Monodoks 100 mg 14 kapsül

Güncelleme: 22 Eylül 2018
Monodoks 100 mg 14 kapsül
  • FirmaDeva İlaç
  • Satış Fiyatı11,84 TL
  • Barkodu8699525151469
  • Gebelik KategorisiD (Gebelik Kategorileri)
  • SGK Ödeme DurumuÖdenir
  • SGK Ödeme Farkı0,00 TL
  • Reçete TürüNormal Reçete
  • ATC KoduJ01AA02
  • Etkin MaddeDoksisiklin
  • Original / JenerikJenerik
  • Geri Ödeme KoduA05117
  • İmal / İthalİmal
  • Raf Ömrü48 ay
  • Üretim DurumuÜretiliyor

KISA ÜRÜN B İLGİSİ

1.BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI MONODOKS 100 mg kapsül

2.KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM

Her kapsül;

Etkin madde:

100 mg Doksisiklin'e eşdeğer 112 mg doksisiklin hiklat içermektedir.

Yardımcı maddeler: 
Laktoz82.0 mg
Sodyum lauril sülfat1.0 mg
Tartrazin0.1 mg

Yardımcı maddeler için, Bkz. 6.1

3.FARMASÖT İK FORM Kapsül;

Gövde koyu sarı opak, kapak kızıl kahverengi opak, sert jelatin kapsüller içinde, sarı renkli

hemen hemen kokusuz, homojen görünü şlü granüler toz.

4.KLİNİK ÖZELL İKLER

4.1 Terapötik endikasyonlar

MONODOKS, aşağıda belirtilen Gram-negatif ve Gram-pozitif bakterilerin ve diğer mikroorganizmaların etken olduğu enfeksiyonların tedavisinde endikedir:

• Solunum sistemi: Yersinia pestis, Actinobacillus actinomyecelemcomilam, Haemophilus influenzae, Diplococcus pneumoniae, Staphylococcus aureus, Klebsiella türleri ve Streptokok türleri (organizmanın duyarlı oldu ğu gösterilirse) ile geli şen solunum sistemi enfeksiyonlarının tedavisinde endikedir. Solunum yolu ile alınan şarbonda (aerosolize Bacillus anthracis) maruz kalma sonrası insidans ve progresyonu azaltmak için kullanılır.

• Ürogenital sistem: Heaemophilus ducrei (yumuşak şankr), Brucella türleri (streptomisin ile beraber kullanılır), Actinobacillus actinomyecelemcomilam, Enterobacter aerogenes, Escherichia coli ve Klebsiella türleri ile geli şen ürogenital enfeksiyonlar

• Deri ve yumuşak doku: Yersinia pestis, Francisella tularensis, Bartonella bacilliformis, Staphylococcus aureus ve Bacillus anthracis mikroorganizmaları ile gelişen deri ve yumuşak doku enfeksiyonları

• Gastrointestinal sistem: Vibrio cholerae ve Shigella türleri ile geli şen enfeksiyonlar

• Çe şitli diğer enfeksiyonlar: Campylobacter fetus, Mima türleri ve Herellea türleri ile gelişen enfeksiyonlar

Aşağıdaki mikroorganizmaların etken olduğu enfeksiyonlarda, penisilinin kontrendike olması durumunda MONODOKS alternatif tedavi olarak kullanılabilir: Treponema pallidum, Treponema perfenne, Listeria monocytogenes, Clostridium türleri, Fusobacterium fusiforme (Vincent enfeksiyonu), Actinomyces türleri.

MONODOKS duyarlı mikroorganizmaların etken olduğu:

Ürogenital sistem, (duyarlı Klebsiella türleri, Enterobacter türleri, Escherichia coli, Streptococcus faecalis ve diğer mikroorganizmalar ile gelişen ürogenital enfeksiyonlar) Cinsel yolla bulaşan hastalıklar (Chlamydia trachomatis'in neden olduğu komplikasyonsuz üretral, endoservikal veya rektal enfeksiyonlar [er keklerdeki ano-rektal enfeksiyonlar hariç], Ureaplasma urealyticum [T-mikoplazma] nedenli non-gonokokal üretrit, şankroid, granüloma inguinale ve lenfogranüloma venereum enfeksiyonları nda endikedir.

MONODOKS ayrıca gonore ve sifiliz tedavisinde de alternatif olarak kullanılabilir, Neisseria gonorrhoeae'nın etken olduğu gonokokal artrit-dermatit sendromu ve akut epididimoorşit tedavisinde de kullanılabilir).

Solunum sistemi, (Pnömoni ve duyarlı Streptococcus pneumoniae, Haemophilus influenzae, Klebsiella pneumoniae ve diğer mikroorganizmalar ile gelişen alt solunum yolu enfeksiyonları. Mycoplasma pneumoniae pnömonisi. Kronik bron şit ve sinüzit tedavisi)

Deri ve yumuşak doku (Antibiyotik tedavisinin gerekli görüldü ğü akne vulgaris vakalarında yardımcı tedavi olarak)

Gastrointestinal, (Kolera, akut intestinal amibiyazis [diğer antiamibik ilaçlara ek olarak], turist diyaresi)

Oftalmik (Duyarlı gonokok, stafilokok ve Haemophilus influenzae suşları ile gelişen enfeksiyonlar, trahom, inklüzyon konjonktiviti [tek başına MONODOKS ile veya diğer topikal ajanlar ile kombine olarak kullanılabilir])

Çe şitli diğer enfeksiyonlar (Rickettsiae (Kayalık dağlar benekli humması, tifüs ate şi ve tifüs grubu hastalıklar, Q ateşi, bit ve kene ateşi), Psittakoz ve Ornitroz etkenleri (Chlamydia psitîaci), Borrelia recurrentis, Bruselloz (streptomisin ile kombine), veba, tularemi, klorokine dirençli falciparum malaria (sıtma proflaksisi, direnç geli şimi problemi nedeni ile geçerli kılavuzlara göre uygulanmalıdır.) yanı sıra MONODOK S leptospiroz, gazlı gangren ve tetanoz için de alternatif tedavidir.

4.2Pozoloji ve uygulama şekli Pozoloji/uygulama sıklığı ve süresi:

Tedavinin ilk gününde günde tek doz 200 mg veya 12 saatte bir 100 mg ve bunu takip eden günlerde günde bir kez 100 mg'dır. Bu idame tedavis i günde tek doz veya 12 saatte bir 50 mg olarak uygulanabilir. Özellikle üriner sistemin kro nik enfeksiyonlarında, günde 200 mg (12 saatte bir 100 mg) uygulanması önerilir.

Spesifik enfeksiyonlardaki doz önerileri:

Erişkinlerde, komplikasyonsuz gonokok enfeksiyonlarında (erkeklerdeki anorektal enfeksiyonlar hariç) 7 gün süreyle günde 2 kez 100 mg uygulanmalıdır. Bir farklı seçenek de tek kullanımlık dozdur. 300 mg'lık ba şlangıç dozunu takiben 1 saat sonra verilen ikinci 3 00 mg'lık dozdur.

Neisseria gonorrhoeae'nin etken olduğu akut epididimoorşit vakalarında, en az 10 gün süreyle, günde 2 kez 100 mg MONODOKS uygulanır.

Primer ve sekonder sifilizde, en az 10 gün süreyle, eşit bölünmü ş dozlarda günde 300 mg MONODOKS uygulanmalıdır.

Streptokok enfeksiyonlarında MONODOKS kullanıldığında, tedaviye en az 10 gün süreyle devam edilmelidir.

Chlamydia trachomatis'in etken olduğu komplikasyonsuz üretral, endoservikal ve rektal enfeksiyonlar ve Chlamydia trachomatis ve Ureaplasma urealyticum'un etken olduğu nongonokokal üretrit vakalarında, en az 7 gün sürey le günde 2 kez 100 mg MONODOKS verilmelidir.

Chlamydia trachomatis'e bağlı akut epididimoorşit vakalarında en az 10 gün süreyle, günde 2 kez 100 mg MONODOKS uygulanır.

Toplum kökenli pnömonide günde 2 kez 100 mg MONODOK S uygulanır.

Solunum yolu ile alınan şarbon (maruz kalma sonrası): Erişkinlerde günde 2 kez 100 mg, 60 gün boyunca önerilir.

Borrelia'nın etken olduğu Lyme hastalığında 14-21 gün süreyle günde 2 kez 100 mg MONODOKS uygulanır.

Akne vulgaris tedavisinde günde 50 mg 6-12 hafta de vam edilmesi önerilir.

Bit ve kene nedenli tekrarlayan ateşler: Şiddete göre 100 veya 200 mg tek doz önerilir.

