yaygın olmayan : Dermatit, terleme, kaşıntı, döküntü, ürtiker
Bilinmiyor : Stevens-Johnson sendromu, toksik epidermal nekroz olarak tanımlananlar
gibi büllöz bozukluklar, anjiyoödem, alopesi


Böbrek ve idrar yolu hastalıkları
Yaygın : BUN artışı
Yaygın olmayan : Böbrek yetmezliği, kreatinin artışı, poliüri

Üreme sistemi ve meme hastalıkları
Yaygın olmayan : Vulvovajinal bozuklukları

Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıkları
Yaygın : Ateş, bölgesel ağrı
Yaygın olmayan : Titreme, yorgunluk, ateş, enjeksiyon bölgesinde ağrı, artmış susuzluk

Araştırmalar
Biyokimya
17 / 29

Yaygın: LDH, BUN, kreatin kinaz, lipaz, amilaz veya tokluk glukozunda artış. Total protein,
albumin, sodyum veya kalsiyumda azalma.Potasyum veya bikarbonat artması veya azalması.
Yaygın olmayan: Sodyum veya kalsiyumda artma. Tokluk glukozunun azalması. Klorür
artması veya azalması.

Hematoloji
Yaygın: Nötrofil veya eozinofilde artma. Hemoglobin, hematokrit veya kırmızı kan hücresi
sayısında azalma. Trombosit veya beyaz kan hücre sayısının artması veya azalması
Yaygın olmayan: Retikülosit sayısında artma. Nötrofillerde azalma.
*Bakınız bölüm 4.4
** Bakınız bölüm 4.3 ve 4.5
+28 güne kadar LYNOZİD'in kullanıldığı kontrollü klinik çalışmalarda, hastaların %
2'sinden daha azında anemi rapor edilmiştir. Yaşamı tehdit eden enfeksiyon ve beraberinde
diğer morbiditelerin bulunduğu hastaların dahil edildiği insani amaçlı ilaca erken erişim
programında, 28 gün veya daha az bir süre linezolid kullanan hastalarda anemi gelişen vakalar
%2.5 (33/1326) olmuştur; karşılaştırmalı olarak 28 günden fazla linezolid kullanan hastalarda
bu değer %12.3 (53/430)'dur. Kan transfüzyonu gerektiren ilaç kaynaklı ciddi anemi
vakalarının oranı 28 günden daha az bir süre linezolid kullanan hastalarda %9 (3/33) ve 28
günden fazla linezolid kullanan hastalarda %15 (8/53) olmuştur.

LYNOZİD ile aşağıdaki istenmeyen etkilerin izole durumlarda ciddi olabileceği
düşünülmüştür: lokalize karın ağrısı, geçici iskemik atak ve hipertansiyon

Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler
Pediyatrik Popülasyon
500'den fazla pediyatrik hasta (doğumdan 17 yaşa kadar) baz alınarak elde edilen güvenlilik
verileri linezolidin pediyatrik hastalarda yetişkin hastalardan farklı bir güvenlik profilinin
olduğunu göstermemektedir.

Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem
taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar / risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine
olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye
18 / 29

Farmakovijilans Merkezi'ne (TÜFAM) bildirmeleri gerekmektedir (www.titck.gov.tr; e-
posta: [email protected]; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99)

4.9. Doz aşımı ve tedavisi
Bilinen spesifik bir antidotu yoktur.
Doz aşımı durumunda, glomerüler filtrasyonun idamesi ile destekleyici tedavi önerilir.
Hemodiyaliz linezolidin hızlı eliminasyonunu kolaylaştırabilir. Bir Faz 1 klinik çalışmada,
linezolid verildikten 3 saat sonra başlayan ve 3 saat süren bir hemodiyaliz sonunda linezolidin
dozunun yaklaşık %30'u vücuttan uzaklaştırmıştır. Linezolidin periton diyalizi veya
hemoperfüzyonla vücuttan atılmasına dair veri yoktur. Linezolidin 2 ana metaboliti de bir
dereceye kadar hemodiyaliz ile vücuttan uzaklaştırılır.

Toksisite belirtileri günlük 3000 mg/ kg olan linezolid dozlarında sıçanlarda harekette
yavaşlama ve ataksi, günlük 2000 mg/ kg ile tedavi edilen köpeklerde kusma ve sarsıntı
(tremor) olarak deneyimlendi.
Klinik Özellikler
4. KLİNİK ÖZELLİKLER
4.1. Terapötik endikasyonlar
LYNOZİD preparatları aşağıda belirtilen mikroorganizmaların duyarlı suşları tarafından
oluşturulan aşağıdaki enfeksiyonların tedavisinde endikedir. LYNOZİD'in Gram negatif
patojenlere karşı klinik etkinliği yoktur ve Gram negatif enfeksiyon tedavisinde endike
değildir. Eş zamanlı bir Gram negatif patojen saptanırsa ya da şüphelenilirse spesifik bir
Gram negatif etkili antibakteriyel tedavi gerekir.

- Vankomisine-dirençli Enterococcus faecium enfeksiyonları: Bakteriyeminin eşlik ettiği
vakalar da dahil olmak üzere.
- Nozokomiyal pnömoni: Staphylococcus aureus (metisiline duyarlı ve dirençli suşlar) veya
Streptococcus pneumoniae (çoklu-ilaç dirençli suşlar [MDRSP] dahil) tarafından oluşturulan.
- Deri ve deri yapılarına ait komplike enfeksiyonlar (diyabetik ayak enfeksiyonları dahil,
osteomiyelitin eşlik etmediği): Staphylococcus aureus (metisiline duyarlı ve dirençli suşlar),
Streptococcus pyogenes veya Streptococcus agalactiae tarafından oluşturulan. LYNOZİD
komplike deri ve yumuşak doku enfeksiyonlarında sadece, mikrobiyolojik testler ile
1 / 29

enfeksiyonun duyarlı Gram pozitif bakterilere bağlı olduğu kanıtlandığı durumlarda
endikedir. LYNOZİD Gram negatif patojenlere bağlı enfeksiyonlarda etkin değildir.
LYNOZİD, komplike deri ve yumuşak doku enfeksiyonlarında Gram negatif organizmalara
bağlı enfeksiyonlar eşlik ettiği biliniyor veya şüpheleniliyor ise sadece başka bir alternatif
tedavi seçeneğinin olmadığı durumda kullanılmalıdır. Bu durumda, Gram negatif
organizmalara karşı tedavi eşzamanlı olarak başlatılmalıdır. LYNOZİD dekübitus ülserli
hastalarda çalışılmamıştır.
- Deri ve deri yapılarına ait komplike olmayan enfeksiyonlar: Staphylococcus aureus
(sadece metisiline duyarlı suşlar) veya Streptococcus pyogenes tarafından oluşturulan.
- Toplumdan edinilmiş pnömoni: Bakteriyeminin eşlik ettiği vakalar da dahil olmak üzere
Streptococcus pneumoniae (çoklu-ilaç dirençli suşlar [MDRSP] dahil) veya Staphylococcus
aureus (sadece metisiline duyarlı suşlar) tarafından oluşturulan.

