KISA ÜRÜN B İLGİSİ
1.BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI
CORASPIN® 100 mg enterik kaplı tablet
2.KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM Etkin madde:100 mg asetilsalisilik asit
Yardımcı maddeler için 6.1'e bakınız.
3.FARMASÖT İK FORM
Enterik Kaplı Tablet
Beyaz renkli tabletler
4.KLİNİK BİLGİLER
4.1Terapötik endikasyonlar
Anti-trombotik olarak; non-stabil anjina pektoriste ve risk altındaki (hipertansif, hiperlipidemik, diyabetik) hastalarda koroner trombozun önlenmesinde; miyokard reinfarktüs profilaksisinde; kardiyovasküler cerrahide özellikl e aortokoroner by-pass ve arteriovenöz şantlarda post-operatif tromboz ve embolizmin önlenm esinde; geçici iskemik ataklarda ve inme profilaksisinde endikedir.
4.2Pozoloji ve uygulama şekli Pozoloji/uygulama sıklığı ve süresi
Doktor tarafından başka şekilde tavsiye edilmediği takdirde: Reinfarktüs profilaksisi ve non-stabil anjina pekto riste: 1-3x1 tablet/gün Risk altındaki hastalarda koroner trombozun önlenme sinde: 1-2x1 tablet/gün Post-operatif (by-pass ve shunt) tromboz profilaksisinde: 1x1 tablet/gün İnme profilaksisinde ve geçici iskemik ataklarda: 1- 3x1 tablet/gün
CORASPIN uzun süreli kullanım için tasarlanmı ştır. Tedavi süresine hekim tarafından karar verilmelidir.
Uygulama şekli
Oral kullanım içindir. Tabletler bir miktar suyla b irlikte (örne ğin bir bardak su), tercihen yemeklerden önce bir bütün olarak yutulmalıdır.
Özel popülasyonlara ili şkin ek bilgiler
Böbrek/Karaci ğer yetmezliği:
CORASPIN, ciddi karaciğer ya da böbrek yetmezli ği olan hastalarda kullanılmamalıdır (bkz. 4.3 Kontrendikasyonlar).
Pediyatrik popülasyon:
CORASPIN'in 18 ya ş altı çocuklarda güvenlilik ve etkilili ği kanıtlanmamıştır. Bu yaş grubu için veri yoktur. Bu nedenle, 18 ya ş altı çocuklarda CORASPIN kullanımı önerilmez.
4.3Kontrendikasyonlar
CORASPIN aşağıda belirtilen durumlarda kullanılmamalıdır:
• Asetilsalisilik aside, diğer salisilatlara veya ilacın herhangi bir bileşenine karşı aşırı duyarlık (bkz. 6.1 Yardımcı maddelerin listesi)
• Salisilatların veya benzer etkiye sahip maddelerin, özellikle de non-steroid
antiinflamatuvar ilaçların kullanımıyla tetiklenen astım öyküsü varlı ğında
• Akut gastrointestinal ülserler
• Kanama diyatezi (hemofili veya diğer hemorajik bozukluklar)
• Şiddetli böbrek yetmezli ği
• Şiddetli karaciğer yetmezliği
• Şiddetli kardiyak yetmezlik
• 15 mg/hafta veya daha yüksek dozda metotreksat ile kombine kullanım
• Gebeliğin son trimesteri (bkz. 4.6 Gebelik ve laktasyon)
4.4Özel kullanım uyarıları ve önlemleri
CORASPIN aşağıdaki durumlarda özel bir dikkat gösterilerek kulla nılmalıdır:
• Analjeziklere/antiinflamatuvar ajanlara/antiromatizmallere karşı aşırı duyarlık durumunda ve diğer alerjilerin varlığında.
• Kronik ve tekrarlayan ülser hastalı ğı da dahil olmak üzere gastrointestinal ülser
öyküsü ya da gastrointestinal kanama öyküsü varlı ğında.