Klorokine dirençli falciparum malaria tedavisi: 200 mg gün dozları en az 7 gün kullanılır. Enfeksiyonun şiddetine göre, kinin gibi hızlı etkili bir şizontisid mutlaka tedaviye eklenmelidir. Kininin doz önerileri yöresel farklıl ık gösterir.

Sıtma proflaksisi: Erişkinlerde 100 mg/gün önerilir. Proflaksi, sıtma bölg elerine seyahatten 1- 2 gün önce ba şlanır. Sıtma bölgesindeki seyahat süresince ve sıtm a bölgesi terk edildikten sonra 4 hafta boyunca kullanıma devam edilir. Direnç geli şimi problemi nedeni ile coğrafi direnç paternleri ve uygun kemoproflaksi kılavuzlar ı veya Sıtma Referans Laboratuvarı'nın önerileri dikkate alınmalıdır.

Çalı tifüsü için tek doz 200 mg önerilir. 
Erişkinlerdeki turist diyaresinin önlenmesi için, seyahatin başladığı gün 200 mg (tek doz veya
12 saatte bir 100 mg) alınmasını takiben bölgedekikalım süresince günde 100 mg alınması
önerilir. Bu amaçla 21 günün üzerinde kullanımı hakkında bilgi yoktur.
Leptospirosis önlenmesi için bölgedeki kalım süresince her haftada bir 200 mg ve seyahatin
bitiminde de 200 mg alınır. Bu amaçla 21 günden uzun kullanımı hakkında bilgi yoktur.

Uygulama şekli:

Oral olarak kullanılan tetrasiklin grubu ilaçların bol sıvı ile alınması ve en azından 30 dakika dik oturulması özofagusta iritasyon ya da ülserasyo n riskini azaltır. Gastrik iritasyon olduğunda MONODOKS 'un yemek veya sütle alınması önerili r. MONODOKS 'un emilimi yemekler ya da sütle birlikte alınmasından belirgin olarak etkilenmez.

Özel popülasyonlara ili şkin ek bilgiler: Böbrek/Karaci ğer yetmezliği:

Böbrek yetmezli ği:

Tetrasiklinlerin antianabolik etkisi BUN artışına neden olabilir. Bugüne kadar yapılmı ş çalı şmalar, mutad dozlarda uygulanan MONODOKS 'un böbrek fonksiyon bozukluğu olan hastalarda kullanımının akümülasyona neden olmadı ğını göstermi ştir.

Karaciğer yetmezliği:

Ciddi karaciğer yetmezliğinde kullanılmamalıdır.

Pediyatrik popülasyon:

8 yaşın üzerindeki çocuklar: Vücut a ğırlığı 45 kg ve altında olan çocuklarda, ilk 24 saatte i ki doza bölünmü ş 4.4 mg/kg ve bunu takip eden günlerde 2.2 mg/kg, e rişkinlere uygulanan doz aralıklarına bölünmü ş olarak ve günde 200 mg'ı geçmeyecek şekilde uygulanır. Daha şiddetli enfeksiyonlarda günde 4.4 mg/kg'a kadar çıkılabilir . 45 kg'ın üzerindeki çocuklara ise normal erişkin dozları uygulanır.

Solunum yolu ile alınan şarbon (maruz kalma sonrası):

45 kg'ın altında olanlarda; 60 gün boyunca günde ik i kez 2.2 mg/kg, 45 kg'ın üzerindeki çocuklara ise eri şkin dozu uygulanır.

Tetrasiklin sınıfı ilaçların di ş gelişimi sırasında kullanılması (bebeklik ve 8 ya şına kadar olan çocuklukta) di ş renginin kalıcı olarak bozulmasına (sarı, gri, kah verengi) neden olabilir. Bu advers reaksiyon, ilaçların uzun dönem kullanımları nda daha yaygındır, ancak tekrarlanan kısa dönem tedavilerde de gözlenmi ştir. Mine hipoplazisi de bildirilmiştir. Bundan dolayı, tetrasiklin sınıfı ilaçlar, bu ya ş gruplarında, şarbon dışında, ancak diğer ilaçların etkisiz kalması veya kontrendike olması durumunda kullanılmalıdır. (Bkz. Bölüm 4.4)

Diğer tetrasiklinler gibi doksisiklin de kemik oluşturan dokularda sabit kalsiyum kompleksi meydana getirir. 6 saatte bir 25 mg/kg dozlarında oral tetrasiklin verilen prematürelerde fibula büyüme oranında bir azalma gözlenmi ştir. İlaç kesildi ğinde bu reaksiyonun geri dönü şümlü olduğu gösterilmi ştir.

Bebeklerde fontanel kabarıklığı bildirilmiştir. İlaca son verilince bu bulgu kaybolur.

Geriyatrik popülasyon:

Doz ayarlamasını gerektirecek klinik veri mevcut değildir.

4.3 Kontrendikasyonlar

• MONODOKS, bileşimindeki etken ya da yardımcı maddelerden herhangi birisine (doksisiklin hilkat ya da titanyum dioksit vb.) hassasiyeti olan kişilerde

• Şarbon tedavisi hariç 8 ya şından küçük çocuklarda (maruziyet sonrası profilaks i için solunum yolu ile alınan şarbon dahil)

• Ciddi hepatik yetmezliği olanlarda

• Gebe olanlarda

• Emzirenlerde kullanılmaz.

4.4 Özel kullanım uyarıları ve önlemleri

Tetrasiklin alanlarda bazen, aşırı güne ş yanığı reaksiyonu şeklinde ortaya çıkan fotosensitivite görülmü ştür. Direkt güne ş veya ultraviyole ışığında kalma olasılığı olan hastalara, tetrasiklin sınıfı ilaçların böyle bir reaksiyona neden olabile ceği söylenmeli ve deri eriteminin ilk bulgusunda tedaviye son verilmelidir.

Diğer antibiyotik preparatlarıyla da olduğu gibi bu ilacın uzun süreli kullanılmasıyla, mantarlar dahil olmak üzere duyarlı olmayan organiz malarda aşırı ço ğalma olabilir. Eğer süperenfeksiyon meydana gelirse antibiyoti ğe son verilmeli ve uygun tedavi uygulanmalıdır.

A grubu beta-hemolitik streptokoklara bağlı tüm enfeksiyonlar en az 10 gün süreyle tedavi edilmelidir.

Zührevi hastalıklarda, beraberinde sifilisin bulund uğundan şüpheleniliyorsa, tedaviye başlamadan evvel karanlık saha incelemesi yapılmalı ve en az 4 ay süreyle ayda bir defa kanda serolojik inceleme tekrar edilmelidir. Uzun dönem tedavisinde, hematopoietik renal ve hepatik incelemeler dahil olmak üzere, organ sistem lerinin periyodik laboratuvar değerlendirmeleri yapılmalıdır.

Tetrasiklin grubu ilaçların di ş gelişimi sırasında (gebeliğin son ikinci yarısı, bebeklik ve 8 yaşına dek çocukluk dönemlerinde) kullanılması, di şlerde kalıcı renk değişikliğine (sarı-gri- kahverengi) yol açabilir. Bu advers etki, ilaçların uzun süreli kullanımlarında daha yaygındır, ancak tekrarlanan kısa süreli kullanımlarda da bild irilmiştir. Aynı zamanda, diş minesi hipoplazisi de bildirilmiştir. Bu nedenle tetrasiklin grubu ilaçların, solunu m yolu ile edinilmiş (maruziyet sonrası) şarbon olguları da dahil olmak üzere şarbon vakaları dışındaki olgularda, diğer ilaçlar etkisiz veya kontrendike olmadıkça bu ya ş grubunda kullanılmamaları gerekir (Bkz. Bölüm 4.2 ve 4.3)

MONODOKS kapsül de dahil olmak üzere hemen tüm anti bakteriyel ajanlar ile Clostridium difficile ile ilişkili diyare (CDİD) olguları bildirilmiştir ve olayın şiddeti hafif diyareden ölümcül kolite kadar de ğişmektedir. Antibakteriyel ajanlar ile uygulanan tedaviler, kolonun normal florasını değiştirdikleri için C. difficile'nin aşırı ço ğalmasına yol açabilirler.

C.difficile, A ve B toksinleri üreterek CD İD gelişimine neden olur. C.difficile'nin aşırı toksin üreten su şları, bu tür enfeksiyonlar antimikrobiyal tedaviye dirençli oldukları ve kolektomi gerektirebildikleri için morbidite ve mortalitede a rtışa neden olurlar. Antibiyotik kullanımından sonra diyare gelişen tüm hastalarda CD İD olasılığı dü şünülmelidir.