MDRSP aşağıda belirtilen antibiyotiklerin iki ya da daha fazlasına dirençli suşları
belirtmektedir: penisilin, ikinci kuşak sefalosporinler, makrolidler, tetrasiklin ve
trimetoprim/sülfametoksazol.

4.2. Pozoloji ve uygulama şekli
Pozoloji/uygulama sıklığı ve süresi:
Yetişkinler:
Enfeksiyonların tedavisi için, LYNOZİD formülasyonlarının önerilen dozajları aşağıdaki
tabloda verilmiştir. LYNOZİD dozları 12 saatte bir uygulanır. Metisiline dirençli
Staphylococcus aureus enfeksiyonu olan erişkin hastalar 12 saatte bir LYNOZİD 600 mg ile
tedavi edilmelidir.

LYNOZİD için dozaj şeması
Dozaj ve uygulama yolu Önerilen
tedavi
süresi
Enfeksiyon* Pediyatrik Yetişkinler ve
hastalar Gençler
(0-11 yaş)** (12-18 yaş arası)
Bakteriyeminin eşlik ettiği vakalar da
8 saatte bir 10
dahil olmak üzere vankomisine dirençli 12 saatte bir 600 14 - 28 gün
mg/kg IV veya
Enterococcus faecium enfeksiyonları mg IV veya oral†
oral†

2 / 29


Nozokomiyal pnömoni 8 saatte bir 10 12 saatte bir 600 10 - 14 gün
mg/kg IV veya mg IV veya oral†
oral†
Deri ve deri yapılarına ait komplike

enfeksiyonlar
Bakteriyeminin eşlik ettiği vakalar da
dahil olmak üzere toplumdan edinilmiş
pnömoni
Deri ve deri yapılarına ait komplike < 5 yaş: 8 Yetişkinlerde: 12 10 - 14 gün
olmayan enfeksiyonlar saatte bir 10 saatte bir 400 mg
mg/kg IV veya oral†
oral† Gençlerde: 12
5-11 yaş: 12 saatte bir 600 mg
saatte bir 10 oral†
mg/kg IV veya
oral†
* Belirtilen patojenler sonucu oluşan (bkz. Bölüm 4.1.Terapötik endikasyonlar)
† LYNOZİD film tablet ile oral kullanım
** 7 günden küçük prematüre (gebelik süresi < 34 hafta) yeni doğanlarda tedaviye 12 saatte
bir 10 mg/kg ile başlanmalıdır. Klinik cevap yetersizliğinde 8 saatte bir 10 mg/kg dozuna
çıkılması değerlendirilmelidir. Tüm yeni doğanlarda,doğumun 7. gününden itibaren doz 8
saatte bir 10 mg/kg olmalıdır.

Kontrollü klinik çalışmalarda, tüm enfeksiyonlar için tedavi protokolünde tanımlanan süre 7 -
28 gündür. Toplam tedavi süresi, tedavi eden klinisyen tarafından enfeksiyonun yerine,
şiddetine ve hastanın klinik cevabına göre belirlenmiştir.
İntravenöz uygulamadan oral uygulamaya geçildiğinde doz ayarlaması gerekli değildir.
LYNOZİD IV enfüzyon solüsyonu ile tedaviye başlanan hastalar, klinik olarak gerekli olduğu
zaman, klinisyenin takdirine bağlı olarak LYNOZİD film tablet'e geçebilirler.

Uygulama şekli:
Tabletler oral olarak alınır.
Yemeklerle birlikte veya yemeklerden bağımsız alınabilir.

Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:
Böbrek yetmezliği:
Doz ayarlamasına gerek yoktur (bkz. 5.2 Farmakokinetik özellikler ve 4.4 Özel kullanım
uyarıları ve önlemleri).

3 / 29

İleri derecede böbrek yetmezliği (kreatinin klerensi < 30 ml/dk): Doz ayarlamasına gerek
yoktur. İleri derecede böbrek yetmezliği olan hastalarda, klinik önemi bilinmemekle beraber,
LYNOZİD'in iki başlıca metabolitine maruz kalma miktarının (10 katına kadar) artması
nedeniyle, LYNOZİD, bu tip hastalarda sadece potansiyel yarar teorik riskin üzerindeyse
dikkatle kullanılmalıdır.
Hemodiyaliz tedavisinin ilk üç saatinde LYNOZİD dozunun yaklaşık %30'u uzaklaştırıldığı
için, bu tedaviyi gören hastalarda LYNOZİD, diyaliz işleminden sonra kullanılmalıdır.
LYNOZİD'in primer metabolitleri hemodiyalizle bir miktar uzaklaştırılsa da, ileri derece
böbrek yetmezliği olan hastalarda diyaliz sonrasında bu metabolitlerin plazma
konsantrasyonları, normal böbrek fonksiyonu veya orta dereceye kadar böbrek yetmezliği
olan hastalara oranla çok daha yüksektir.
Sonuç olarak, diyaliz tedavisi gören ileri derece böbrek yetmezliği olan hastalarda, LYNOZİD
sadece potansiyel yarar teorik riskin üzerindeyse dikkatle kullanılmalıdır.
Bugüne kadar, böbrek yetmezliği için sürekli ayakta peritonal diyaliz (CAPD) ya da alternatif
tedavi gören hastalarda LYNOZİD kullanımına dair bir bilgi yoktur.

