KISA ÜRÜN B İLGİSİ
1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI
KAPTORİL® 25 mg tablet
2.KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM Etkin madde:
Her bir tablet 25 mg kaptopril içermektedir.
Yardımcı madde(ler):
Laktoz monohidrat51.25 mg
Diğer yardımcı maddeler için, 6.1'e bakınız.
3. FARMASÖT İK FORM
Tablet
Beyaz, yuvarlak, hafif bombeli, bir yüzü ortadan çe ntikli, diğer yüzü düz, homojen görünü şlü tabletler.
4.KLİNİK ÖZELL İKLER
4.1.Terapötik endikasyonlar
KAPTORİL, hipertansiyonun tedavisinde, sistolik ventriküle r fonksiyonun azaldığı kronik kalp yetmezliğinde endikedir.
4.2Pozoloji ve uygulama şekli Pozoloji/uygulama sıklığı ve süresi:
KAPTORİL yemeklerden 1 saat önce alınmalıdır.
Hipertansiyonda: Tedaviye günde 2 veya 3 defa 25 mg KAPTOR İL verilerek başlanır. 2 hafta içinde yeterli cevap alınamazsa bu doz günde 100 - 150 mg'a çıkartılmalıdır. KAPTORİL tek başına veya diğer antihipertansif ajanlarla, özellikle tiyazid gru bu diüretiklerle, birlikte kullanılır.
Renin-anjiyotensin-aldosteron sistemi çok aktif ola n hastalarda (hipovolemi, renovasküler hipertansiyon, kardiyak dekompansasyon), başlangıç dozu olarak tek seferde 6,25 - 12,5 mg
kullanılması önerilir ve bu tedavi yöntemi medikal gözetim altında gerçekle ştirilmelidir.
Uygulanan dozlar, günde 2 kez olacak şekilde devam ettirilir. Gerektiği durumlarda günde bir veya 2 kezde verilmek üzere günlük doz 50 mg veya 1 00 mg'a yükseltilebilir.
Kalp yetmezliğinde: Tedaviye başlanırken hastanın diüretiklerle tedavi altında olup olmadığı tespit edilmelidir. Diüretiklerle tedavi olan ve hi ponatremik veya hipovolemik olabilecek hastalarda tedaviye günde 2 - 3 defa 6.25 mg veya 1 2.5 mg kaptopril verilerek başlanmalıdır. Bu uygulama hipotansiyon riskini minimum düzeye ind irecektir. İdame dozuna geçi ş (75 – 150 mg/gün) hastanın tedaviye verdi ği yanıta göre belirlenir. Maksimum günlük doz 150 mg'dır ve kesinlikle a şılmamalıdır. Kaptopril diüretikler ve dijitalinle b irlikte kullanılmalı, hasta hekim kontrolu altında tutulmalıdır.
Uygulama şekli:
KAPTORİL oral uygulama içindir.
Özel popülasyonlara ili şkin ek bilgiler:
Böbrek/Karaci ğer yetmezliği:
Kaptopril, büyük oranda böbreklerden itrah edildi ğinden, böbrek fonksiyonları bozuk hastalarda dü şük dozların kullanılması veya doz aralı ğının uzatılması gerekebilir. Kaptopril ile tedaviye dü şük dozlarla ba şlanmalı, bu doz 2 haftada bir yavaş yavaş arttırılmalı, yeterli cevap sağlandığında, minimum etkin dozu tespit amacı ile yine yavaş yavaş azaltılmalıdır.
Böbrek yetmezli ği olan hastalarda kreatinin klerensine göre önerile n kaptopril dozları:
Kreatinin klerensi | Günlük ba şlangıç dozu | Günlük maksimum doz | |||
(ml/dk/1.73 m2) | (mg) | (mg) | |||
> 40 | 25 – 50 | 150 | |||
21 – 40 | 25 | 100 | |||
10 – 20 | 12,5 | 75 | |||
< 10 | 6,25 | 37,5 | |||
Böbrek yetmezli ği olan | hastalarda dü şük dozlar her | 8-12 saatte bir verilmeli, renal |
fonksiyonlar ve lökosit sayımı tedavi boyunca dikka tli olarak izlenmelidir.