Antibakteriyel ajanların kullanımından iki ayı a şkın süre sonra bile CD İD olguları bildirildiği için, dikkatli tıbbi öykü alınması gerekmektedir.

Eğer CDİD'den şüpheleniliyorsa veya CD İD tanısı doğrulanmışsa, C. difficile'ye yönelik olmayan antibiyotik tedavisinin durdurulması gerekmektedir. Uygun sıvı ve elektrolit tedavisi, protein desteği, C. difficile'nin antibiyotik ile tedavi edilmesi ve klinik endikasyonu bulunan durumlarda cerrahi değerlendirmenin dü şünülmesi gerekmektedir.

Tetrasiklin alan bebeklerde fontanel kabarıklığı ve erişkinlerde iyi huylu intrakraniyal hipertansiyon bildirilmiştir. İlaç kesildi ğinde bu durum ortadan kalkar. (Bkz. Bölüm 4.2).

Gerektiğinde, antibiyotik tedavisinin yanı sıra insizyon ve direnaj veya diğer cerrahi girişimler de uygulanmalıdır.

Doksisiklin, Plasmodium suşlarının aseksüel kan evrelerinde kayda de ğer ancak tam olmayan bir baskılanma oluşturur. Doksisiklin, P. falciparum'un seksüel kan ev resindeki gametositlerini baskılayamaz. Bu proflaktik tedavi rejimini tamamlayan hastalar hala daha, endemik alanların dışındaki sivrisineklerle enfeksiyonu geçirebilirler.

Doksisiklin alan hastalarda özofajit ve özofagus ül serleri bildirilmiştir (Bkz. Bölüm 4.2)

Karaciğer ve böbrek yetmezli ği uyarıları için bakınız bölüm 4.2.

Doksisiklin alan hastalarda seyrek olarak porfiri vakaları bildirilmiştir.

Tetrasiklinler sistemik lupus erithematozus (SLE) alevlenmelerine neden olabilirler.

Zayıf bir nöromusküler blokaj etkisinden ötürü miyastenia gravis hastalarında dikkatli
kullanılması önerilir. 

MONODOKS, laktoz içermektedir. Nadir kalıtımsal gal aktoz intoleransı, Lapp laktoz yetmezliği ya da glikoz-galaktoz malabsorpsiyon problemi olan hastaların bu ilacı kullanmamaları gerekir.

MONODOKS, tartrazin içermektedir. Alerjik reaksiyon lara sebep olabilir.

Bu tıbbi ürün her dozunda 1 mmol (23 mg)'dan daha a z sodyum ihtiva eder; bu dozda sodyuma bağlı herhangi bir yan etki beklenmemektedir.

4.5 Diğer tıbbi ürünler ile etkile şimler ve diğer etkileşim şekilleri

Diğer ilaçlarla birlikte kullanım: Bakteriyostatik ila çlar penisilinin bakterisidal aktivitesini etkileyebilecekleri için, penisilinin tetrasiklinle beraber verilmesinden kaçınılması önerilir.

Alüminyum, kalsiyum veya magnezyum içeren antiasidl er, doksisiklinin absorpsiyonunu etkilediklerinden dolayı oral doksisiklin tedavisi ile birlikte verilmemelidirler.

Demir, bizmut subsalisilat, barbitürat, sükralfat, didanozin, quinapril ile birlikte alındığında doksisiklin düzeyleri azalır.

Tetrasiklinler warfarin gibi antikoagülanlarla birl ikte alındığında plazma protrombin aktivitesini azalttığı bilindiği için, antikoagülan tedavisi gören hastalarda anti koagülan dozajında bir azaltma yapmak gerekebilir.

Digoksin ile birlikte alındığında digoksin toksisite artışı görülebilir.

Doksisiklin, benzodiyazepinler, kalsiyum kanal blokerleri, mirtazapin, nateglinid, nefazodon,

quinidin, sildenafil (ve diğer pde-5 inhibitörleri), takrolimus, venlafaksin, f enitoin, karbamazepin ve diğer CYP3A4 substratlarının düzeylerini/etkilerini ar tırabilir.

Eşzamanlı tetrasiklin kullanımı oral kontraseptiflerin etkisini azaltabilir.

Alkol, doksisiklinin yarılanma ömrünü azaltabilir.

Doksisklin, siklosporinin plazma konsantrasyonunu artırabileceği için sadece uygun izlem yapıldığında birlikte kullanım dü şünülebilir.

Tetrasiklin ve metoksifluran'ın birlikte kullanılma sı sonucunda ölümcül böbrek toksisitesi bildirilmiştir.

Laboratuvar testleri ile etkilesimleri:

Fluoresans testi ile etkileşimine bağlı olarak idrar katekolamin düzeylerinde gerçek dı şı artışlar gözlenebilir.

Özel popülasyonlara ili şkin ek bilgiler: Hiçbir etkile şim çalı şması yapılmamıştır.

Pediyatrik popülasyon:

Hiçbir etkile şim çalı şması yapılmamıştır.

4.6Gebelik ve laktasyon Genel tavsiye

Gebelik kategorisi D' dir.

Çocuk do ğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)

Oral kontraseptif ilaçların etkinli ğinin tetrasiklin ilaçların kullanımıyla azaldı ğına dair çalı şmalar olsa da yeterli bilimsel ve klinik veri bulunmamaktadır. MONODOKS kullanımı esnasında kadınlar uygun doğum kontrol yöntemi ile korunmalıdırlar.

Gebelik dönemi

MONODOKS, hamileliğin son yarısında, doğacak çocu ğun dişleri üzerindeki olası olumsuz etkileri dü şünülerek kullanılmamalıdır.

Hayvanlarda yapılan çalı şmaların sonuçları tetrasiklinlerin plasentaya geçti ğini, fetal dokularda bulunduğunu ve gelişmekte olan fetusta (ço ğunlukla iskelet gelişmesinin gecikmesiyle ilişkili) toksik etkiler meydana getirebileceğini göstermi ştir. Embriyotoksisite belirtileri hamileliğin erken dönemlerinde tetrasiklin alan hayvanlarda görülmü ştür. E ğer hamilelik sırasında tetrasiklin kullanılır veya kul lanımı sırasında hasta hamile kalırsa, hasta fetus üzerindeki olası tahribatı konusunda bilgilen dirilmelidir.

Hamile kadınlarda yapılmış yeterli ve iyi kontrollü klinik çalı şma yoktur. Hamilelik sırasında doksisiklin kullanımı ile ilgili çalı şmaların büyük bir kısmı kısa süreli birinci trimest ırda kullanıma aittir. Şarbona maruz kalmada olduğu gibi uzun süreli doksisiklin kullanımının hamile kadındaki etkilerini değerlendiren veriler yoktur. TERIS-Teratojen Bilgi Sistemi- tarafından yapılan gebelikte doksisiklin kullanımın da elde edilen basılı verilerin uzman değerlendirmesine göre gebelik süresince terapötik doz larda verilmesinin teratojenik risk yaratma olasılığı dü şüktür, fakat veriler hiç risk olmadı ğını belirtmek için de yetersizdir.

Laktasyon dönemi

MONODOKS anne sütüne geçer, fakat anne sütü ile bes lenen bebeklerde doksisiklin'i de içeren tetrasiklinlerin emilme derecesi bilinmemekt edir. Emziren kadında kısa süreli kullanımın kontrendike olması kesin de ğildir; fakat anne sütündeki doksisiklin'e uzamı ş maruziyetin etkileri bilinmemektedir. Doksisiklin'in süt çocu ğundaki potansiyel yan etkileri nedeni ile süt veren kadınlarda kullanımı gerekti ğinde emzirmeye ara verilmelidir.

Üreme yetene ği/Fertilite

Oral yolla 250 mg/kg/gün kadar yüksek düzeylerde uy gulanan doksisiklin, dişi sıçanlarda

fertilitede belirgin bir etki göstermemi ştir.Erkeklerde fertilite üzerindeki etki
incelenmemiştir. 
4.7 Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler 
Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkisi üzerineherhangi bir bilgi yoktur.

4.8 İstenmeyen etkiler

Klinik denemeler esnasında gözlemlenen istenmeyen e tkiler aşağıdaki sıklık derecelerine göre sıralanmıştır:

Çok yaygın ( ≥1/10); yaygın (≥1/100, < 1/10); yaygın olmayan (≥1/1.000, < 1/100); seyrek (≥1/10.000, < 1/1.000), çok seyrek (< 1/10.000), bili nmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).