Karaciğer yetmezliği: Doz ayarlamasına gerek yoktur. Ancak, sınırlı klinik veri
bulunmaktadır ve sadece potansiyel yarar teorik riskin üzerindeyse LYNOZİD kullanılması
önerilmektedir (bkz. 5.2.Farmakokinetik özellikleri; 4.4 Özel kullanım uyarıları ve önlemleri).

Pediyatrik popülasyon:
LYNOZİD dozu pediyatrik hastalarda yaş ve vücut ağırlığına göre belirlenir (bkz bölüm 4.2
Pozoloji/uygulama sıklığı ve süresi, LYNOZİD için dozaj şeması)

Geriyatrik popülasyon:
Doz ayarlamasına gerek yoktur. (bkz. 5.2.Farmakokinetik özellikleri; 4.4 Özel kullanım
uyarıları ve önlemleri)

Diğer:
Cinsiyete göre doz ayarlaması gerekli görülmemektedir.

4.3. Kontrendikasyonlar
LYNOZİD formülasyonları, linezolide veya bileşiminde içerdiği maddelerden birine karşı
aşırı duyarlılığı olan kişilerde kontrendikedir.
4 / 29



Monoamin Oksidaz İnhibitörleri:
LYNOZİD, halen monoamin oksidaz A veya B'yi inhibe eden ilaçlarla (ör: fenelzin,
izokarboksazid, selegilin, moklobemid) tedavi gören veya iki hafta öncesine kadar kullanmış
olan hastalarda kullanılmamalıdır.

Yüksek Kan Basıncı Oluşturabilen Potansiyel Etkileşimler:
Hastanın kan basıncı takip edilmediği takdirde, kontrol altına alınmamış hipertansiyonda,
feokromasitomada, tirotoksikozisde ve/veya belirtilen ilaçları kullanan hastalarda LYNOZİD
kullanılmamalıdır: Direkt veya indirekt sempatomimetik etki gösteren ajanlar (ör: adrenerjik
bronkodilatörler psödoefedrin, fenilpropanolamin), vasopressör ajanlar (ör: epinefrin,
norepinefrin), dopaminerjik ajanlar (ör: dopamin, dobutamin) (bakınız 4.5 Diğer tıbbi ürünler
ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri).

Potansiyel Serotonerjik Etkileşimler:
Serotonin sistemi üzerinde etki eden ilaç kullananlarda LYNOZİD kullanımı serotonin
sendromuna sebep olabilir. Bu nedenle serotonin geri-alım inhibitörleri, trisiklik
antidepresanlar, serotonin 5HT-1 reseptör agonistleri (triptanlar), meperidin veya buspiron,
doğrudan ya da dolaylı sempatomimetik etkili ajanlar (adrenerjik bronkodilatörler,
psödoefedrin ve fenilpropanolamin dahil), vazopressör ajanlar (epinefrin, norepinefrin gibi);
dopaminerjik ajanlar (dopamin, dobutamin) ve petidin (bakınız 4.5 Diğer tıbbi ürünler ile
etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri) gibi ilaçlar kullananlarda, karsinoid sendromu
olanlarda veya serotonin sendromunun belirti ve bulgularının yakından takip edilemeyeceği
durumlarda kullanımından kaçınılmalıdır.

Serotonin sistemi üzerinden etki eden ilaç kullananlarda hayatı tehdit edici enfeksiyon
varlığında LYNOZİD tedavisi başlanarak ilaç kesimi takip eden uzman tarafından
değerlendirilmelidir.

Bipolar depresyon, şizoaffektif bozukluk ve akut konfüzyonel durumlara sahip olan hastalarda
LYNOZİD kullanılmamalıdır.

5 / 29

Yapılan hayvan çalışmalarına göre linezolid ve metabolitleri anne sütüne geçebilir. Bu yüzden
LYNOZİD kullanımı öncesi ve sırasında emzirme durdurulmalıdır.

4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri
LYNOZİD alan hastalarda miyelosüpresyon (anemi, lökopeni, pansitopeni ve trombositopeni
dahil) rapor edilmiştir. Takip edilmiş vakalarda, etkilenen hematolojik parametreler,
LYNOZİD tedavisi bırakıldığında tedavi öncesi değerlere doğru yükselmiştir. Bu etkilerin
riskinin tedavi süresi ile ilgili olduğu görülmektedir. Tam kan sayımı, LYNOZİD alan
hastalarda, özellikle iki haftadan daha uzun süreyle kullananlarda, daha önceden
miyelosüpresyonu olanlarda, birlikte miyelosüpresyon yapan başka ilaç alanlarda, kronik
enfeksiyon için daha önce veya birlikte antibiyotik tedavisi alanlarda, haftada bir izlenmelidir.
Miyelosüpresyon gelişen veya şiddeti artan hastalarda LYNOZİD tedavisinin kesilmesi
düşünülmelidir.

Linezolid ile tedavi edilen yaşlı hastalar, kan diskrazileri oluşumu açısından genç hastalara
göre daha yüksek risk altında olabilir. Diyaliz alıp almamalarından bağımsız şekilde, ağır
böbrek yetmezliği olan hastalarda trombositopeni daha sık meydana gelebilir. Bu nedenle,
aşağıdaki hastalarda kan sayımının yakından izlenmesi önerilmektedir: mevcut anemisi,
granülositopeni veya trombositopenisi olan; hemoglobin düzeylerini düşürmesi, kan sayımını
azaltması veya trombosit sayısını ya da fonksiyonunu istenmeyen şekilde etkilemesi olası
ilaçları eş zamanlı kullanan; ağır böbrek yetmezliği olan; 10-14 günden fazla tedavi alan
hastalar. Linezolid bu tip hastalarda yalnızca, hemoglobin düzeylerinin, kan sayımının ve
trombosit sayısının yakından izlenmesi mümkün olduğunda uygulanmalıdır.

Linezolid tedavisi sırasında önemli düzeyde miyelosüpresyon meydana gelirse tedavi
sonlandırılmalıdır; tedaviye mutlaka devam edilmesinin gerektiği durumlarda, kan sayımı
dikkatli şekilde izlenmeli ve uygun tedavi stratejileri kullanılmalıdır.