• Antikoagülanlarla e şzamanlı tedavi söz konusu oldu ğunda (Diğer tıbbi ürünlerle etkileşimler ve diğer etkileşim türleri kısmına bakınız).
• Renal fonksiyonun ya da kardiyovasküler dola şımın bozulmuş olduğu hastalarda (örn, renal vasküler hastalık, konjestif kalp yetmezli ği, hacim deplesyonu, majör cerrahi, sepsis ya da majör hemorajik olaylar); keza asetilsalisilik a sit, böbrek yetmezli ği ve akut renal yetmezlik riskini daha da artırabilir.
• Şiddetli glikoz-6-fosfat dehidrogenaz (G6PD) eksikliği olan hastalarda asetilsalisilik asit hemolizi veya hemolitik anemiyi indükleyebilir . Hemoliz riskini artıran faktörler yüksek doz, ateş ve akut enfeksiyonlardır.
• Bozulmuş karaciğer fonksiyonu varlığında.
• İbuprofen, asetilsalisilik asidin platelet agregasyonu üzerindeki inhibitör etkisini etkiler. Asetilsalisilik asit kullanıp, ağrı için de ibuprofen alan hastalar doktorlarına danışmalıdır (bkz. 4.5 Diğer tıbbi ürünlerle etkile şimler ve diğer etkileşim türleri).
• Asetilsalisilik asit bronkospazm gelişimini, astım ataklarını ya da diğer aşırı duyarlık reaksiyonlarını tetikleyebilir. Risk faktörleri ara sında önceden var olan astım, saman nezlesi,
nazal polipler ya da kronik solunum yolu hastalıkları yer alır. Aynı durum diğer maddelere karşı alerjik reaksiyon (deri reaksiyonları, kaşıntı, ürtiker gibi) sergileyen hastalar için de geçerlidir.
• Uygulama sonrasında trombosit agregasyonu üzerinde birkaç gün süreyle devam eden inhibitör etkisine ba ğlı olarak, asetilsalisilik asit, cerrahi müdahalele r (diş çekimi gibi küçük operasyonlar dahil) sırasında ya da sonrasında kanama eğiliminde artışa yol açabilir.
• | Dü şük dozlarda, asetilsalisilik asit ürik asit atılımı | nı azaltır. Bu durum, yatkınlı ğı olan |
kişilerde gut ataklarını tetikleyebilir. | ||
• | Asetilsalisilik asit içeren ürünler çocuklarda ve e | rgenlerde görülen, ate şli veya ateşsiz |
seyreden viral enfeksiyonlarda bir doktora danışılmadan kullanılmamalıdır. Bazı viral hastalıklarda, özellikle de influenza A, influenza B ve varisella enfeksiyonlarında, çok seyrek
görülen ancak acil tıbbi müdahale gerektiren Reye s | endromu riski söz konusudur. E şzamanlı |
olarak asetilsalisilik asit kullanıldığında bu risk | artabilir; bununla birlikte herhangi bir |
nedensellik ilişkisi gösterilmemi ştir. Bu hastalıklarda gözlenen sürekli kusma Reye sendromunun bir işareti olabilir. Çocuklarda doktor tavsiyesi olmadan kullanılmamalıdır.
• Kardiyovasküler ya da serebrovasküler hastalıkların tedavisi için uzun süreli
CORASPIN tedavisine başlamadan önce her bir hasta için bireysel yarar risk değerlendirmesi yapılmalıdır.
• Yeterli olarak kontrol edilmemiş hipertansiyon hastaları dikkatlice izlenmelidir.
4.5Diğer tıbbi ürünler ile etkile şimler ve diğer etkileşim şekilleri
Eşzamanlı kullanımı kontrendike olan ilaçlar:
15mg/hafta ya da daha yüksek dozlarda kullanılan me totreksat:
Metotreksatın hemotolojik toksisitesinde artış (genel olarak antiinflamatuvar ilaçlar metotreksatın renal klirensini azaltırlar ve salisilatlar metotreksatın plazma proteinlerine bağlanmasını inhibe ederler; bakınız 4.3 Kontrendikasy onlar).