Enfeksiyonlar ve enfestasyonlar

Bilinmiyor: Süperenfeksiyonlar (Di ğer antibiyotiklerde olduğu gibi duyarlı olmayan organizmalar ile enfeksiyonlar görülebilir. Kandida sis, glossit, stafilokoksik enterokolit, pseudomembranöz kolit ve anogenital bölgede inflama tuvar lezyonlar, vajinit).

Kan ve lenf sistemi hastalıkları

Bilinmiyor: Hemolitik anemi, trombositopeni, nötrop eni porfiri ve eozinofili.

Bağışıklık sistemi hastalıkları

Bilinmiyor: Ürtiker, anjiyonörotik ödem, anaflaksi, anaflaktoid purpura, sistemik lupus eritematozus eksaserbasyonları.

Endokrin hastalıkları

Bilinmiyor: Uzun süre kullanıldı ğında, tetrasiklinlerin tiroid bezlerinde kahverengi-siyah mikroskopik renk bozuklukları oluşturduğu bildirilmiştir. Tiroid fonksiyonlarında herhangi bir anormallik olduğu bilinmemektedir.

Sinir sistemi hastalıkları

Bilinmiyor: Baş ağrısı, bebeklerde fontanel kabarıklı ğı (İlaca son verilince bu bulgu kaybolur), iyi huylu kafa içi basıncı artı şı.

Kulak ve iç kulak hastalıkları

Bilinmiyor: Tinnitus

Kardiyak hastalıkları

Bilinmiyor: Perikardit.

Gastrointestinal hastalıkları 
Seyrek: Özofajit, Özofajiyal ülserler (Tetrasiklingrubu ilaçların kapsül ve tablet formlarında
nadiren özofajit ve özofajiyal ülserler görülür. Buhastaların ço ğu, ilaçlarını hemen yatmadan
önce almı şlardır.), disfaji, 

Bilinmiyor: Anoreksi, bulantı, kusma, diyare, glossit, enterokolit, anogenital bölgede enflamatuar lezyonlar, abdominal ağrı, pankreatit

Hepato-biliyer hastalıkları

Seyrek: Hepatotoksik etki (Bu etki gerek oral gerek parenteral tetrasiklin kullanımı ile gelişebilir). Karaciğer fonksiyon testlerinde artış, hepatit, sarılık, hepatik yetmezlik gelişebilir.

Deri ve deri altı doku hastalıkları

Bilinmiyor: Makülopapüler ve eritematöz döküntüler, fotosensitivite reaksiyonları (bkz. Bölüm 4.4), eksfoliyatif dermatit

Kas iskelet bozuklukları, bağ doku ve kemik hastalıkları

Bilinmiyor: Artralji ve miyalji

Böbrek ve idrar hastalıkları

Bilinmiyor: BUN artışı

Diğer

Bilinmiyor: Tetrasiklinler, genellikle uzun süreli kullanım ile ilişkili diş renginde bozukluk ve mine hipoplazisi meydana getirebilirler.

Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması

Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması bü yük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk d engesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)'ne bildirmeleri ger ekmektedir. (www.titck.gov.tr; e-posta: [email protected]; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99)

4.9 Doz aşımı ve tedavisi

Doksisiklin hiklat aşırı dozuna bağlı klinik belirtiler bulantı, anoreksi ve diyaredir. Gastrointestinal dekontaminasyon sonrası sadece göz lem gerekir ve hipotansiyon durumunda sıvı desteği gerekebilir.

Serum yarılanma ömrünü de ğiştirmeyeceği için doz a şımında diyaliz önerilmez.

5.FARMAKOLOJİK ÖZELL İKLER

5.1 Farmakodinamik özellikler

Farmakoterapötik grup: Sistemik antibakteriyel ilaç lar, tetrasiklinler

ATC Kodu: J01AA02

Doksisiklin hiklat (hidroklorür monohidrat), tetras iklin grubundan geniş spektrumlu bir antibiyotiktir. Oksitetrasiklinden sentetik olarak türetilmi ştir. Açık sarı kristalize bir toz şeklinde olup yüksek derecede lipofiliktir, kalsiyum a bağlanma eğilimi ise dü şüktür.

Doksisiklin hiklat, temel olarak bakteriyostatik etkili olup, antimikrobiyal etkisini mikroorganizmaların protein sentezini inhibe etmek suretiyle gösterir. Çok sayıda Gram- pozitif ve Gram-negatif mikroorganizmaya karşı aktivitesi vardır. (Bkz. bölüm 4.1).

5.2Farmakokinetik özellikler Genel özellikler

Emilim:

Doksisiklin hiklat oral uygulamadan sonra, hemen hemen tümüyle absorbe edilir. Yiyecek veya sütle birlikte alınması emilimini % 20 azaltır . 200 mg'lık tek bir dozu takiben 2 saat içinde ortalama zirve serum de ğerlerine ulaşır ve 24 saat süreyle serumda terapötik etkinli ği olan konsantrasyonlarda bulunur.

Dağılım:

Sinovyal, plevral, prostatik, seminal ve bronşiyal sekresyonlar gibi vücut sıvılarına geni ş oranda dağılır; tükürük ve beyin omurilik sıvısına geçi şi azdır, plasentaya geçer; süte geçer. %90 oranında plazma proteinlerine bağlanır.

Biyotransformasyon:

Karaciğerde metabolize olmaz; sindirim kanalında şelasyon oluşumu ile kısmen inaktive edilir.

Eliminasyon:

Normal böbrek fonksiyonlarına sahip insanlarda idra r yoluyla 72 saatte % 40'ı itrah edilir. Serum yarı ömrü 18-22 saattir. Hemodiyalizde veya b öbrek fonksiyonu bozuk olan vakalarda serum yarı ömründe de ğişiklik saptanmamıştır. Karaciğer tarafından safrada konsantre edilerek biyolojik aktif formlarında idrar ve dışkı ile atılırlar.

Doğrusallık/doğrusal olmayan durum:

Plazmadaki doksisiklin eğrisi, 0,1 – 10 mg/mL konsantrasyonlarında do ğrusaldır.

5.3 Klinik öncesi güvenlilik verileri

Aşağıda belirtilen türlerde tetrasiklin sınıfının üyele ri tarafından tiroid hiperpigmentasyonu üretilmi ştir: oksitetrasiklin, doksisiklin, tetrasiklin PO4 ve metasiklin ile sıçanlarda; doksisiklin, minosiklin, tetrasiklin PO4 ve metasiklin ile mini domuzlarda; doksisiklin ve minosiklin ile köpeklerde; minosiklin ile maymunlar da.

Minosiklin, tetrasiklin PO4, metasiklin, doksisiklin, tetrasiklin bazı, oksitetrasiklin HCI ve tetrasiklin HCI, dü şük iyotlu gıdalarla beslenen sıçanlarda guatrojenik tir. Bu guatrojenik etkiye yüksek radyoaktif iyot alımı e şlik eder. Minosiklin kullanımı ayrıca nispeten yüks ek iyotlu gıdalarla beslenen sıçanlarda yüksek oranda radyoiyot alımı ile büyük bir guatr üretmi ştir.

Çe şitli hayvan türlerinin bu ilaç sınıfı ile tedavi ed ilmesi aşağıda belirtilen türlerde tiroid hiperplazi indüksiyonu ile sonuçlanmı ştır: sıçanlarda ve köpeklerde (minosiklin); tavukla rda (klortetrasiklin); ve sıçanlarda ve farelerde (oksi tetrasiklin). Oksitetrasiklin ile tedavi edilen

keçi ve sıçanlarda böbreküstü bezi hiperplazisi gözlenmiştir.

6.FARMASÖT İK ÖZELL İKLER

6.1 Yardımcı maddelerin listesi Sodyum lauril sülfat

Mısır nişastası Laktoz Magnezyum stearat

Jelatin Kapsül Eritrosin İndigo karmin Tartrazin Titanyum dioksit Jelatin

6.2 Geçimsizlikler

Farmasötik bir geçimsizli ği yoktur.

6.3Raf ömrü 60 Ay

6.4Saklamaya yönelik özel tedbirler

25oC'nin altındaki oda sıcaklı ğında ve ışıktan koruyarak saklayınız.

6.5 Ambalajın niteliği ve içeri ği

14 kapsüllük şeffaf PVC/PVDC /Al blister ambalajlardadır.

6.6 Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve d iğer özel önlemler Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller "Tıbbi Atıklar ın Kontrolü Yönetmeli ği" ve Ambalaj ve Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmelik" lerine uygun olarak imha edilmelidir.

7.RUHSAT SAHİBİ DEVA HOLDİNG A.Ş.