Buna ek olarak, linezolid alan hastalarda başlangıçtaki kan sayımından bağımsız şekilde,
haftada bir kez tam kan sayımının (hemoglobin düzeyleri, trombosit sayısı ve toplam ile
farklılaşmış lökosit sayıları) izlenmesi önerilmektedir.

İnsani amaçlı ilaca erken erişim çalışmalarında, önerilen maksimum 28 günlük tedaviden
daha uzun süre linezolid alan hastalarda ciddi anemi insidansı daha yüksek bildirilmiştir. Bu
6 / 29

hastalarda daha sık olarak kan transfüzyonu gerekmiştir. 28 günden daha uzun linezolid
tedavisi alan hastalarda daha fazla olgu meydana gelmesiyle birlikte, kan transfüzyonu
gerektiren anemi olguları pazarlama sonrası dönemde de bildirilmiştir.
Pazarlama sonrası dönemde sideroblastik anemi olguları bildirilmiştir. Başlangıç zamanı
bilinen durumlarda, hastaların çoğu 28 günden fazla linezolid tedavisi almıştır. Hastaların
büyük bölümü, anemileri için tedavi uygulansın veya uygulanmasın, linezolidin
sonlandırılmasının ardından tamamen veya kısmen iyileşmiştir.

İntravasküler kateterle ilişkili ciddi enfeksiyonu olan olan hastalarda yapılan; linezolidi
vankomisin/ dikloksasilin / oksasilin ile karşılaştıran açık etiketli çalışmada, LYNOZİD ile
tedavi edilen hastalarda daha fazla mortalite görülmüştür [ 78/363 (%21.5)'e oranla 58/363
(%16.0)]. Mortalite oranını etkileyen başlıca faktör, başlangıçtaki Gram pozitif enfeksiyon
durumuydu. Mortalite oranları, sadece Gram pozitif organizmaların (Odds oranı 0.96; % 95
güven aralığı: 0.58-1.59) neden olduğu enfeksiyonlu hastalarda benzer olmuştur, ancak
başlangıçta Gram pozitif dışında herhangi bir patojeni olan veya hiç patojen saptanmamış
olan (Odds oranı 2.48; % 95 güven aralığı: 1.38-4.46) linezolid tedavi grubundaki hastalarda
belirgin ölçüde (p=0.0162) daha fazla bildirilmiştir. En büyük dengesizlik tedavi sırasında ve
ilacın kesilmesini takiben 7 gün içinde olmuştur. Çalışma sırasında Gram negatif patojenlerin
edinilmesi ve Gram negatif patojenler ve polimikrobiyal enfeksiyonların neden olduğu ölüm,
linezolid grubundaki hastalarda daha fazla görülmüştür. Bundan dolayı, komplike deri ve
yumuşak doku enfeksiyonlarında, LYNOZİD Gram negatif organizmalara bağlı
enfeksiyonların eşlik ettiği biliniyor veya şüpheleniliyor ise, sadece başka bir alternatif tedavi
seçeneğinin olmadığı durumda kullanılmalıdır (bkz. Bölüm 4.1 Terapötik endikasyonlar). Bu
durumda, Gram negatif organizmalara karşı tedavi eşzamanlı olarak başlatılmalıdır.

LYNOZİD'in Gram negatif patojenlere karşı klinik etkinliği yoktur ve Gram negatif
enfeksiyon tedavisinde endike değildir. Eş zamanlı bir Gram negatif patojen saptanırsa ya da
şüphelenilirse spesifik bir Gram negatif etkili antibakteriyel tedavi gerekir (bkz. Bölüm 4.1
Terapötik endikasyonlar).

Antibakteriyel ajanların (linezolid dahil) hemen hepsiyle, ciddiyeti hafiften, yaşamı tehdit
eden dereceye kadar değişebilen psödomembranöz kolit rapor edilmiştir. Bu nedenle,
herhangi bir antibakteriyel ajanın uygulamasını takiben diyare ortaya çıkan hastalarda, bu tanı
göz önünde bulundurulmalıdır. Antibiyotik ile ilişkili kolit varlığında veya şüphesinde
7 / 29

linezolid kullanımının durdurulması gerekli olabilir. Uygun yaklaşımlar değerlendirilmelidir.
Bu durumda, peristaltizmi inhibe eden ilaçlar kontrendikedir.

Clostridium difficile ile ilişkili diyare (CDAD), linezolid dahil çoğu antibakteriyel ajanların
kullanımıyla rapor edilmiştir ve hafif dereceli diyareden fatal kolite kadar değişkenlik
gösterebilir. Antibakteriyel ajanlar ile tedavi, C. Difficile'nin aşırı çoğalmasını sağlayacak
şekilde kolonun normal florasını değiştirmektedir.

C.difficile, CDAD'ya neden olan A ve B toksinleri üretir. C.difficile'in aşırı toksin üreten
suşları, artmış morbidite ve mortaliteye sebep olur; bu enfeksiyonlar antimikrobiyal terapiye
refrakter olabilirler ve hastalar kolektomiye gereksinim duyabilirler. Antibiyotik kullanımı
sonrası diyare gelişen tüm hastalarda CDAD olasılığı göz önünde bulundurulmalıdır.
CDAD'nın antibakteriyel ajanların verilişinden 2 ay sonra ortaya çıktığı rapor edildiği için
medikal hikayeye dikkat edilmelidir.

Antibiyotik ilişkili diyare veya antibiyotik ilişkili kolitten şüphelenildiğinde veya tespit
edildiğinde antibiyotik tedavisi kesilmelidir.

CDAD teşhisi konduktan sonra, uygun tedavi yöntemlerine başlanmalıdır. CDAD hafif
vakaları genellikle sadece ilacın kesilmesine cevap verir. Ortadan ciddi dereceye kadar olan
vakalarda sıvı ve elektrolit tedavisi, protein takviyesi ve Clostridium difficile'ye karşı klinik
olarak etkili antibakteriyel ajan ile tedavi dikkate alınmalıdır.