%20-%50 arasındaki oranlarda diyaliz edilebilen orta şiddetteki hemodiyaliz hastalarında uygulanacak doz diyaliz sonrası verilir ya da %25 - %35 arasındaki oranlarda ilave doz uygulanır.
Periton diyalizi olan hastalarda ilave doza gereksinim duyulmaz.
Böbrek fonksiyonları bozuk olan hastalara kaptopril ile birlikte bir diüretik verilmesi gerekiyorsa, furosemid veya benzeri bir diüretik te rcih edilmelidir.
Karaciğer yetmezliği olan hastalara ilişkin veri bulunmamaktadır.
Pediyatrik popülasyon:
KAPTORİL yüksek kan basıncı tedavisinde çocuklarda önerilm ez. Bununla birlikte doktorunuz çocu ğunuzun kilosuna göre daha dü şük bir doz reçete edebilir.
Çocuklarda ba şlangıç dozu kg vücut a ğırlığı başına 0,3 mg olup tedaviye verdiğiniz yanıta bağlı olarak doktorunuz dozu değiştirebilir.
Böbrek fonksiyon bozuklu ğu olan çocuklarda ba şlangıç dozu kilogram vücut a ğırlığı başına 0,15 mg'dır. Çocuklara kaptopril genellikle, günde 3 sefer verilir ancak doz ve doz intervali hastanın ihtiyacına göre belirlenir.
Geriyatrik popülasyon:
Bu hasta popülasyonuna ili şkin veri bulunmamaktadır.
4.3 Kontrendikasyonlar
KAPTORİL, müstahzarın terkibindeki herhangi bir bile şene veya diğer ADE inhibitörlerine (ADE inhibitörleri ile tedavi görürken anjiyoödem g örülenlerde) kar şı hassasiyeti olanlarda, herediter veya idiyopatik anjiyonörotik ödemi olanl arda, gebelikte ve laktasyonda kontrendikedir.
4.4 Özel kullanım uyarıları ve önlemleri
Hipotansiyon: Komplike olmayan hipertansif hastalarda nadiren hipotansiyon gözlenmi ştir. Yoğun diüretik tedavi, diyet kaynaklı tuz kısıtlaması, diyare, kusma veya hemodiyaliz nedeniyle su ve/veya sodyum kaybına uğramış hipertansif hastalarda semptomatik hipotansiyon görülme ihtimali daha yüksektir. Hacim ve/veya su kaybı, ADE inhibitörünün uygulanmasından önce giderilmelidir ve daha dü şük ba şlangıç dozu göz önünde bulundurulmalıdır.
Kalp yetmezliği olan hastalarda hiptansiyon riski daha yüksektir ve ADE inhibitörü ile tedaviye başlanırken daha dü şük bir ba şlangıç dozu kullanılması tavsiye edilir. Kalp yetmezliği olan hastalarda kaptopril veya diüretik dozu artt ırılırken dikkatli olunmalıdır.
Diğer tüm antihipertansif ajanlarda oldu ğu gibi, iskemik kardiyovasküler veya serebrovasküler hastalı ğı olan kişilerde aşırı kan basıncı azalması, miyokardiyal enfarktüs veya felç riskini arttırabilir. Hipotansiyon geli şmesi durumunda hasta, sırt üstü pozisyona getirilmelidir. İntravenöz normal salin ile su (hacim) replesyonu ge rekli olabilir.
Renal hipertansiyon: Bilateral renal arter stenozu veya fonksiyon gören tek böbrekde arter stenozu olan hastalar, ADE inhibitörleriyle tedavi edildiğinde, hipotansiyon ve böbrek
yetmezliği riski artar. Böbrek i şlevi kaybı, serum kreatininde yalnızca hafif değişikliklerle
görülebilir. Bu hastalarda; dü şük dozlar, dikkatli titrasyon ve böbrek fonksiyonun un izlenmesi ile yakın tıbbi gözetim altında tedaviye ba şlanmalıdır.
Renal bozukluk: böbrek yetmezli ği (kreatinin klerensi ≤ 40 ml/dk) vakalarında, ilk kaptopril dozu, hastanın kreatinin klerensine göre ve daha so nra hastanın tedaviye yanıtına göre ayarlanmalıdır. Potasyum ve kreatininin rutin olarak izlenmesi, bu hastalar için normal tıbbi uygulamanın bir parçasıdır.