Halkalı Merkez Mah. Basın Ekspres Cad. No:1 34303 Küçükçekmece/ İSTANBUL Tel: 0212 692 92 92

Faks: 0212 697 00 24

8.RUHSAT NUMARASI

113/28

9.İLK RUHSAT TARİHİ/ RUHSAT YENİLEME TARİHİ

İlk Ruhsat Tarihi: 06.11.1972

Ruhsat Yenileme Tarihi: 19.03.2013

10.KÜB'ÜN YEN İLENME TARİHİ

Klinik Özellikler

KISA ÜRÜN B İLGİSİ

1.BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI MONODOKS 100 mg kapsül

2.KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM

Her kapsül;

Etkin madde:

100 mg Doksisiklin'e eşdeğer 112 mg doksisiklin hiklat içermektedir.

Yardımcı maddeler: 
Laktoz82.0 mg
Sodyum lauril sülfat1.0 mg
Tartrazin0.1 mg

Yardımcı maddeler için, Bkz. 6.1

3.FARMASÖT İK FORM Kapsül;

Gövde koyu sarı opak, kapak kızıl kahverengi opak, sert jelatin kapsüller içinde, sarı renkli

hemen hemen kokusuz, homojen görünü şlü granüler toz.

4.KLİNİK ÖZELL İKLER

4.1 Terapötik endikasyonlar

MONODOKS, aşağıda belirtilen Gram-negatif ve Gram-pozitif bakterilerin ve diğer mikroorganizmaların etken olduğu enfeksiyonların tedavisinde endikedir:

• Solunum sistemi: Yersinia pestis, Actinobacillus actinomyecelemcomilam, Haemophilus influenzae, Diplococcus pneumoniae, Staphylococcus aureus, Klebsiella türleri ve Streptokok türleri (organizmanın duyarlı oldu ğu gösterilirse) ile geli şen solunum sistemi enfeksiyonlarının tedavisinde endikedir. Solunum yolu ile alınan şarbonda (aerosolize Bacillus anthracis) maruz kalma sonrası insidans ve progresyonu azaltmak için kullanılır.

• Ürogenital sistem: Heaemophilus ducrei (yumuşak şankr), Brucella türleri (streptomisin ile beraber kullanılır), Actinobacillus actinomyecelemcomilam, Enterobacter aerogenes, Escherichia coli ve Klebsiella türleri ile geli şen ürogenital enfeksiyonlar

• Deri ve yumuşak doku: Yersinia pestis, Francisella tularensis, Bartonella bacilliformis, Staphylococcus aureus ve Bacillus anthracis mikroorganizmaları ile gelişen deri ve yumuşak doku enfeksiyonları

• Gastrointestinal sistem: Vibrio cholerae ve Shigella türleri ile geli şen enfeksiyonlar

• Çe şitli diğer enfeksiyonlar: Campylobacter fetus, Mima türleri ve Herellea türleri ile gelişen enfeksiyonlar

Aşağıdaki mikroorganizmaların etken olduğu enfeksiyonlarda, penisilinin kontrendike olması durumunda MONODOKS alternatif tedavi olarak kullanılabilir: Treponema pallidum, Treponema perfenne, Listeria monocytogenes, Clostridium türleri, Fusobacterium fusiforme (Vincent enfeksiyonu), Actinomyces türleri.

MONODOKS duyarlı mikroorganizmaların etken olduğu:

Ürogenital sistem, (duyarlı Klebsiella türleri, Enterobacter türleri, Escherichia coli, Streptococcus faecalis ve diğer mikroorganizmalar ile gelişen ürogenital enfeksiyonlar) Cinsel yolla bulaşan hastalıklar (Chlamydia trachomatis'in neden olduğu komplikasyonsuz üretral, endoservikal veya rektal enfeksiyonlar [er keklerdeki ano-rektal enfeksiyonlar hariç], Ureaplasma urealyticum [T-mikoplazma] nedenli non-gonokokal üretrit, şankroid, granüloma inguinale ve lenfogranüloma venereum enfeksiyonları nda endikedir.

MONODOKS ayrıca gonore ve sifiliz tedavisinde de alternatif olarak kullanılabilir, Neisseria gonorrhoeae'nın etken olduğu gonokokal artrit-dermatit sendromu ve akut epididimoorşit tedavisinde de kullanılabilir).

Solunum sistemi, (Pnömoni ve duyarlı Streptococcus pneumoniae, Haemophilus influenzae, Klebsiella pneumoniae ve diğer mikroorganizmalar ile gelişen alt solunum yolu enfeksiyonları. Mycoplasma pneumoniae pnömonisi. Kronik bron şit ve sinüzit tedavisi)

Deri ve yumuşak doku (Antibiyotik tedavisinin gerekli görüldü ğü akne vulgaris vakalarında yardımcı tedavi olarak)

Gastrointestinal, (Kolera, akut intestinal amibiyazis [diğer antiamibik ilaçlara ek olarak], turist diyaresi)

Oftalmik (Duyarlı gonokok, stafilokok ve Haemophilus influenzae suşları ile gelişen enfeksiyonlar, trahom, inklüzyon konjonktiviti [tek başına MONODOKS ile veya diğer topikal ajanlar ile kombine olarak kullanılabilir])

Çe şitli diğer enfeksiyonlar (Rickettsiae (Kayalık dağlar benekli humması, tifüs ate şi ve tifüs grubu hastalıklar, Q ateşi, bit ve kene ateşi), Psittakoz ve Ornitroz etkenleri (Chlamydia psitîaci), Borrelia recurrentis, Bruselloz (streptomisin ile kombine), veba, tularemi, klorokine dirençli falciparum malaria (sıtma proflaksisi, direnç geli şimi problemi nedeni ile geçerli kılavuzlara göre uygulanmalıdır.) yanı sıra MONODOK S leptospiroz, gazlı gangren ve tetanoz için de alternatif tedavidir.

4.2Pozoloji ve uygulama şekli Pozoloji/uygulama sıklığı ve süresi:

Tedavinin ilk gününde günde tek doz 200 mg veya 12 saatte bir 100 mg ve bunu takip eden günlerde günde bir kez 100 mg'dır. Bu idame tedavis i günde tek doz veya 12 saatte bir 50 mg olarak uygulanabilir. Özellikle üriner sistemin kro nik enfeksiyonlarında, günde 200 mg (12 saatte bir 100 mg) uygulanması önerilir.

Spesifik enfeksiyonlardaki doz önerileri:

Erişkinlerde, komplikasyonsuz gonokok enfeksiyonlarında (erkeklerdeki anorektal enfeksiyonlar hariç) 7 gün süreyle günde 2 kez 100 mg uygulanmalıdır. Bir farklı seçenek de tek kullanımlık dozdur. 300 mg'lık ba şlangıç dozunu takiben 1 saat sonra verilen ikinci 3 00 mg'lık dozdur.

Neisseria gonorrhoeae'nin etken olduğu akut epididimoorşit vakalarında, en az 10 gün süreyle, günde 2 kez 100 mg MONODOKS uygulanır.

Primer ve sekonder sifilizde, en az 10 gün süreyle, eşit bölünmü ş dozlarda günde 300 mg MONODOKS uygulanmalıdır.

Streptokok enfeksiyonlarında MONODOKS kullanıldığında, tedaviye en az 10 gün süreyle devam edilmelidir.

Chlamydia trachomatis'in etken olduğu komplikasyonsuz üretral, endoservikal ve rektal enfeksiyonlar ve Chlamydia trachomatis ve Ureaplasma urealyticum'un etken olduğu nongonokokal üretrit vakalarında, en az 7 gün sürey le günde 2 kez 100 mg MONODOKS verilmelidir.

Chlamydia trachomatis'e bağlı akut epididimoorşit vakalarında en az 10 gün süreyle, günde 2 kez 100 mg MONODOKS uygulanır.

Toplum kökenli pnömonide günde 2 kez 100 mg MONODOK S uygulanır.

Solunum yolu ile alınan şarbon (maruz kalma sonrası): Erişkinlerde günde 2 kez 100 mg, 60 gün boyunca önerilir.

Borrelia'nın etken olduğu Lyme hastalığında 14-21 gün süreyle günde 2 kez 100 mg MONODOKS uygulanır.

Akne vulgaris tedavisinde günde 50 mg 6-12 hafta de vam edilmesi önerilir.

Bit ve kene nedenli tekrarlayan ateşler: Şiddete göre 100 veya 200 mg tek doz önerilir.

Klorokine dirençli falciparum malaria tedavisi: 200 mg gün dozları en az 7 gün kullanılır. Enfeksiyonun şiddetine göre, kinin gibi hızlı etkili bir şizontisid mutlaka tedaviye eklenmelidir. Kininin doz önerileri yöresel farklıl ık gösterir.