Linezolid (geri dönüşümlü non selektif MAO inhibitörü) tedavisi ile birlikte insülin veya oral
hipoglisemik ajan alan diabetes mellitusu olan hastalarda pazarlama sonrası semptomatik
hipoglisemi rapor edilmiştir. Bazı MAO inhibitörleri insülin veya hipoglisemik ajan kullanan
diyabet hastalarında hipoglisemik epizod ile ilişkilendirilmiştir. Linezolid ve hipoglisemi
arasında ilişki belirlenmemiş olsa da diyabet hastaları linezolid kullanırken potansiyel
hipoglisemik reaksiyon riskine karşı dikkatli olmalıdır. Hipoglisemi ortaya çıkarsa insülin
veya oral hipoglisemik ajan dozunun düşürülmesi ya da insülin, oral hipoglisemik ajan veya
linezolid tedavisinin durdurulması gerekebilir.

8 / 29

Linezolid, mitokondriyel protein sentezini inhibe eder. Bu inhibisyonun sonucunda laktik
asidoz, anemi ve nöropati (optik ve periferik) gibi advers olaylar meydana gelebilir; ilaç 28
günden uzun süre kullanıldığında bu olaylar daha yaygın görülür.

LYNOZİD ile tedavi edilen hastalarda periferik nöropati, optik nöropati ve bazen görme
kaybına kadar ilerleme gösteren optik nörit rapor edilmiştir. Bu hastaların çoğu önerilen en
uzun tedavi süresi olan 28 günden daha fazla süreyle tedavi gören hastalardır. Özellikle 28
günden uzun süre LYNOZİD kullanan hastalarda, periferik ve optik nöropati vakaları
bildirilmiştir.

Periferik veya optik nöropati oluşması durumunda, LYNOZİD kullanımına devam edilmesi,
potansiyel risklere karşı değerlendirilmelidir.

Görüş keskinliğinde değişiklikler, görüşte renk değişiklikleri, bulanık görme veya görme alanı
bozukluğu gibi görüş bozukluğu belirtileri ortaya çıkarsa, derhal bir oftalmik inceleme
yapılması önerilir. Uzun süreyle (3 ay veya daha fazla) LYNOZİD alan tüm hastalarda ve
LYNOZİD tedavisinin uzunluğuna bakmaksızın görmede yeni bozukluk belirtileri rapor
edilen tüm hastalarda görme fonksiyonu izlenmelidir.

Güncel olarak veya yakın zamanda tüberküloz tedavisi için antimikrobiyal ilaçlar alan
hastalarda linezolid kullanıldığında nöropatilerin riski artabilir.

LYNOZİD kullanımı ile laktik asidoz rapor edilmiştir. LYNOZİD alan hastalarda rekürren
bulantı veya kusma, karın ağrısı, düşük bikarbonat düzeyi veya hiperventilasyon dahil belirti
ve semptomlar gelişen hastalara acil tıbbi müdahale uygulanmalıdır. Laktik asidoz oluşması
durumunda, linezolid tedavisine devam edilmesinin yararları, potansiyel risklere karşı
değerlendirilmelidir.

LYNOZİD ile tedavi edilen hastalarda konvülsiyonlar rapor edilmiştir. Bunların çoğunda,
nöbet hikayesi veya nöbet oluşturacak risk faktörleri olduğu bildirilmiştir. Hastalar herhangi
bir nöbet hikayeleri olması durumunda doktoruna bu konuda bilgi vermelidir.

Linezolid, monoamin oksidazın (MAOI) geri döndürülebilir seçici olmayan bir inhibitörüdür;
bununla birlikte, bakteriyel tedavi için kullanılan dozlarda herhangi bir anti-depresif etki
9 / 29

göstermez. MAO inhibisyonu açısından risk oluşturabilen altta yatan hastalığı ve/veya eş
zamanlı ilaç kullanımı olan hastalara uygulandığında linezolidin güvenliliği konusunda ve ilaç
etkileşim çalışmalarından elde edilen veriler çok sınırlıdır. Bu nedenle, ilacı kullanan kişinin
yakından gözlenmesi ve takibi mümkün olmadıkça, bu koşullar altında linezolid kullanımı
önerilmemektedir (bkz. bölüm 4.3 Kontrendikasyonlar ve 4.5 Diğer tıbbi ürünler ile
etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri).

Selektif serotonin geri alım inhitörleri (SSRI) gibi antidepresanlar dahil serotonerjik ajanların
linezolid ile birlikte alınmasıyla ilişkili olarak serotonin sendromu rapor edilmiştir. Bu yüzden
çok gerekli olmadıkça linezolid ve serotonerjik ajanların birlikte kullanımı kontrendikedir.

LYNOZİD ve serotonerjik ajanların birlikte alınması klinik olarak uygun olduğu durumda,
hastalar, kognitif fonksiyon bozukluğu, hiperpireksi, hiperrefleksi ve koordinasyon bozukluğu
gibi serotonin sendromu bulgu ve belirtileri bakımından yakinen izlenmelidir. Bulgu ve
belirtilerin ortaya çıktığı durumlarda, ilaçlardan birinin veya her ikisinin de kesilmesi
düşünülmelidir. Serotonerjik ajanın birlikte alımına son verildiyse, kesilme belirtileri
gözlenebilir.

Sağlıklı gönüllülerde, linezolidin rifampinle beraber verilmesi sonucu linezolidin C
maks
değerinde %21 azalma ve EAA değerinde %32 azalma gözlenmiştir. Bu etkileşimin klinik
önemi bilinmemektedir.
Hastalar, tiramin açısından zengin gıdalardan bol miktarda tüketmemeleri konusunda
uyarılmalıdır (bkz. bölüm 4.5 Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri).

Linezolid tedavisinin normal floraya olan etkisi klinik çalışmalarda değerlendirilmemiştir.

Antibiyotik kullanımı zaman zaman şüpheli olmayan organizmaların aşırı çoğalmasına neden
olur. Örneğin klinik çalışmalar sırasında, önerilen linezolid dozunu alan hastaların yaklaşık
%3'ünde ilaçla ilişkili kandidiyazis meydana gelmiştir. Tedavi sırasında süperenfeksiyon
oluşması durumunda uygun önlemler alınmalıdır.