Anjiyoödem: kol ve bacaklarda, yüzde, dudaklarda, mükoz membra nlarda, dilde, glotiste veya larinkste anjiyo-ödem, özellikle tedavinin ilk haftalarında ADE inhibitörleriyle tedavi edilen hastalarda görülebilir. Ancak, nadir durumla rda, ADE inhibitörü ile uzun süreli tedavinin ardından şiddetli anjiyo-ödem geli şebilir. Derhal tedavi kesilmelidir. Dil, glotis veya larinksin dahil olduğu anjiyo-ödem ölümcül olabilir. Acil tedavi uygulan malıdır. Hasta hastaneye yatırılmalıdır ve en az 12 ila 24 saat sü reyle gözlem altında tutulmalıdır ve semptomlar tamamen ortadan kalkana kadar taburcu edilmemelidir.
Öksürük: ADE inhibitörlerinin kullanımı ile öksürme bildiril miştir. Özellik olarak öksürme persistanttır ve tedavi kesildikten sonra ortadan kalkar.
Hepatik yetmezlik: Nadir olarak ADE inhibitörleri; kolestatik hepatit ile başlayan, fulminant hepatik nekroza ilerleyen ve (bazen) ölümle sonuçla nan bir sendromla ilişkilendirilmiştir. Bu sendromun mekanizması anlaşılmamaktadır. Hepatit veya hepatik enzimlerinde belirgin artış görülen ADE inhibitörleri alan hastalarda ADE inhib itörü kesilmeli ve uygun tıbbi takibe başlanmalıdır.
Hiperkalemi: Kaptopril de dahil olmak üzere ADE inhibitörleriyl e tedavi edilen bazı hastalarda serum potasyumda yükselmeler gözlenmi ştir. Hiperkalemi gelişme riski olan hastalar şunlardır: böbrek yetmezli ği, diabetes mellitus olanlar veya aynı zamanda potasyum tutucu diüretikler, potasyum takviyeleri veya potas yum içeren tuz kullananlar veya serum potasyumundaki artışlarla ilişkilendirilmiş diğer ilaçları (örn. Heparin) alan hastalar. E ğer yukarıda belirtilen ajanların birlikte kullanımı du rumunda, serum potasyumun düzenli olarak izlenmesi tavsiye edilir.
Lityum: Kaptopril ve lityumun eş zamanlı kullanımı önerilmemektedir.
Aortik ve mitral kapak stenozu / obstruktif hipertropik kardiyomiyopati: Sol ventriküler valvular ve çıkı ş yolu obstrüksiyonu olan hastalarda ADE inhibitörle ri dikkatle kullanılmalıdır ve kardiyojenik şokta ve hemodinamik olarak belirgin obstürksiyonda ADE inhibitörlerinin kullanımından kaçınılmalıdır.
Nötropeni / Agranülositoz: Kaptopril de dahil olmak üzere ADE inhibitörleri a | lan hastalarda | |
nötropeni/agranülositoz, trombositopeni ve anemi bi | ldirilmiştir. Böbrek fonksiyonları normal | |
olan ve komplikasyona neden olabilecek diğer hiçbir faktörün mevcut olmadı | ğı hastalarda, | |
nötropeni nadiren görülür. Kolajen vasküler hastalı | ğı olan hastalarda, immünosupresan |
tedavide, allopurinol veya prokainamid ile tedavide veya komplikasyona neden olabilecek bu
faktörlerin birlikte oldu ğu durumlarda, özellikle önceden böbrek i şlev bozukluğu da varsa
kaptopril aşırı dikkatle kullanılmalıdır. Bu hastalardan bazıla rında ciddi enfeksiyon gelişmiştir ve bazılarında yoğun antibiyotik tedavisine yanıt alınmamıştır.
Bu hastalarda kaptopril kullanılması durumunda; tedaviden önce, kaptopril tedavisinin ilk 3 ayı boyunca 2 haftada bir ve tedaviden sonra periyodik olarak akyuvar sayımı ve diferansiyel sayım yapılması tavsiye edilir. Tedavi süresince, d iferansiyel akyuvar sayımı yapılması gerektiğinde, hastaların her tür enfeksiyon belirtisini (ör n. boğaz ağrısı, ateş) bildirmeleri söylenmelidir. Nötropeni te şhis edildiğinde veya nötropeniden şüphelenildi ğinde, kaptopril ve diğer eş zamanlı ilaç tedavileri kesilmelidir.