Kullanım önlemleri gerektiren kombinasyonlar:
15 mg/hafta'dan daha dü şük dozda kullanılan metotreksat:
Metotreksatın hematolojik toksisitesinde artış (genel olarak antiinflamatuvar ilaçlar metotreksatın renal klirensini azaltırlar ve salisilatlar metotreksatın plazma proteinlerine bağlanmasını inhibe ederler).
İbuprofen:
İbuprofenin eşzamanlı kullanımı, asetilsalisilik asit tarafından indüklenen geri dönü şümsüz platelet inhibisyonunu antagonize eder. Yüksek kard iyovasküler risk ta şıyan hastalarda ibuprofen tedavisi, asetilsalisilik asidin kardiyovasküler koruyucu özelliklerini sınırlayabilir.
Antikoagülanlar, trombolitikler, antiplatelet ilaçl ar (tiklodipin, klopidogrel gibi) : Kanama zamanı uzayabilir. Asetilsalisilik asitin trombolitiklerden önce alınması kanama riskini arttırabilir.
Diğer non-steroid antiinflamatuvar ilaçlar ile birlikt e salisilat kullanımı:
Sinerjistik etkiye bağlı olarak ülser ve gastrointestinal kanama riski artabilir.
Selektif Serotonin Re-uptake İnhibitörleri (SSRI):
Sinerjik etkiye bağlı olarak ülser ve üst gastrointestinal kanama riskini artıra bilir.
Digoksin:
Renal atılımındaki azalmaya ba ğlı olarak, digoksinin plazma konsantrasyonu yüksele bilir.
Antidiyabetikler, örn: İnsülin, sülfonilüre:
Yüksek asetilsalisilik asit dozları, asetilsalisili k asidin hipoglisemik etkisi ve sülfonilüre grubu oral antidiyabetiklerin plazma proteinine bağlanma yerinden uzaklaştırılması ile hipoglisemik etkiyi artırabilir.
Diüretiklerin asetilsalisilik asit ile kombinasyonu :
Renal prostaglandin sentezinin azalmasına bağlı olarak glomeruler filtrasyonda azalma olur.
Addisson hastalığında yerine koyma tedavisi için kullanılan hidrokor tizon dışındaki sistemik glukokortikoidler:
Kortikosteroid tedavisi sırasında kandaki salisilat düzeyleri azalır ve kortikosteroidler ile salisilatların eliminasyonunun artması nedeniyle kortikosteroid tedavisi sonlandırıldıktan sonra salisilat doz aşımı riski ortaya çıkabilir. Gastrointestinal ülser ya da kanama riskinde artış olabilir.
Anjiotensin dönü ştürücü enzim inhibitörlerinin (ADE) asetilsalisilik asit ile kombinasyonu: Vazodilatör prostaglandinlerin inhibisyonuna ba ğlı olarak glomeruler filtrasyonda azalma olur. Ayrıca, antihipertansif etki azalır.
Valproik asit:
Valproik asidi proteinlere bağlanma yerinden uzaklaştırarak valproik asit toksisitesine yol açabilir.
Alkol:
Asetilsalisilik asidin ve alkolün aditif etkisine b ağlı olarak gastrointestinal mukoza hasarında artış ve kanama süresinde uzama olabilir.
Karbonik anhidraz enzimleri:
Her ne kadar yüksek dozlar için bazı bilgiler spesi fiğe edilmiş olsa da bu etkileşim potansiyel olarak bulunabilir, ancak klinik olarak önemi bulunmamakta dır.