LYNOZİD, kontrol edilmemiş hipertansiyonu, feokromositoması, karsinoid sendromu veya
tedavi edilmemiş hipertiroidizmi olan hastalarda dikkatli bir şekilde kullanılmalıdır.
Özel popülasyonlar
10 / 29

Linezolid, ağır böbrek yetmezliği olan hastalarda dikkatli şekilde kullanılmalı ve yalnızca,
beklenen yararın teorik riskten fazla kabul edilmesi durumunda verilmelidir (bkz. bölüm 4.2
Pozoloji ve uygulama şekli ve 5.2 Farmakokinetik Özellikler)
Linezolidin, ağır karaciğer yetmezliği olan hastalara yalnızca, beklenen yararın teorik riskten
fazla olması durumunda verilmesi önerilmektedir (bkz. bölüm 4.2 Pozoloji ve uygulama şekli
ve 5.2 Farmakokinetik Özellikler)

Fertilite bozukluğu
Linezolid, insanlarda beklenene yaklaşık olarak eşit düzeyde maruz kalan yetişkin erkek
sıçanlarda geri döndürülebilir şekilde fertiliteyi azaltmış ve anormal sperm morfolojisine
neden olmuştur; linezolidin erkek bireylerde üreme sistemi üzerindeki olası etkileri
bilinmemektedir (bkz. bölüm 5.3 Klinik öncesi güvenlilik verileri).

Klinik çalışmalar
Güvenlilik ve etkililik 28 günden uzun periyotlarda uygulandığı durumlarda belirlenmemiştir.

Kontrollü klinik çalışmalar; dekübitus veya iskemik lezyonları, ağır yanıkları veya gangreni
olan hastaları içermemiştir. Bu nedenle, bu durumların tedavisinde linezolidin kullanımıyla
ilgili deneyimler sınırlıdır.

Bu tıbbi ürün her dozunda 23 mg'dan daha az soydum ihtiva eder. Yani esasında "sodyum
içermez”.

4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
Normal kan basıncına sahip sağlıklı gönüllülerde LYNOZİD, psödoefedrin ve
fenilpropanolamin hidroklorürün sebep olduğu kan basıncındaki yükselmeyi arttırmıştır.
LYNOZİD'in psödoefedrin veya fenilpropanolamin ile beraber uygulanması sonucunda,
sistolik kan basıncında ortalama 30-40 mmHg artış gözlemlenmiştir (karşılaştırma için, bu
değer tek başına linezolid kullanımında 11-15 mmHg, psödoefedrin veya fenilpropanolamin
tek başına kullanıldığında 14-18 mmHg ve plasebo ile 8-11 mmHg olmuştur). Benzeri
çalışmalar hipertansif hastalarda yürütülmemiştir. Dopaminerjik ajanlar dahil vazokonstrüktif
etkisi olan ajanların başlangıç dozları düşük tutulmalı ve istenen cevap elde edilene kadar
dikkatle titre edilmelidir.

11 / 29

Olası serotonerjik etkileşimler
Sağlıklı gönüllülerde dekstromethorfan ile ilaç-ilaç etkileşim çalışması yapılmıştır.
Gönüllülere linezolid ile beraber veya tek başına dekstromethorfan (4 saat aralıklarla 2 kez 20
mg doz) verilmiştir. Linezolid ve dekstromethorfan alan normal gönüllülerin serotonin
sendromu etkileri (konfüzyon, deliryum, huzursuzluk, tremor, kızarma, terleme, hiperpireksi)
görülmemiştir.

Pazarlama sonrası deneyimler: Linezolid ve dekstromethorfan alırken serotonin sendromuna
benzer etkiler deneyimleyen bir hastaya ait tek bir rapor mevcuttur. İlaçların her ikisinin de
kesilmesi ile çözülmüştür.

Linezolidin, seçici serotonin geri alım inhibitörleri (SSRI'lar) gibi antidepresanlar dahil
serotonerjik ajanlarla birlikte klinik kullanımı sırasında, serotonin sendromu olguları
bildirilmiştir. Bu nedenle, eş zamanlı uygulama kontrendike olduğunda (bkz. bölüm 4.3
Kontrendikasyonlar), linezolid ve serotonerjik ajanlarla tedavinin yaşamsal önem taşıdığı
hastalara yönelik tedavi bölüm 4.4 Özel kullanım uyarıları ve önlemleri'nde açıklanmaktadır.

Sitokrom P450 ile metabolize olan ilaçlar
LYNOZİD insan sitokrom P450 sistemi ile saptanabilecek miktarda metabolize olmamakta ve
klinik olarak önemli CYP izoformlarının (1A2, 2C9, 2C19, 2D6, 2E1, 3A4) aktivitelerini
inhibe etmemektedir. Bu nedenle LYNOZİD'in CYP450 ile indüklenen ilaçlarla etkileşimi
beklenmemektedir.

Antibiyotikler
Rifampisin: Rifampisinin linezolid farmakokinetiği üzerindeki etkisi, 16 sağlıklı gönüllü
erkekte 2.5 gün süreyle, günde iki kez 600 mg linezolid; 8 gün süreyle, günde bir kez 600 mg
rifampin verilerek çalışılmıştır. Rifampin, linezolidin Cmaks değerini ortalama% 21 (%90 CI,
15,27), EAA değerini ortalama %32 (%90 CI, 27,37) düşürmüştür. Bu etkileşimin
mekanizması ve klinik önemi bilinmemektedir.

Aztreonam
LYNOZİD ve aztreonam birlikte uygulandıklarında farmakokinetikleri değişmez.

Gentamisin
12 / 29

LYNOZİD ve gentamisin birlikte uygulandıklarında farmakokinetikleri değişmez.


Monoamin oksidaz inhibisyonu
LYNOZİD monoamin oksidazın geri dönüşümlü, seçici olmayan inhibitörüdür. Bu nedenle
adrenerjik ve serotonerjik ajanlarla etkileşme potansiyeli vardır. MAO inhibisyonu açısından
risk oluşturabilen altta yatan hastalığı ve/veya eş zamanlı ilaç kullanımı olan hastalara
uygulandığında linezolidin güvenliliği konusunda ve ilaç etkileşim çalışmalarından elde
edilen veriler çok sınırlıdır. Bu nedenle, ilacı kullanan kişinin yakından gözlenmesi ve takibi
mümkün olmadıkça, bu koşullar altında linezolid kullanımı önerilmemektedir.

Adrenerjik ajanlar
LYNOZİD kullanan bazı bireylerde, indirekt etkili sempatomimetik ajanlara, vazopressör
veya dopaminerjik ajanlara verilen cevaplarda geri dönüşümlü bir artış oluşabilir. Dopamin
veya adrenalin gibi adrenerjik ajanların başlangıç dozları düşük tutulmalı ve istenen cevap
elde edene kadar titre edilmelidir.