Hastaların ço ğunda, kaptopril kesildikten sonra nötrofil sayısı h ızla normale döner.
Proteinüri: Özellikle böbrek i şlev bozukluğu mevcut olan hastalarda veya ADE
inhibitörlerinin nispeten yüksek dozlarını kullanan | hastalarda proteinüri görülebilir. |
Günlük olarak 1 g'dan fazla total idrar proteini, k | aptopril alan hastaların yaklaşık %0.7'sinde |
görülmü ştür. Hastaların ço ğunluğunda daha önceden böbrek hastalı ğı bulgusu veya nispeten
yüksek dozda kaptopril (150 mg'dan fazla/gün) kulla nımı veya her ikisi birden görülmü ştür. Proteinurik hastaların yaklaşık beşte birinde nefrotik sendrom görülmü ştür. Vakaların
ço ğunda, kaptoprile devam edilsin edilmesin proteinuri altı ay içinde azalmı ş veya ortadan
kalkmıştır. BUN ve kreatinin gibi böbrek fonksiyonu parame treleri, proteinürisi olan
hastalarda nadiren değişmiştir.
Daha önce böbrek hastalı ğı olan hastalarda tedaviden önce ve tedavi sonrası düzenli olarak idrarda protein ölçümleri (sabah ilk idrarda göster ge çubu ğu ile) yapılmalıdır.
Desensitizasyon sırasında anaflaktoid reaksiyonlar: Başka bir ADE inhibitörü alırken himenoptera venom ile desensitizasyon tedavisi göre n hastalarda, sürekli, hayatı tehdit eden anafilaktoid reaksiyonlar nadiren bildirilmiştir. Aynı hastalarda, ADE inhibitörü geçici olarak kesildiğinde bu reaksiyonlar da kesilmiş ancak yeniden kullanım üzerine tekrar ortaya çıkmı ştır. Bu nedenle, söz konusu desensitizasyon prosedü rlerine maruz kalan ADE inhibitörleri ile tedavi gören hastalarda dikkatli olunmalıdır.
Yüksek akım diyalizi / Lipoprotein aferez membran m aruziyeti sırasında anaflaktoid
reaksiyonlar: Yüksek akım diyalizi membranları ile hemodiyaliz uy gulanan veya dekstran sülfat emilimi ile dü şük yo ğunluklu lipoprotein aferezine maruz kalan hastalarda anafilaktoid reaksiyonlar bildirilmiştir. Bu hastalarda, farklı tipte diyaliz, membran kullanımı veya farklı grup ilaç ile tedavi göz önünde bulundurulmalıdır.
Cerrahi müdahale / Anestezi: Cerrahi müdahale ve anestezi halinde iken hastalar hipotansiyon ihtimaline karşı dikkatle izlenmelidir. Hipotansiyon oluşması durumunda, volum ekspansiyonu ile tedavi edilmelidir.
Diyabetik hastalar: Daha önce oral antidiyabetik ilaçlarla veya insulin le tedavi görmü ş diyabetik hastalarda, yani ADE inhibitörü ile tedav inin ilk ayında glisemi seviyeleri yakından izlenmelidir.
Laktoz: KAPTORİL 25 mg tablet, 51.25 mg laktoz monohidrat içermekt edir. Nadir kalıtımsal galaktoz intoleransı veya glikoz-galaktoz malabsorbsiyon problemi olan hastaların bu ilacı kullanmamaları gerekir.
Etnik farklılıklar: Diğer anjiyotensin dönü ştürücü enzim inhibitörlerinde oldu ğu gibi, kaptopril kan basıncının dü şürülmesinde, siyahi insanlarda beyazlara göre daha az etkilidir. Bunun olası nedeni, siyahi hipertansif popülasyonda dü şük-renin durumunun prevalansının yüksek olmasıdır.