Sülfinpirazon, benzbromaron, probenesid gibi ürikoz ürikler:
Ürikozürik etki azalır (renal tübüler ürik asit eli | minasyon çeki şmesi). |
CORASPIN, aşağıdaki ilaçların etkisini artırabilir:
• İbritumomab, omacetaksin, tositumomab
Aşağıdaki ilaçlar, CORASPIN'in etkisini artırabilir:
• Kalsiyum kanal blokerleri, dasatinib, glukosamin, ketorolak (nazal/sistemik), multivitaminler, omega-3 yağlı asitleri, polisülfat sodyum, potasyum fosfat, vi tamin E, amonyum klorür, tipranavir, treprostinil .
CORASPIN, aşağıdaki ilaçların etkisini azaltabilir:
• Hiyaluronidaz, Multivitaminler (ADEK, folat), tiludronat,
Aşağıdaki ilaçlar, CORASPIN'in etkisini azaltabilir:
• Ketorolak (nazal/sistemik)
Özel popülasyonlara ili şkin ek bilgiler:
Özel popülasyona ili şkin etkileşim çalı şması yapılmamıştır.
Böbrek/ Karaci ğer yetmezliği:
Şiddetli karaciğer/ böbrek yetmezli ği olan hastalarda kontrendikedir.
4.6Gebelik ve laktasyon
Genel tavsiye: Gebelik kategorisi, gebeliğin son trimesteri için D; birinci ve ikinci trimest eri için C'dir.
Çocuk do ğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)
Dü şük doz asetilsalisilikasitin kontraseptif metodlarl a klinik olarak ilişkili etkileşimini gösteren klinik ve klinik öncesi çalı şma mevcut değildir. Çocuk do ğurma potansiyeli bulunan kadınlar, uygun bir doğum kontrol yöntemi kullanmalıdır.
Gebelik dönemi
Hayvan çalı şmalarında reprodüktif toksisite gösterilmi ştir (Bkz. 5.3 Klinik öncesi güvenlilik verileri).
Asetilsalisilik asit birinci ve ikinci trimesterde açıkça zorunlu olmadı ğı müddetçe kullanılmamalıdır. Hamile kalmayı dü şünen ya da gebeli ğin ilk ve ikinci trimesterindeki kadınlar tarafından asetilsalisilik asit içeren il açlar kullanılıyorsa, doz mümkün oldu ğunca dü şük ve tedavi süresi de mümkün oldu ğunca kısa tutulmalıdır.
Gebeliğin üçüncü trimesterinde ise asetilsalisilik asit ku llanımı kontrendikedir (Bkz. 4.3 Kontrendikasyonlar).
Prostaglandin sentezinin inhibisyonu, gebelik ve/veya embriyonal/fetal gelişimi istenmeyen şekilde etkileyebilir. Epidemiyolojik çalı şmalar erken gebelik döneminde prostaglandin sentezini inhibe eden ilaçların kullanılmasının dü şük ve malformasyon riskini artırabilece ğini dü şündürür. Riskin doz ve tedavi süresine göre artı ş gösterdi ğine inanılır (Eldeki veriler asetilsalisilik asit alımı ile dü şük riskini arttı ğına dair ilişkiyi destekler nitelikte değildir). Asetilsalisilik asit için malformasyona yönelik epi demiyolojik çalı şma verileri tutarlı olmamakla birlikte, artan gastroşizis (karın duvarının doğuştan yarık şeklinde açık olması) riski göz ardı edilmemelidir. 14.800 anne ve çocu ğunda yapılan prospektif çalı şmalarda erken gebelikte (1. ve 4. aylar) kullanımının malformasyon oranında artış ile ilişkisi bulunmamıştır.
Gebeliğin üçüncü trimesterinde kullanıldı ğında, tüm prostaglandin sentezi inhibitörleri fetüs te aşağıdaki etkilere neden olabilir:
-Kardiyopulmoner toksisite (duktus arteriosusun erken kapanması ve pulmoner hipertansiyon)
-Oligohidramniozun eşlik ettiği renal yetmezliğe kadar varabilen renal fonksiyon bozukluğu
Anne ve yeni doğan üzerinde ise a şağıdaki etkilere neden olabilir:
-Kanama zamanının uzamasına ve dü şük dozlarda dahi antiagregan etkiye neden olabilir.