Tiramin açısından zengin gıdalarla kullanım
Linezolid ve 100 mg'den düşük tiramin alan olgularda önemli düzeyde bir pressör yanıt
gözlenmemiştir. Bu durum, tiramin içeriği yüksek yiyecek ve içeceklerin (örn. eski peynir,
maya ekstraktları, distile edilmemiş alkollü içecekler ve soya sosu gibi fermente soya
fasülyesi ürünlerinin) aşırı miktarda tüketiminden kaçınılması gerektiğini göstermektedir.

Varfarin
Kararlı durumda linezolid tedavisine varfarin eklendiğinde, eş zamanlı uygulamayla ortalama
maksimum INR'de %10'luk azalmayla birlikte EAA INR'de %5'lik azalma meydana
gelmiştir. Varfarin ve linezolid alan hastalara ait veriler, bu bulguların, varsa klinik
anlamlılığını değerlendirmek için yetersizdir.

LYNOZİD ile birlikte tramadol kullanıldığında nöbet riski artar.
Miyolosüpresan diğer ilaçlarla birlikte kullanıldığında miyolosüpresyon oluşturma riski artar.

İlaç-laboratuar testi etkileşimleri
Bugüne kadar bildirilmiş ilaç-laboratuar testi etkileşimi yoktur.
13 / 29




Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler
Böbrek/Karaciğer yetmezliği:
Herhangi bir etkileşim çalışması tespit edilmemiştir.

Pediyatrik popülasyon:
Herhangi bir etkileşim çalışması tespit edilmemiştir.

4.6. Gebelik ve laktasyon
Genel tavsiye
Gebelik kategorisi C'dir.

Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)
Tedavi sırasında etkin bir doğum kontrol yöntemi kullanılmalıdır.

Gebelik dönemi
Gebe kadınlarda yeterli ve iyi kontrollü çalışma yoktur. LYNOZİD gebelik sırasında, ancak,
olası yararın, olası risklerden daha fazla olması durumunda uygulanmalıdır.
LYNOZİD ile tedavi edilen fare ve sıçanlarda üreme yeteneği üzerine yapılmış çalışmalarda
teratojenik etkiler kanıtlanmamıştır. Farelerde sadece maternal toksik doz seviyelerinde hafif
fetal toksisite gözlenmiştir. Sıçanlarda, fetal toksisite fetal vücut ağırlığında ve sternebranın
kemikleşmesinde (genellikle vücut ağırlığının azalması ile beraber görülür) azalma olduğunda
belirgindir. Bu durum, sıçanların yavrularının hayatta kalma şansını azaltır ve yavruların
olgunlaşmasını biraz geciktirir. Çiftleşme olduğunda aynı yavrularda preimplantasyon
kayıpların doza bağlı ve geri dönüşümlü olarak arttığı görülmüştür.

Linezolidin gebe kadınlarda kullanımına ilişkin yeterli veri mevcut değildir.
Hayvanlar üzerinde yapılan araştırmalar üreme toksisitesinin bulunduğunu göstermiştir (bkz
bölüm 5.3 Klinik öncesi güvenlilik verileri). İnsanlara yönelik potansiyel risk bulunmaktadır.

Laktasyon dönemi
14 / 29

Hayvanlar üzerinde yapılmış olan çalışmalar linezolidin ve metabolitlerinin süte geçtiğini
göstermektedir. Buna göre uygulama öncesi ve sırasında emzirme durdurulmalıdır.


Üreme yeteneği/ Fertilite
Hayvan çalışmalarında linezolid fertilitenin azalmasına neden olmuştur. (bkz. Bölüm 5.3)

4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
LYNOZİD araç ve makine kullanımına etkisi değerlendirilmemiştir. LYNOZİD alan
hastalarda baş dönmesi veya görsel bozukluk belirtileri (bölüm 4.4. Özel kullanım uyarıları ve
önlemleri ile 4.8. İstenmeyen etkiler'de tarif edildiği gibi) muhtemel olduğundan, bu belirtiler
ortaya çıktığında araç ve makine kullanmamaları gerektiği hususunda uyarılmalıdırlar.

4.8. İstenmeyen etkiler
Aşağıdaki tabloda listelenmiş advers reaksiyonlar sıklıkları ile birlikte, 2000'den fazla erişkin
hastanın 28 güne kadar tavsiye edilen LYNOZİD dozlarını kullandığı klinik çalışmalardan
elde edilen tüm nedensellik verilerine dayanmaktadır.

En yaygın olarak bildirilmiş olan advers reaksiyonlar; diyare (%8.4), baş ağrısı (% 6.5 ),
bulantı (% 6.3 ) ve kusma (%4) olmuştur.

Tedavinin durdurulmasını gerektirecek ilaç ile ilgili çok yaygın olarak kaydedilmiş
istenmeyen etkiler; baş ağrısı, diyare, bulantı ve kusmadır. Yaklaşık % 3 hastada ilaç ile ilgili
istenmeyen bu etkiler oluştuğundan tedavi durdurulmuştur.

İstenmeyen etkiler aşağıdaki kategorilere göre listelenmiştir:
Çok yaygın (≥ 1/10); yaygın (≥ 1/100 ila <1/10); yaygın olmayan ( ≥ 1/1.000 ila <1/100);
seyrek (≥ 1/10.000 ila <1/1.000); çok seyrek (<1/10.000); bilinmiyor: eldeki verilerden
hareketle tahmin edilemiyor.