4.5 Diğer tıbbi ürünler ile etkile şimler ve diğer etkileşim şekilleri
Potasyum tutucu diüretikler veya potasyum takviyesi : ADE inhibitörleri, diüretiklere ba ğlı potasyum kaybını azaltır. Potasyum tutucu diüretikl er (örn. Spironolakton, triamteren veya amilorid), potasyum takviyeleri veya potasyum içere n tuz yedekleri, serum potasyumda önemli de ğişikliklere neden olabilir. Hipokalemi teşhisi nedeniyle birlikte kullanımları endikeyse, dikkatli olunmalı ve serum potasyumu sıklıkla izlenmelidir.
Diüretikler (tiazid veya kıvrım diüretikler): Yüksek doz diüretiklerle daha önce tedavi görülmü ş olması, kaptopril tedavisinin başlangıcında su kaybı ve hipotansiyon riskine neden olabilir (bkz. 4.4). Diüreti ğin kesilmesi, su veya tuz alımının arttırılmasıyla veya dü şük dozda kaptopril ile tedavi başlatılarak hipotansif etkiler azaltılabilir. Ancak, hidroklorotiazid veya furosemid ile yapılan çalı şmalarda klinik açıdan anlamlı ilaç etkile şimleri bulunmamıştır. Diğer antihipertansif ajanlar: kaptopril, yaygın olarak kullanılan diğer antihipertansif ajanlarla (örn. Beta-blokörler ve uzun etkili kalsi yum kanal blokörleri) güvenli şekilde birlikte kullanılmıştır. Bu ajanların eş zamanlı kullanımı, kaptoprilin hipotansif etkilerini arttırabilir. Nitrogliserinle ve diğer nitratlarla veya diğer vazodilatörlerle tedavi dikkatle uygulanmalıdır.
Akut miyokard enfarktüsü tedavisi: miyokard enfarktüsü geçiren hastalarda kaptopril; asetilsalisilik asit (kardiyolojik dozlarda), trombolitiklerle, beta bloklayıcılarla ve/veya nitratlarla birlikte kullanılabilir.
Lityum: Lityumun, ADE inhibitörleriyle birlikte kullanımı nda serum lityum konsantrasyonlarında ve toksisitede reversibl artışlar bildirilmiştir. Tiazid diüretiklerle birlikte kullanımı, lityum toksisitesi riskini arttırabilir ve ADE inhibitörleriyle zaten artmı ş olan lityum toksisitesi riskini daha da arttırır. Lityumun kaptopril ile kullanımı tavsiye edilmez ancak eğer kombinasyon zorunluysa, serum lityum seviyelerinin dikkatli bir şekilde izlenmesi gerekir.
Trisiklik antidepresanlar/Antipsikotikler: ADE inhibitörleri, bazı trisiklik antidepresanların ve antipsikotiklerin hipotansif etkilerini arttırabilir. Postural hipotansiyon görülebilir.
Allopurinol, prokainamid, sitostatik veya immunosupresif ajanlar: ADE inhibitörleriyle birlikte uygulama, özellikle ADE inhibitörleri yüks ek dozlarda kullanıldığında, lökopeni riskinde artışa neden olabilir.
Non-steroidal anti-inflamatuvar ilaçlar: böbrek i şlevi azalabilirken, non-steroid anti- inflamatuar ilaçlar (NSAII'ler) ve ADE inhibitörler i serum potasyumundaki artış üzerinde aditif etki oluştururken böbrek i şlevlerini de azaltabilir. Bu etkiler temelinde reversibldır. Özellikle ya şlılar veya dehidrate olanlar gibi böbrek i şlevi kısıtlı olan hastalarda akut renal yetmezlik görülebilir. NSAII'lerin kronik kullanımı , ADE inhibitörünün antihipertansif etkisini azaltabilir
Sempatomimetikler: ADE inhibitörlerinin antihipertansif etkilerini az altabilir; hastalar dikkatli bir şekilde izlenmelidir.
Antidiyabetikler: farmakolojik çalı şmalar, kaptopril de dahil olmak üzere ADE inhibitörlerinin, sülfonilüre gibi oral antidiyabet iklerin ve insülinin kan şekerini azaltıcı etkilerini arttırabileceğini göstermi ştir. Bu çok nadir etkile şimin görülmesi durumunda, ADE inhibitörleriyle e ş zamanlı tedavi sırasında antidiyabetik dozunun azaltılması gerekebilir.
4.6Gebelik ve laktasyon Genel tavsiye
Gebelik kategorisi 1. trimester için C, 2. ve 3. tr imester için D'dir.