-Rahim kasılmalarının inhibisyonuna, böylece de geç ya da uzun doğuma neden olabilir.
Sonuç olarak gebeli ğin üçüncü trimesterinde asetilsalisilik asit kullan ımı kontrendikedir.
Laktasyon dönemi
Salisilatlar ve metabolitleri dü şük miktarlarda anne sütüne geçer.
Bugüne kadar hiçbir yeni do ğanda nadir kullanımları takiben advers etki görülme diğinden, süt vermenin kesilmesi genellikle gerekli değildir. Bununla birlikte düzenli kullanımda ya da yüksek dozlardan sonra emzirmeye devam edilmemelidi r.
Üreme yetene | ği / Fertilite | |||
Salisilatların | çe şitli hayvan türlerinde teratojenik | etkileri oldu ğu | bulunmuştur. | Prenatal |
maruziyet sonucunda, implantasyon bozuklukları, | embriyotoksik | ve fetotoksik | etkiler ve | |
ö ğrenme kapasitesinde bozukluklar bildirilmiştir. |
4.7Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
Araç ve makine kullanma becerisi üzerinde hiçbir et ki gözlemlenmemi ştir.
4.8İstenmeyen etkiler
İstenmeyen etkiler sıklık ve sistem organ sınıfı açı sından aşağıdaki şekilde sınıflandırılmı ştır:
Çok yaygın ( ≥1/10); yaygın (≥1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (≥1/1000 ila <1/100); seyrek (≥1/10.000 ila <1/1000); çok seyrek (<1/10.000), bili nmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).
Kan ve lenf sistemi hastalıkları
Seyrek/Çok seyrek: Özellikle hipertansiyonu kontrol edilemeyen ve / veya münferit vakalarda potansiyel olarak yaşamı tehdit edebilecek, antikoagülanlarla e ş zamanlı tedavi gören hastalarda serebral kanama gibi ciddi kanamalar bildirilmiştir.
Şiddetli glukoz-6-fosfat dehidrogenaz (G6DP) eksikliği formları olan hastalarda hemoliz ve hemolitik anemi bildirilmiştir.
Muhtemelen kanama süresinin uzadı ğı, burun kanaması, dişeti kanaması, kütanöz kanama veya ürogenital kanama gibi kanamalar (bkz. bölüm 4 .4 Özel kullanım uyarıları ve önlemleri). Bu etki, kullanımdan sonra 4 ila 8 gün kadar sürebi lir.
Bağışıklık sistemi hastalıkları:
Seyrek: Özellikle astım hastalarında cilt, solunum yolları, gastrointestinal kanal ve kardiyovasküler sistemde a şırı duyarlılık reaksiyonları. Semptomlar arasında h ipotansiyon, dispne atakları, rinit, geniz tıkanması, anafilaktik şok ve anjiyonörotik ödem bulunabilir.
Metabolizma ve beslenme hastalıkları:
Çok seyrek: Hipoglisemi.
Dü şük dozlarda asetilsalisilik asit ürik asit atılımın ı azaltır. Bu durum eğilimi olan hastalarda gut ataklarına neden olabilir.
Sinir sistemi hastalıkları:
Bilinmiyor: Baş ağrısı, baş dönmesi, i şitme bozukluğu, kulak çınlaması veya zihin karı şıklığı aşırı doz belirtileri olabilir (bkz. bölüm 4.9 Doz a şımı ve tedavisi).
Gastrointestinal hastalıklar:
Yaygın: Mide yanması, mide bulantısı, kusma, karın ağrısı ve ishal Gastrointestinal kanaldan az miktarda kan kaybı (mikro hemoraj)
Yaygın olmayan: Çok seyrek vakalarda perforasyona y ol açabilecek yaygın olmayan gastrointestinal ülserler, gastrointestinal kanama (uzun süreli CORASPIN 100 mg kullanımı, gastrointestinal kanaldan gizli kan kaybına bağlı olarak demir eksikliği anemisine neden olabilir), gastrointestinal enflamasyon.