Sıtma proflaksisi: Erişkinlerde 100 mg/gün önerilir. Proflaksi, sıtma bölg elerine seyahatten 1- 2 gün önce ba şlanır. Sıtma bölgesindeki seyahat süresince ve sıtm a bölgesi terk edildikten sonra 4 hafta boyunca kullanıma devam edilir. Direnç geli şimi problemi nedeni ile coğrafi direnç paternleri ve uygun kemoproflaksi kılavuzlar ı veya Sıtma Referans Laboratuvarı'nın önerileri dikkate alınmalıdır.

Çalı tifüsü için tek doz 200 mg önerilir. 
Erişkinlerdeki turist diyaresinin önlenmesi için, seyahatin başladığı gün 200 mg (tek doz veya
12 saatte bir 100 mg) alınmasını takiben bölgedekikalım süresince günde 100 mg alınması
önerilir. Bu amaçla 21 günün üzerinde kullanımı hakkında bilgi yoktur.
Leptospirosis önlenmesi için bölgedeki kalım süresince her haftada bir 200 mg ve seyahatin
bitiminde de 200 mg alınır. Bu amaçla 21 günden uzun kullanımı hakkında bilgi yoktur.

Uygulama şekli:

Oral olarak kullanılan tetrasiklin grubu ilaçların bol sıvı ile alınması ve en azından 30 dakika dik oturulması özofagusta iritasyon ya da ülserasyo n riskini azaltır. Gastrik iritasyon olduğunda MONODOKS 'un yemek veya sütle alınması önerili r. MONODOKS 'un emilimi yemekler ya da sütle birlikte alınmasından belirgin olarak etkilenmez.

Özel popülasyonlara ili şkin ek bilgiler: Böbrek/Karaci ğer yetmezliği:

Böbrek yetmezli ği:

Tetrasiklinlerin antianabolik etkisi BUN artışına neden olabilir. Bugüne kadar yapılmı ş çalı şmalar, mutad dozlarda uygulanan MONODOKS 'un böbrek fonksiyon bozukluğu olan hastalarda kullanımının akümülasyona neden olmadı ğını göstermi ştir.

Karaciğer yetmezliği:

Ciddi karaciğer yetmezliğinde kullanılmamalıdır.

Pediyatrik popülasyon:

8 yaşın üzerindeki çocuklar: Vücut a ğırlığı 45 kg ve altında olan çocuklarda, ilk 24 saatte i ki doza bölünmü ş 4.4 mg/kg ve bunu takip eden günlerde 2.2 mg/kg, e rişkinlere uygulanan doz aralıklarına bölünmü ş olarak ve günde 200 mg'ı geçmeyecek şekilde uygulanır. Daha şiddetli enfeksiyonlarda günde 4.4 mg/kg'a kadar çıkılabilir . 45 kg'ın üzerindeki çocuklara ise normal erişkin dozları uygulanır.

Solunum yolu ile alınan şarbon (maruz kalma sonrası):

45 kg'ın altında olanlarda; 60 gün boyunca günde ik i kez 2.2 mg/kg, 45 kg'ın üzerindeki çocuklara ise eri şkin dozu uygulanır.

Tetrasiklin sınıfı ilaçların di ş gelişimi sırasında kullanılması (bebeklik ve 8 ya şına kadar olan çocuklukta) di ş renginin kalıcı olarak bozulmasına (sarı, gri, kah verengi) neden olabilir. Bu advers reaksiyon, ilaçların uzun dönem kullanımları nda daha yaygındır, ancak tekrarlanan kısa dönem tedavilerde de gözlenmi ştir. Mine hipoplazisi de bildirilmiştir. Bundan dolayı, tetrasiklin sınıfı ilaçlar, bu ya ş gruplarında, şarbon dışında, ancak diğer ilaçların etkisiz kalması veya kontrendike olması durumunda kullanılmalıdır. (Bkz. Bölüm 4.4)

Diğer tetrasiklinler gibi doksisiklin de kemik oluşturan dokularda sabit kalsiyum kompleksi meydana getirir. 6 saatte bir 25 mg/kg dozlarında oral tetrasiklin verilen prematürelerde fibula büyüme oranında bir azalma gözlenmi ştir. İlaç kesildi ğinde bu reaksiyonun geri dönü şümlü olduğu gösterilmi ştir.

Bebeklerde fontanel kabarıklığı bildirilmiştir. İlaca son verilince bu bulgu kaybolur.

Geriyatrik popülasyon:

Doz ayarlamasını gerektirecek klinik veri mevcut değildir.

4.3 Kontrendikasyonlar

• MONODOKS, bileşimindeki etken ya da yardımcı maddelerden herhangi birisine (doksisiklin hilkat ya da titanyum dioksit vb.) hassasiyeti olan kişilerde

• Şarbon tedavisi hariç 8 ya şından küçük çocuklarda (maruziyet sonrası profilaks i için solunum yolu ile alınan şarbon dahil)

• Ciddi hepatik yetmezliği olanlarda

• Gebe olanlarda

• Emzirenlerde kullanılmaz.

4.4 Özel kullanım uyarıları ve önlemleri

Tetrasiklin alanlarda bazen, aşırı güne ş yanığı reaksiyonu şeklinde ortaya çıkan fotosensitivite görülmü ştür. Direkt güne ş veya ultraviyole ışığında kalma olasılığı olan hastalara, tetrasiklin sınıfı ilaçların böyle bir reaksiyona neden olabile ceği söylenmeli ve deri eriteminin ilk bulgusunda tedaviye son verilmelidir.

Diğer antibiyotik preparatlarıyla da olduğu gibi bu ilacın uzun süreli kullanılmasıyla, mantarlar dahil olmak üzere duyarlı olmayan organiz malarda aşırı ço ğalma olabilir. Eğer süperenfeksiyon meydana gelirse antibiyoti ğe son verilmeli ve uygun tedavi uygulanmalıdır.

A grubu beta-hemolitik streptokoklara bağlı tüm enfeksiyonlar en az 10 gün süreyle tedavi edilmelidir.

Zührevi hastalıklarda, beraberinde sifilisin bulund uğundan şüpheleniliyorsa, tedaviye başlamadan evvel karanlık saha incelemesi yapılmalı ve en az 4 ay süreyle ayda bir defa kanda serolojik inceleme tekrar edilmelidir. Uzun dönem tedavisinde, hematopoietik renal ve hepatik incelemeler dahil olmak üzere, organ sistem lerinin periyodik laboratuvar değerlendirmeleri yapılmalıdır.

Tetrasiklin grubu ilaçların di ş gelişimi sırasında (gebeliğin son ikinci yarısı, bebeklik ve 8 yaşına dek çocukluk dönemlerinde) kullanılması, di şlerde kalıcı renk değişikliğine (sarı-gri- kahverengi) yol açabilir. Bu advers etki, ilaçların uzun süreli kullanımlarında daha yaygındır, ancak tekrarlanan kısa süreli kullanımlarda da bild irilmiştir. Aynı zamanda, diş minesi hipoplazisi de bildirilmiştir. Bu nedenle tetrasiklin grubu ilaçların, solunu m yolu ile edinilmiş (maruziyet sonrası) şarbon olguları da dahil olmak üzere şarbon vakaları dışındaki olgularda, diğer ilaçlar etkisiz veya kontrendike olmadıkça bu ya ş grubunda kullanılmamaları gerekir (Bkz. Bölüm 4.2 ve 4.3)

MONODOKS kapsül de dahil olmak üzere hemen tüm anti bakteriyel ajanlar ile Clostridium difficile ile ilişkili diyare (CDİD) olguları bildirilmiştir ve olayın şiddeti hafif diyareden ölümcül kolite kadar de ğişmektedir. Antibakteriyel ajanlar ile uygulanan tedaviler, kolonun normal florasını değiştirdikleri için C. difficile'nin aşırı ço ğalmasına yol açabilirler.

C.difficile, A ve B toksinleri üreterek CD İD gelişimine neden olur. C.difficile'nin aşırı toksin üreten su şları, bu tür enfeksiyonlar antimikrobiyal tedaviye dirençli oldukları ve kolektomi gerektirebildikleri için morbidite ve mortalitede a rtışa neden olurlar. Antibiyotik kullanımından sonra diyare gelişen tüm hastalarda CD İD olasılığı dü şünülmelidir.

Antibakteriyel ajanların kullanımından iki ayı a şkın süre sonra bile CD İD olguları bildirildiği için, dikkatli tıbbi öykü alınması gerekmektedir.

Eğer CDİD'den şüpheleniliyorsa veya CD İD tanısı doğrulanmışsa, C. difficile'ye yönelik olmayan antibiyotik tedavisinin durdurulması gerekmektedir. Uygun sıvı ve elektrolit tedavisi, protein desteği, C. difficile'nin antibiyotik ile tedavi edilmesi ve klinik endikasyonu bulunan durumlarda cerrahi değerlendirmenin dü şünülmesi gerekmektedir.