Çocuk do ğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)
Hayvanlar üzerinde yapılan çalı şmalar, gebelik ve/veya embriyonal/fetal gelişim ve/veya
doğum ve/veya doğum sonrası gelişim üzerindeki etkiler bakımından yetersizdir (bkz. Kısım 5.3). İnsanlara yönelik potansiyel risk bilinmemektedir.
Çocuk do ğurma potansiyeli olan kadınların uygun doğum kontrolü yöntem ş
Kaptoprilin gebe kadınlarda kullanımına ilişkin yeterli veri bulunmadığından çocuk do ğurma potansiyeli bulunan kadınların uygun doğum kontrolü yöntemi uygulamaları önerilir.
Gebelik dönemi
1. trimesterde:
Hamilelerde ADE inhibitörlerinin kullanımı fötal ve neonatal morbiditeye ve ölüme neden olabilir. Hamileliğin fark edilmesi ile birlikte ilaç derhal kesilmeli dir.
KAPTORİL gerekli olmadıkça, gebelik döneminde kullanılmama lıdır. 2.ve 3. trimesterde:
Hamilelerde ADE inhibitörlerinin kullanımı fötal ve neonatal morbiditeye ve ölüme neden olabilir. Hamileliğin fark edilmesi ile birlikte ilaç derhal kesilmeli dir. İkinci ve üçüncü trimestrda KAPTORİL kontrendikedir. Bu dönemde kaptopril kullanımı so nrası yeni doğanlarda oligohidroamnioz, hipotansiyon, oligüri, an üri vakaları, kafatası kemikle şmesinde bozukluklar, geri dönü şümlü veya geri dönü şümsüz renal bozukluk ve ölüm vakası bildirilmiştir. Bu dönem içinde ilaç kullanımı prematüre ve dü şük kilolu do ğumlara yol açabilir.
Laktasyon dönemi
Kaptopril, süte geçti ğinden, süt veren kadınlar ilacı kullanmaya veya emz irmeye son vermelidir. Laktasyon döneminde KAPTOR İL kontrendikedir.
4.7 Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
Kan basıncında değişikliklere neden olduğundan ilaç alındı ğında araç ve makine kullanımı
tavsiye edilmez.
4.8 İstenmeyen etkiler
Çok yaygın ( ≥1/10); yaygın (≥1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (≥1/1.000 ila <1/100); seyrek (≥1/10.000 ila <1/1.000); çok seyrek (<1/10.000), bil inmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).
Kan ve lenf sistem hastalıkları
Çok seyrek: Nötropeni, agranülositoz, lökopeni, ane mi, trombositopeni, pansitopeni, oto- immün hastalıklar ve/veya ANA de ğerlerinde pozitiflik, eozinofili, lenfadenopati.
Metabolizma ve beslenme bozuklukları:
Seyrek: anoreksiya
Çok seyrek: hiperkalemi, hipoglisemi
Psikiyatrik bozukluklar:
Yaygın: Uyku bozuklukları
Çok seyrek: Konfüzyon, depresyon.
Sinir sistemi bozuklukları:
Yaygın: Tat alma bozukluğu, baş dönmesi
Seyrek: Uyuşukluk, baş ağrısı ve parestezi
Çok seyrek: İnme ve senkop dahil serebrovasküler olaylar
Göz hastalıkları
Çok seyrek: Görmede bulanıklık.
Kardiyak hastalıkları
Yaygın olmayan: Taşikardi veya taşiaritmi, anjina pektoris, palpitasyon.
Çok seyrek: Kardiyak arrest, kardiyojenik şok.
Vasküler hastalıklar
Yaygın olmayan: Hipotansiyon, Raynoud Sendromu, ateş basması, solgun beniz.
Solunum, gö ğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıkları
Yaygın: Kuru ve irrite edici öksürük, dispne
Çok seyrek: Bronkospazm, rinit, allerjik alveolit, eozinofilik pnömoni.
Gastrointestinal sistem hastalıkları
Yaygın: Bulantı, kusma, mide rahatsızlıkları, karın ağrısı, ishal, kabızlık, a ğız kuruluğu
Seyrek: Stomatit / aftöz ülserasyonlar
Çok seyrek: Glossit, peptik ülser, pankreatit.