Dışkınızın koyu renkli olması (melena) veya kan kusman ız durumunda (her ikisi de ciddi mide kanamasının belirtileridir) derhal doktorunuza bildirmelisiniz.
Hepato-bilier hastalıklar:
Çok seyrek: Yüksek karaci ğer değerleri.
Deri ve deri altı doku hastalıkları:
Yaygın olmayan: Cilt reaksiyonları (eritema eksudativum multiformeye kadar varan çok seyrek vakalar).
Böbrek ve idrar yolu hastalıkları:
Çok seyrek: Böbrek fonksiyon bozuklu ğu ve akut böbrek yetmezli ği
Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması bü yük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar / risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)'ne bildirmeleri ger ekmektedir (www.titck.gov.tr; e- posta: [email protected]; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99).
4.9Doz aşımı ve tedavisi
Salisilat toksisitesi (2 gün süreyle > 100 mg/kg/günlük doz toksisite olu şturabilir) kronik, terapötik olarak kazanılmı ş intoksikasyondan ve çocukların ilacı kazara yutmas ı ya da rastlantısal intoksikasyonlar da dahil olmak üzere potansiyel olarak yaşamı tehdit edebilecek akut intoksikasyonlardan (doz aşımı) kaynaklanabilir.
Belirti ve semptomların özgül olmaması nedeniyle kr onik salisilat zehirlenmesi sinsi seyredebilir. Hafif kronik salisilat toksisitesi ya da salisilizm genel olarak yalnızca yüksek dozların tekrarlayan kullanımlarından sonra oluşur. Semptomları; baş dönmesi, vertigo, kulak çınlaması, sa ğırlık, terleme, bulantı ve kusma, ba ş ağrısı ve konfüzyondur; bunlar dozun dü şürülmesiyle kontrol edilebilir. Kulak çınlaması, 15 0 ila 300 mikrogram/ml düzeyindeki
plazma konsantrasyonlarında oluşabilir. Daha ciddi advers olaylar 300 mikrogram/ml'nin üzerindeki konsantrasyonlarda gözlenir.
Akut intoksikasyonun temel özelli ği asit-baz dengesinde yaşa ve intoksikasyonun şiddetine
göre de ğişebilecek şiddetli bozulmadır. Çocuklardaki en yaygın görünüm metabolik asidozdur. Zehirlenmenin şiddeti tek başına plazma konsantrasyonlarından kestirilemez. Asetilsalisilik asidin emilimi gastrik boşalmanın azalmasına, midede konkresyon oluşumuna bağlı olarak ya da enterik preparatların alımı sonucu gecikebilir. Asetilsalisilik asit intoksikasyonunun yönetimi, durumun düzeyi, evresi ve klinik semptomları göz önünde bulundurularak ve standart zehirlenme yönetimi tekn iklerine uygun olarak belirlenir. Öncelikli olarak yapılması gerekenler ilacın atılım ının hızlandırılması ile elektrolit ve asit- baz metabolizmasının düzeltilmesi olmalıdır.