Tetrasiklin alan bebeklerde fontanel kabarıklığı ve erişkinlerde iyi huylu intrakraniyal hipertansiyon bildirilmiştir. İlaç kesildi ğinde bu durum ortadan kalkar. (Bkz. Bölüm 4.2).

Gerektiğinde, antibiyotik tedavisinin yanı sıra insizyon ve direnaj veya diğer cerrahi girişimler de uygulanmalıdır.

Doksisiklin, Plasmodium suşlarının aseksüel kan evrelerinde kayda de ğer ancak tam olmayan bir baskılanma oluşturur. Doksisiklin, P. falciparum'un seksüel kan ev resindeki gametositlerini baskılayamaz. Bu proflaktik tedavi rejimini tamamlayan hastalar hala daha, endemik alanların dışındaki sivrisineklerle enfeksiyonu geçirebilirler.

Doksisiklin alan hastalarda özofajit ve özofagus ül serleri bildirilmiştir (Bkz. Bölüm 4.2)

Karaciğer ve böbrek yetmezli ği uyarıları için bakınız bölüm 4.2.

Doksisiklin alan hastalarda seyrek olarak porfiri vakaları bildirilmiştir.

Tetrasiklinler sistemik lupus erithematozus (SLE) alevlenmelerine neden olabilirler.

Zayıf bir nöromusküler blokaj etkisinden ötürü miyastenia gravis hastalarında dikkatli
kullanılması önerilir. 

MONODOKS, laktoz içermektedir. Nadir kalıtımsal gal aktoz intoleransı, Lapp laktoz yetmezliği ya da glikoz-galaktoz malabsorpsiyon problemi olan hastaların bu ilacı kullanmamaları gerekir.

MONODOKS, tartrazin içermektedir. Alerjik reaksiyon lara sebep olabilir.

Bu tıbbi ürün her dozunda 1 mmol (23 mg)'dan daha a z sodyum ihtiva eder; bu dozda sodyuma bağlı herhangi bir yan etki beklenmemektedir.

4.5 Diğer tıbbi ürünler ile etkile şimler ve diğer etkileşim şekilleri

Diğer ilaçlarla birlikte kullanım: Bakteriyostatik ila çlar penisilinin bakterisidal aktivitesini etkileyebilecekleri için, penisilinin tetrasiklinle beraber verilmesinden kaçınılması önerilir.

Alüminyum, kalsiyum veya magnezyum içeren antiasidl er, doksisiklinin absorpsiyonunu etkilediklerinden dolayı oral doksisiklin tedavisi ile birlikte verilmemelidirler.

Demir, bizmut subsalisilat, barbitürat, sükralfat, didanozin, quinapril ile birlikte alındığında doksisiklin düzeyleri azalır.

Tetrasiklinler warfarin gibi antikoagülanlarla birl ikte alındığında plazma protrombin aktivitesini azalttığı bilindiği için, antikoagülan tedavisi gören hastalarda anti koagülan dozajında bir azaltma yapmak gerekebilir.

Digoksin ile birlikte alındığında digoksin toksisite artışı görülebilir.

Doksisiklin, benzodiyazepinler, kalsiyum kanal blokerleri, mirtazapin, nateglinid, nefazodon,

quinidin, sildenafil (ve diğer pde-5 inhibitörleri), takrolimus, venlafaksin, f enitoin, karbamazepin ve diğer CYP3A4 substratlarının düzeylerini/etkilerini ar tırabilir.

Eşzamanlı tetrasiklin kullanımı oral kontraseptiflerin etkisini azaltabilir.

Alkol, doksisiklinin yarılanma ömrünü azaltabilir.

Doksisklin, siklosporinin plazma konsantrasyonunu artırabileceği için sadece uygun izlem yapıldığında birlikte kullanım dü şünülebilir.

Tetrasiklin ve metoksifluran'ın birlikte kullanılma sı sonucunda ölümcül böbrek toksisitesi bildirilmiştir.

Laboratuvar testleri ile etkilesimleri:

Fluoresans testi ile etkileşimine bağlı olarak idrar katekolamin düzeylerinde gerçek dı şı artışlar gözlenebilir.

Özel popülasyonlara ili şkin ek bilgiler: Hiçbir etkile şim çalı şması yapılmamıştır.

Pediyatrik popülasyon:

Hiçbir etkile şim çalı şması yapılmamıştır.

4.6Gebelik ve laktasyon Genel tavsiye

Gebelik kategorisi D' dir.

Çocuk do ğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)

Oral kontraseptif ilaçların etkinli ğinin tetrasiklin ilaçların kullanımıyla azaldı ğına dair çalı şmalar olsa da yeterli bilimsel ve klinik veri bulunmamaktadır. MONODOKS kullanımı esnasında kadınlar uygun doğum kontrol yöntemi ile korunmalıdırlar.

Gebelik dönemi

MONODOKS, hamileliğin son yarısında, doğacak çocu ğun dişleri üzerindeki olası olumsuz etkileri dü şünülerek kullanılmamalıdır.

Hayvanlarda yapılan çalı şmaların sonuçları tetrasiklinlerin plasentaya geçti ğini, fetal dokularda bulunduğunu ve gelişmekte olan fetusta (ço ğunlukla iskelet gelişmesinin gecikmesiyle ilişkili) toksik etkiler meydana getirebileceğini göstermi ştir. Embriyotoksisite belirtileri hamileliğin erken dönemlerinde tetrasiklin alan hayvanlarda görülmü ştür. E ğer hamilelik sırasında tetrasiklin kullanılır veya kul lanımı sırasında hasta hamile kalırsa, hasta fetus üzerindeki olası tahribatı konusunda bilgilen dirilmelidir.

Hamile kadınlarda yapılmış yeterli ve iyi kontrollü klinik çalı şma yoktur. Hamilelik sırasında doksisiklin kullanımı ile ilgili çalı şmaların büyük bir kısmı kısa süreli birinci trimest ırda kullanıma aittir. Şarbona maruz kalmada olduğu gibi uzun süreli doksisiklin kullanımının hamile kadındaki etkilerini değerlendiren veriler yoktur. TERIS-Teratojen Bilgi Sistemi- tarafından yapılan gebelikte doksisiklin kullanımın da elde edilen basılı verilerin uzman değerlendirmesine göre gebelik süresince terapötik doz larda verilmesinin teratojenik risk yaratma olasılığı dü şüktür, fakat veriler hiç risk olmadı ğını belirtmek için de yetersizdir.

Laktasyon dönemi

MONODOKS anne sütüne geçer, fakat anne sütü ile bes lenen bebeklerde doksisiklin'i de içeren tetrasiklinlerin emilme derecesi bilinmemekt edir. Emziren kadında kısa süreli kullanımın kontrendike olması kesin de ğildir; fakat anne sütündeki doksisiklin'e uzamı ş maruziyetin etkileri bilinmemektedir. Doksisiklin'in süt çocu ğundaki potansiyel yan etkileri nedeni ile süt veren kadınlarda kullanımı gerekti ğinde emzirmeye ara verilmelidir.

Üreme yetene ği/Fertilite

Oral yolla 250 mg/kg/gün kadar yüksek düzeylerde uy gulanan doksisiklin, dişi sıçanlarda

fertilitede belirgin bir etki göstermemi ştir.Erkeklerde fertilite üzerindeki etki
incelenmemiştir. 
4.7 Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler 
Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkisi üzerineherhangi bir bilgi yoktur.

4.8 İstenmeyen etkiler

Klinik denemeler esnasında gözlemlenen istenmeyen e tkiler aşağıdaki sıklık derecelerine göre sıralanmıştır:

Çok yaygın ( ≥1/10); yaygın (≥1/100, < 1/10); yaygın olmayan (≥1/1.000, < 1/100); seyrek (≥1/10.000, < 1/1.000), çok seyrek (< 1/10.000), bili nmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).

Enfeksiyonlar ve enfestasyonlar

Bilinmiyor: Süperenfeksiyonlar (Di ğer antibiyotiklerde olduğu gibi duyarlı olmayan organizmalar ile enfeksiyonlar görülebilir. Kandida sis, glossit, stafilokoksik enterokolit, pseudomembranöz kolit ve anogenital bölgede inflama tuvar lezyonlar, vajinit).

Kan ve lenf sistemi hastalıkları

Bilinmiyor: Hemolitik anemi, trombositopeni, nötrop eni porfiri ve eozinofili.