Hepato-bilier hastalıkları
Çok seyrek: Karaci ğer fonksiyon bozukluğu ve kolestaz (sarılık dahil), nekroz dahil hepatit., karaciğer enzimleri ve bilirubin artşı.
Deri ve deri altı doku hastalıkları
Yaygın: Kaşıntı olan veya olmayan döküntü, alopesi
Seyrek: Anjioödem
Çok seyrek: Ürtiker, Stevens-Johnson sendromu, erit ema multiforme, fotosensitivite, eritroderma, pemfigoid reaksiyonlar ve eksfolyatif dermatit.
Kas-iskelet bozukluklar, bağ doku ve kemik hastalıkları
Çok seyrek: Artralji, miyalji.
Böbrek ve idrar hastalıkları
Seyrek: Böbrek yetmezli ği gibi böbrek fonksiyon bozuklukları, poliüri, olig üri, idrar
sıklığında artış
Çok seyrek: Nefrotik sendrom.
Üreme sistemi ve meme bozuklukları:
Çok seyrek: iktidarsızlık, jinekomasti.
Genel bozukluklar:
Seyrek: Gö ğüs a ğrısı, yorgunluk, kırgınlık,
Çok seyrek: Ate ş
Araştırmalar:
Çok seyrek: Proteinüri, eozinofili, serum potasyum artışı, serum sodyum azalması, BUN, serum kreatinin ve bilirubin yükselmesi, hemoglobin seviyesinde dü şü ş, hematokrit, lökosit, trombosit, pozitif ANA-titre, artmış ESR.
Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması bü yük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk d engesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)'ne bildirmeleri ger ekmektedir. (www.titck.gov.tr; e-posta: [email protected]; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99)
4.9 Doz aşımı ve tedavisi
Aşırı doz ilaç alımına ba ğlı belirtiler, şiddetli hipotansiyon, şok, stupor, bradikardi, elektrolit bozuklukları ve böbrek yetmezli ğidir.
Aşırı doza maruz kalma zamanı yakın ise, emilimi enge llemek için önemler (ör. gastrik lavaj, maruziyetten sonraki 30 dakika içerisinde adsorbanl arın ve sodyum sülfat uygulanması ) ve emilimin ortadan kaldırılması sağlanmalıdır. Hipotansiyon oluşması durumunda, hasta acilen şok pozisyonuna alınmalı, tuz ve volum takviyesi yapılmalıdır. Anjiyotensin-II tedavisi dü şünülmelidir. Bradikardi veya büyük vagal reaksiyonl ar atropin ile tedavi edilmelidir. Kalp pili kullanımı dü şünülebilir.
Kaptopril, hemodiyaliz ile dolaşımdan uzaklaştırılabilir.
5.FARMAKOLOJİK ÖZELL İKLER
5.1 Farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grup: Anjiyotensin Dönü ştürücü Enzim (ADE) İnhibitörleri
ATC kodu: C09AA01
KAPTORİL'in etkin maddesi olan kaptopril güçlü bir kompete tif ADE (Anjiyotensin- dönü ştürücü enzim) inhibitörüdür. İlaç etkisini renin-angiotensin-aldosteron sistemini suprese
ederek göstermektedir. Renin, sentezi böbreklerde y apılan bir enzimdir. Kana verildikten sonra anjiyotensin'in anjiyotensin I'e dönü şümünde rol oynar. Anjiyotensin I, ADE tarafından
anjiyotensin II'ye çevrilir. Anjiyotensin II güçlü bir vazokonstriktör olup, ayrıca adrenal
korteksteki aldosteron salımını stimule ederek vücu tta sodyum ve sıvı retansiyonuna yol açar. Kaptopril, ADE'yi inhibe ederek anjiyotensin I'in a njiyotensin II'ye dönü şümünü engeller. Kaptopril, renin miktarının dü şük oldu ğu hipertansiyon vakalarında da etkilidir ancak bu tesirini ne yolla gösterdi ği bilinmemektedir.
ADE kininaz II ile aynı etkiyi gösterir. Kininaz II vazodepresif bir peptid olan bradikinin
degradasyonuna neden olur. Kaptopril bu enzimi inhibe ederek bradikinin veya prostaglandin
E2 konsantrasyonlarının artmasına neden olur.