Salisilat zehirlenmesinin karmaşık patofizyolojik etkilerine bağlı olarak belirti ve semptomlar/tetkiklere ilişkin bulgular aşağıdakileri kapsayabilir:
Belirti ve semptomlar | Tetkiklere ilişkin bulgular | Terapötik önlemler |
HAFİF VE ORTA ŞİDDETLİ | Gastrik lavaj, tekrarlayan | |
İNTOKSİKASYON | aktif kömür uygulaması, | |
zorlu alkali diürez | ||
Taşipne, hiperventilasyon, | Alkalemi, alkalüri | Sıvı ve elektrolit |
solunumsal alkaloz | dengesinin sağlanması | |
Diyaforez | ||
Bulantı, kusma | ||
ORTA VE ŞİDDETLİ | Gastrik lavaj, tekrarlayan | |
İNTOKSİKASYON | aktif kömür uygulaması, | |
zorlu alkalin diürez, | ||
şiddetli olgularda | ||
hemodiyaliz | ||
Kompansatuvar metabolik asidozun | Asidemi, asidüri | Sıvı ve elektrolit |
eşlik ettiği solunumsal alkaloz | dengesinin sağlanması | |
Hiperpireksi | Sıvı ve elektrolit | |
dengesinin sağlanması | ||
Solunumsal: hiperventilasyon, non- | ||
kardiyojenik pulmoner ödemden | ||
solunum durması, asfiksiye kadar | ||
değişir | ||
Kardiyovasküler: disaritmiler, | Kan basıncında, EKG'de | |
hipotansiyondan kardiyovasküler | değişiklikler gibi | |
areste kadar değişir | ||
Sıvı ve elektrolit kaybı; | Hipokalemi, hipernatremi, | Sıvı ve elektrolit |
dehidratasyon, oligüri ila böbrek | hiponatremi, böbrek | dengesinin sağlanması |
yetmezliği | fonksiyonunda değişiklikler gibi | |
Glukoz metabolizmasında bozulma, | Hiperglisemi,hipoglisemi | |
ketoz | (özellikle çocuklarda) | |
Keton düzeylerinde artı ş | ||
Kulak çınlaması, sa ğırlık | ||
Gastrointestinal kanama | ||
Hematolojik: trombosit | Örnek; PT'de uzama, | |
inhibisyonundan koagülopatiye | hipoprotrombinemi | |
kadar değişir | ||
Nörolojik: letarji, konfüzyondan | ||
koma ve nöbetlere uzanan bir | ||
aralıkta klinik görünümlerle
seyreden toksik ensefalopati ve MSS baskılanması
5.FARMAKOLOJİK ÖZELL İKLER
5.1Farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grup: Trombosit agregasyon inhibit örü (Heparin hariç)
ATC kodu: B01AC06
Etki mekanizması
Asetilsalisilik asit, trombositlerde tromboksan A2 sentezini engelleyerek trombosit agregasyonunu inhibe eder. Etki mekanizması, siklooksijenaz-1 ve 2 (COX-1 ve 2) geri döndürülemez şekilde inhibisyonuna dayanır. Trombositlerin bu enzimi yeniden sentezlemesi mümkün olmadı ğından, bu inhibe edici etki özellikle trombositlerd e belirgindir. Asetilsalisilik asidin, trombositler üzerinde ayrıca di ğer inhibe edici etkileri olduğu dü şünülmektedir. Bu nedenle, çe şitli vasküler endikasyonlarda kullanılır.
Asetilsalisilik asit, analjezik, antipiretik ve antiinflamatuvar özellikleri ile asidik, steroid olmayan antiinflamatuvar ilaçlar grubuna aittir. Da ha yüksek oral dozlar, a ğrıyı dindirmek ve soğuk algınlıkları veya grip gibi hafif ate şli durumlarda, ateşin dü şürülmesi ve eklem ve kas ağrılarının dindirilmesi ve akut veya romatoid artrit, osteoartrit ve ankilozan spondilit gibi kronik inflamatuvar bozukluklarda kullanılır.
5.2Farmakokinetik özellikler
Emilim:
Asetilsalisilik asit oral uygulama sonrası, gastrointestinal kanaldan hızla ve tamamen emilir. Hızlı salımlı dozaj formlarının alımından sonra mak simum plazma düzeylerine, asetilsalisilik asit için 10 – 20 dakika ve salisilik asit için 0, 3 – 2 saat sonra ula şılır. CORASPIN enterik kaplı tabletlerin aside karşı dirençli lak kaplaması nedeniyle, etkin madde mid e yerine bağırsağın alkalin ortamında salıverilir. Bu nedenle, enterik kaplı tabletlerin absorpsiyonu düz tabletlere kıyasla, uygulamadan sonra 3 – 6 saat g ecikir.