Enfeksiyon ve enfestasyonlar
Yaygın : Kandidiyaz (özellikle oral ve vajinal kandidiyaz) veya mantar
enfeksiyonları
Yaygın olmayan : Vajinit
15 / 29

Seyrek : Antibiyotik ile ilişkili kolit (pseudomembranöz kolit dahil)*

Kan ve lenf sistemi hastalıkları
+
Yaygın : Anemi*
Yaygın olmayan : Eozinofili, lökopeni*, nötropeni, trombositopeni*
Seyrek : Pansitopeni*
Bilinmiyor : Miyelosüpresyon*, sideroblastik anemi*

Bağışıklık sistemi hastalıkları
Bilinmiyor : Anaflaksi

Metabolizma ve beslenme hastalıkları
Yaygın olmayan : Hiponatremi
Bilinmiyor : Laktik asidoz*

Psikiyatrik hastalıklar
Yaygın : İnsomnia

Sinir sistemi hastalıkları
Yaygın : Baş ağrısı, tat almada değişiklik (metalik tat), sersemlik
Yaygın olmayan : Konvülsiyon*, hipoestezi, paraestezi
Bilinmiyor : Serotonin sendromu**, periferal nöropati*

Göz hastalıkları
Yaygın olmayan : Bulanık görme*
Seyrek : Görme alanı bozukluğu*
Bilinmiyor : Optik nöropati*, optik nörit*, görüş kaybı*, görüş keskinliğinde azalma*,
görüşte renk değişiklikleri*

Kulak ve iç kulak hastalıkları
Yaygın olmayan : Kulak çınlaması

Kardiyak hastalıklar
Yaygın olmayan : Aritmi (taşikardi)
16 / 29


Vasküler hastalıklar
Yaygın : Hipertansiyon
Yaygın olmayan : Geçici iskemik atak, flebit/tromboflebit.
Gastrointestinal hastalıkları
Yaygın : Diyare, bulantı, kusma, lokal veya genel karın ağrısı, konstipasyon, dispepsi
Yaygın olmayan : Pankreatit, gastrit, abdominal şişkinlik, ağız kuruluğu, glosit, yumuşak
gaita, stomatit, dilde renk değişikliği veya bozukluğu.
Seyrek : Dişte yüzeysel renk değişikliği

Hepato-bilier hastalıkları
Yaygın : Anormal karaciğer fonksiyon testleri AST,ALT ve alkalin fosfataz artışı
Yaygın olmayan : Toplam bilirubinde artış

Deri ve deri altı doku hastalıkları
Yaygın : Döküntü, kaşıntı
Yaygın olmayan : Dermatit, terleme, kaşıntı, döküntü, ürtiker
Bilinmiyor : Stevens-Johnson sendromu, toksik epidermal nekroz olarak tanımlananlar
gibi büllöz bozukluklar, anjiyoödem, alopesi


Böbrek ve idrar yolu hastalıkları
Yaygın : BUN artışı
Yaygın olmayan : Böbrek yetmezliği, kreatinin artışı, poliüri

Üreme sistemi ve meme hastalıkları
Yaygın olmayan : Vulvovajinal bozuklukları

Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıkları
Yaygın : Ateş, bölgesel ağrı
Yaygın olmayan : Titreme, yorgunluk, ateş, enjeksiyon bölgesinde ağrı, artmış susuzluk

Araştırmalar
Biyokimya
17 / 29

Yaygın: LDH, BUN, kreatin kinaz, lipaz, amilaz veya tokluk glukozunda artış. Total protein,
albumin, sodyum veya kalsiyumda azalma.Potasyum veya bikarbonat artması veya azalması.
Yaygın olmayan: Sodyum veya kalsiyumda artma. Tokluk glukozunun azalması. Klorür
artması veya azalması.

Hematoloji
Yaygın: Nötrofil veya eozinofilde artma. Hemoglobin, hematokrit veya kırmızı kan hücresi
sayısında azalma. Trombosit veya beyaz kan hücre sayısının artması veya azalması
Yaygın olmayan: Retikülosit sayısında artma. Nötrofillerde azalma.
*Bakınız bölüm 4.4
** Bakınız bölüm 4.3 ve 4.5
+28 güne kadar LYNOZİD'in kullanıldığı kontrollü klinik çalışmalarda, hastaların %
2'sinden daha azında anemi rapor edilmiştir. Yaşamı tehdit eden enfeksiyon ve beraberinde
diğer morbiditelerin bulunduğu hastaların dahil edildiği insani amaçlı ilaca erken erişim
programında, 28 gün veya daha az bir süre linezolid kullanan hastalarda anemi gelişen vakalar
%2.5 (33/1326) olmuştur; karşılaştırmalı olarak 28 günden fazla linezolid kullanan hastalarda
bu değer %12.3 (53/430)'dur. Kan transfüzyonu gerektiren ilaç kaynaklı ciddi anemi
vakalarının oranı 28 günden daha az bir süre linezolid kullanan hastalarda %9 (3/33) ve 28
günden fazla linezolid kullanan hastalarda %15 (8/53) olmuştur.

LYNOZİD ile aşağıdaki istenmeyen etkilerin izole durumlarda ciddi olabileceği
düşünülmüştür: lokalize karın ağrısı, geçici iskemik atak ve hipertansiyon

Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler
Pediyatrik Popülasyon
500'den fazla pediyatrik hasta (doğumdan 17 yaşa kadar) baz alınarak elde edilen güvenlilik
verileri linezolidin pediyatrik hastalarda yetişkin hastalardan farklı bir güvenlik profilinin
olduğunu göstermemektedir.

Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem
taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar / risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine
olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye
18 / 29

Farmakovijilans Merkezi'ne (TÜFAM) bildirmeleri gerekmektedir (www.titck.gov.tr; e-
posta: [email protected]; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99)

4.9. Doz aşımı ve tedavisi
Bilinen spesifik bir antidotu yoktur.
Doz aşımı durumunda, glomerüler filtrasyonun idamesi ile destekleyici tedavi önerilir.
Hemodiyaliz linezolidin hızlı eliminasyonunu kolaylaştırabilir. Bir Faz 1 klinik çalışmada,
linezolid verildikten 3 saat sonra başlayan ve 3 saat süren bir hemodiyaliz sonunda linezolidin
dozunun yaklaşık %30'u vücuttan uzaklaştırmıştır. Linezolidin periton diyalizi veya
hemoperfüzyonla vücuttan atılmasına dair veri yoktur. Linezolidin 2 ana metaboliti de bir
dereceye kadar hemodiyaliz ile vücuttan uzaklaştırılır.

Toksisite belirtileri günlük 3000 mg/ kg olan linezolid dozlarında sıçanlarda harekette
yavaşlama ve ataksi, günlük 2000 mg/ kg ile tedavi edilen köpeklerde kusma ve sarsıntı
(tremor) olarak deneyimlendi.