ADE inhibisyonu anjiyotensin I'in güçlü bir vazopre ssör olan anjiyotensin II'ye dönü şümünü
engelleyerek periferde vazodilatasyona; beraberinde plazma renin aktivitesinde artışa ve aldosteron salgılanmasında azalmaya sebep olur. Böy lece sodyum ve sıvı retansiyonu da azalarak antihipertansif etki ortaya çıkar.
Kaptopril kalp debisini değiştirmeden veya yükseltmeden hipertansif hastalarda p eriferik arter
rezistansını dü şürür. Kaptopril kullanımını takiben renal kan akı şında artış görülmü ştür.
Kaptoprilin oral uygulamasından maksimum 60-90 dakika sonra kan basıncında dü şme görülür. Etkinin süresi dozla ili şkilidir. Kan basıncını dü şürücü etki a şamalı olarak görülür. Maksimum terapötik etkiye ula şmak için tedaviye haftalarca devam edilmesi gerekeb ilir. Kaptopril ve tiyazid grubu diüretikler aditif etki göstererek kan basıncını dü şürürler. Kaptopril ve beta-blokörlerin aditif etkileri daha azdır.
5.2Farmakokinetik özellikler Genel özellikler
Emilim:
Kaptopril, oral yoldan verildiğinde süratle emilir, en az %75 absorbe olur ve alın dıktan 60 – 90 dakika sonra doruk plazma konsantrasyonuna ulaşır. Yiyeceklerle beraber alınması ilacın absorpsiyonunu % 30-40 oranında dü şürür. Bu nedenle kaptopril yemeklerden 1 saat önce alınmalıdır.
Dağılım:
Dolaşımdaki ilacın yaklaşık % 25-30'u plazma proteinlerine ba ğlanır. Biyolojik yarılanma zamanı 2-5 saat civarındadır.
Biyotransformasyon:
Kaptopril karaciğerde metobolize olur.
Eliminasyon:
24 saat içinde absorbe edilen dozun % 95'i idrarla itrah edilir. Absorbe olan ilacın % 40-50'si değişmeden, kalanı kaptoprilin disülfit ve kaptopril-sis tein disülfit bile şikleri halinde atılır. Doğrusallık/doğrusal olmayan durum:
Veri bulunmamaktadır.
5.3 Klinik öncesi güvenlilik verileri
Müstahzarın içerdi ği etkin madde klinikte uzun yıllardır kullanılan bir maddedir. Hakkındaki çalı şmalar tamamlanmıştır. Kullanımları ile ilgili olarak görülebilecek o lumsuz etkiler ilgili bölümlerde yer almaktadır (4.4, 4.6, 4.8, 4.9).
6.FARMASÖT İK ÖZELL İKLER
6.1.Yardımcı maddelerin listesi
Koloidal silikon dioksit
Mikrokristalin selüloz
Nişasta
Stearik asit
6.2. Geçimsizlikler
Yoktur.
6.3 Raf ömrü
48 ay
6.4 Saklamaya yönelik özel uyarılar
30oC'nin altındaki oda sıcaklı ğında saklayınız. Nemden koruyunuz.
6.5 Ambalajın niteliği ve içeri ği
Bir yüzü şeffaf PVDC, diğer yüzü üzeri baskılı alüminyum folyo kaplı, 10 tab letlik blisterler.
Her karton kutu 50 tablet içermektedir.
6.6 Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve d iğer özel önlemler
Kullanılmamış olan ürünler ya da artık materyaller "Tıbbi Atıkla rın Kontrolü Yönetmeli ği" ve Ambalaj ve Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmelik" leirne ugun olarak imha edilmelidir.
7. RUHSAT SAHİBİ
Deva Holding A.Ş.
Halkalı Merkez Mah. Basın Ekspres Cad.
No:1 34303 Küçükçekmece- İSTANBUL
Tel: 0212 692 92 92
Faks: 0212 697 00 24
8. RUHSAT NUMARASI
139/54
9. İLK RUHSAT TARİHİ/ RUHSAT YENİLEME TARİHİ
İlk Ruhsatlandırma Tarihi: 15.07.1986
Ruhsat Yenileme Tarihi: 06.04.2004
10. KÜB'ÜN YEN İLENME TARİHİ