Dağılım:
Asetilsalisilik asit ve salisilik asit, plazma proteinlerine geniş ölçüde ba ğlanır ve hızla vücuda dağılır.
Salisilik asit anne sütüne geçer ve plasenta bariye rini geçer.
Biyotransformasyon:
Asetilsalisilik asit, absorpsiyon sırasında ve sonrasında, ana etkin metaboliti olan salisilik aside dönü şür.
Salisilik asit, ağırlıklı olarak hepatik metabolizma tarafından elimi ne edilir. Metabolitleri, salisilurik asit, salisilfenil glukuronid, salisilasetil glukuronid, gentisik asit ve gentisurik asittir.
Eliminasyon:
Salisilik asidin metabolizması karaciğer enzimi kapasitesi ile sınırlı olduğundan eliminasyon kinetiği doza bağlıdır. Eliminasyon yarı ömrü, bu nedenle, dü şük dozlar sonrasında 2 – 3 saat arasında değişir ve yüksek dozlar sonrasında yakla şık 15 saate çıkar.
Salisilik asit ve metabolitleri, esas olarak böbrek yoluyla atılır.
Doğrusallık / doğrusal olmayan durum:
Asetilsalisilik asit kinetiği ilk geçi ş sürecini takip eder. Bu sebeple, terapotik dozlard a farmakokinetiği doğrusaldır.
5.3Klinik öncesi güvenlilik verileri
Asetilsalisilik asidin klinik öncesi güvenlilik pro fili iyi belgelenmiştir.
Hayvan çalı şmalarında salisilatların, yüksek dozlarda böbrek ha sarı dışında, başka bir organik hasara neden olmadığı gösterilmi ştir.
Asetilsalisilik asit, mutajenik potansiyeline bağlı olarak, in vitro ve in vivo olarak mutajenisite yönünden ayrıntılı şekilde incelenmiştir. Genel bulgular, mutajenik etkiye ilişkin herhangi bir kanıt ortaya çıkarmamı ştır. Aynı durum karsinojenisite çalı şmaları açısından da geçerlidir.
Salisilatlar, hayvan çalı şmalarındaki birkaç hayvan numunesinde, teratojenik etkiler göstermi ştir. Doğum öncesi maruz kalma sonrasında, implantasyon bozu klukları, embriyotoksik ve fetotoksik etkiler ve yavrularda ö ğrenme yeteneği bozukluğu tanımlanmıştır.
6.FARMASÖT İK BİLGİLER
6.1Yardımcı maddelerin listesi - Selüloz
- Mısır nişastası - Eudragit L30D - Talk
- Trietilsitrat
6.2Geçimsizlikler
Bilinen herhangi bir geçimsizli ği yoktur.
6.3Raf ömrü
48 ay
6.4Saklamaya yönelik özel uyarılar
25oC'nin altındaki oda sıcaklı ğında saklayınız.
6.5Ambalajın niteliği ve içeri ği
30 tabletlik blister ambalajlarda.
6.6Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve d iğer özel önlemler
Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller "Tıbbi Atıklar ın Kontrolü Yönetmeli ği" ve "Ambalaj ve Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmelik leri"ne uygun olarak imha edilmelidir.
7.RUHSAT SAHİBİ
Bayer Türk Kimya San. Ltd. Şti.
Fatih Sultan Mehmet Mah. Balkan Cad. No.53 34770 Ümraniye - İstanbul
Tel: (0216) 528 36 00 Faks: (0216) 645 39 50
8.RUHSAT NUMARASI
173/54
9.İLK RUHSAT TARİHİ
İlk ruhsat tarihi: 27.04.1995
Ruhsat yenilenme tarihi: 27.04.2010
10.KÜB'ün YEN İLENME TARİHİ