Bağışıklık sistemi hastalıkları

Bilinmiyor: Ürtiker, anjiyonörotik ödem, anaflaksi, anaflaktoid purpura, sistemik lupus eritematozus eksaserbasyonları.

Endokrin hastalıkları

Bilinmiyor: Uzun süre kullanıldı ğında, tetrasiklinlerin tiroid bezlerinde kahverengi-siyah mikroskopik renk bozuklukları oluşturduğu bildirilmiştir. Tiroid fonksiyonlarında herhangi bir anormallik olduğu bilinmemektedir.

Sinir sistemi hastalıkları

Bilinmiyor: Baş ağrısı, bebeklerde fontanel kabarıklı ğı (İlaca son verilince bu bulgu kaybolur), iyi huylu kafa içi basıncı artı şı.

Kulak ve iç kulak hastalıkları

Bilinmiyor: Tinnitus

Kardiyak hastalıkları

Bilinmiyor: Perikardit.

Gastrointestinal hastalıkları 
Seyrek: Özofajit, Özofajiyal ülserler (Tetrasiklingrubu ilaçların kapsül ve tablet formlarında
nadiren özofajit ve özofajiyal ülserler görülür. Buhastaların ço ğu, ilaçlarını hemen yatmadan
önce almı şlardır.), disfaji, 

Bilinmiyor: Anoreksi, bulantı, kusma, diyare, glossit, enterokolit, anogenital bölgede enflamatuar lezyonlar, abdominal ağrı, pankreatit

Hepato-biliyer hastalıkları

Seyrek: Hepatotoksik etki (Bu etki gerek oral gerek parenteral tetrasiklin kullanımı ile gelişebilir). Karaciğer fonksiyon testlerinde artış, hepatit, sarılık, hepatik yetmezlik gelişebilir.

Deri ve deri altı doku hastalıkları

Bilinmiyor: Makülopapüler ve eritematöz döküntüler, fotosensitivite reaksiyonları (bkz. Bölüm 4.4), eksfoliyatif dermatit

Kas iskelet bozuklukları, bağ doku ve kemik hastalıkları

Bilinmiyor: Artralji ve miyalji

Böbrek ve idrar hastalıkları

Bilinmiyor: BUN artışı

Diğer

Bilinmiyor: Tetrasiklinler, genellikle uzun süreli kullanım ile ilişkili diş renginde bozukluk ve mine hipoplazisi meydana getirebilirler.

Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması

Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması bü yük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk d engesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)'ne bildirmeleri ger ekmektedir. (www.titck.gov.tr; e-posta: [email protected]; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99)

4.9 Doz aşımı ve tedavisi

Doksisiklin hiklat aşırı dozuna bağlı klinik belirtiler bulantı, anoreksi ve diyaredir. Gastrointestinal dekontaminasyon sonrası sadece göz lem gerekir ve hipotansiyon durumunda sıvı desteği gerekebilir.

Serum yarılanma ömrünü de ğiştirmeyeceği için doz a şımında diyaliz önerilmez.

5.FARMAKOLOJİK ÖZELL İKLER

5.1 Farmakodinamik özellikler

Farmakoterapötik grup: Sistemik antibakteriyel ilaç lar, tetrasiklinler

ATC Kodu: J01AA02

Doksisiklin hiklat (hidroklorür monohidrat), tetras iklin grubundan geniş spektrumlu bir antibiyotiktir. Oksitetrasiklinden sentetik olarak türetilmi ştir. Açık sarı kristalize bir toz şeklinde olup yüksek derecede lipofiliktir, kalsiyum a bağlanma eğilimi ise dü şüktür.

Doksisiklin hiklat, temel olarak bakteriyostatik etkili olup, antimikrobiyal etkisini mikroorganizmaların protein sentezini inhibe etmek suretiyle gösterir. Çok sayıda Gram- pozitif ve Gram-negatif mikroorganizmaya karşı aktivitesi vardır. (Bkz. bölüm 4.1).

5.2Farmakokinetik özellikler Genel özellikler

Emilim:

Doksisiklin hiklat oral uygulamadan sonra, hemen hemen tümüyle absorbe edilir. Yiyecek veya sütle birlikte alınması emilimini % 20 azaltır . 200 mg'lık tek bir dozu takiben 2 saat içinde ortalama zirve serum de ğerlerine ulaşır ve 24 saat süreyle serumda terapötik etkinli ği olan konsantrasyonlarda bulunur.

Dağılım:

Sinovyal, plevral, prostatik, seminal ve bronşiyal sekresyonlar gibi vücut sıvılarına geni ş oranda dağılır; tükürük ve beyin omurilik sıvısına geçi şi azdır, plasentaya geçer; süte geçer. %90 oranında plazma proteinlerine bağlanır.

Biyotransformasyon:

Karaciğerde metabolize olmaz; sindirim kanalında şelasyon oluşumu ile kısmen inaktive edilir.

Eliminasyon:

Normal böbrek fonksiyonlarına sahip insanlarda idra r yoluyla 72 saatte % 40'ı itrah edilir. Serum yarı ömrü 18-22 saattir. Hemodiyalizde veya b öbrek fonksiyonu bozuk olan vakalarda serum yarı ömründe de ğişiklik saptanmamıştır. Karaciğer tarafından safrada konsantre edilerek biyolojik aktif formlarında idrar ve dışkı ile atılırlar.

Doğrusallık/doğrusal olmayan durum:

Plazmadaki doksisiklin eğrisi, 0,1 – 10 mg/mL konsantrasyonlarında do ğrusaldır.

5.3 Klinik öncesi güvenlilik verileri

Aşağıda belirtilen türlerde tetrasiklin sınıfının üyele ri tarafından tiroid hiperpigmentasyonu üretilmi ştir: oksitetrasiklin, doksisiklin, tetrasiklin PO4 ve metasiklin ile sıçanlarda; doksisiklin, minosiklin, tetrasiklin PO4 ve metasiklin ile mini domuzlarda; doksisiklin ve minosiklin ile köpeklerde; minosiklin ile maymunlar da.

Minosiklin, tetrasiklin PO4, metasiklin, doksisiklin, tetrasiklin bazı, oksitetrasiklin HCI ve tetrasiklin HCI, dü şük iyotlu gıdalarla beslenen sıçanlarda guatrojenik tir. Bu guatrojenik etkiye yüksek radyoaktif iyot alımı e şlik eder. Minosiklin kullanımı ayrıca nispeten yüks ek iyotlu gıdalarla beslenen sıçanlarda yüksek oranda radyoiyot alımı ile büyük bir guatr üretmi ştir.

Çe şitli hayvan türlerinin bu ilaç sınıfı ile tedavi ed ilmesi aşağıda belirtilen türlerde tiroid hiperplazi indüksiyonu ile sonuçlanmı ştır: sıçanlarda ve köpeklerde (minosiklin); tavukla rda (klortetrasiklin); ve sıçanlarda ve farelerde (oksi tetrasiklin). Oksitetrasiklin ile tedavi edilen

keçi ve sıçanlarda böbreküstü bezi hiperplazisi gözlenmiştir.

6.FARMASÖT İK ÖZELL İKLER

6.1 Yardımcı maddelerin listesi Sodyum lauril sülfat

Mısır nişastası Laktoz Magnezyum stearat

Jelatin Kapsül Eritrosin İndigo karmin Tartrazin Titanyum dioksit Jelatin

6.2 Geçimsizlikler

Farmasötik bir geçimsizli ği yoktur.

6.3Raf ömrü 60 Ay

6.4Saklamaya yönelik özel tedbirler

25oC'nin altındaki oda sıcaklı ğında ve ışıktan koruyarak saklayınız.

6.5 Ambalajın niteliği ve içeri ği

14 kapsüllük şeffaf PVC/PVDC /Al blister ambalajlardadır.

6.6 Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve d iğer özel önlemler Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller "Tıbbi Atıklar ın Kontrolü Yönetmeli ği" ve Ambalaj ve Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmelik" lerine uygun olarak imha edilmelidir.

7.RUHSAT SAHİBİ DEVA HOLDİNG A.Ş.

Halkalı Merkez Mah. Basın Ekspres Cad. No:1 34303 Küçükçekmece/ İSTANBUL Tel: 0212 692 92 92

Faks: 0212 697 00 24

8.RUHSAT NUMARASI

113/28

9.İLK RUHSAT TARİHİ/ RUHSAT YENİLEME TARİHİ

İlk Ruhsat Tarihi: 06.11.1972

Ruhsat Yenileme Tarihi: 19.03.2013

10.KÜB'ÜN YEN İLENME TARİHİ

Bu ürün SKRS E-Reçete İlaç Listesi'nde Aktif Ürünler altında yer almaktadır.